1868 yılında İstanbul'da doğan Ahmed Avni Konuk, Kadı Alî-zâde İbrâhim Efendi'nin oğlu Balmumcu tüccarlarından Mûsâ Kâzım Efendi ile tacir Buhârâlı Hâfız Mustafa Efendi'nin kızı Fatma Zehrâ Hanım'ın oğludur. Dokuz-on yaşlarında ebeveynlerini kaybeden A. Avni Konuk, ilk olarak mahalle mektebini bitirmiş, hıfzını tamamlayarak hâfız olmuş ve ardından ortaöğretimi için Galata Rüştiyesi'ne devam etmiştir.
1884 yılında Dârüşşafaka'nın üçüncü sınıfına imtihanla kaydolmuş, 1890'da mezun olmuştur. Hoca Zekâî Dede Efendi ile tanışması ve dolayısıyla musiki hayatının başlangıcı bu yıllara rastlamıştır. Bu yıllarda Kirâmî Efendi'den de meşk etmiş; Zekâî Efendi'nin talebesi olarak birkaç yıl boyunca yakın arkadaşları Dr. Subhi Ezgi ve Rauf Yektâ Bey'le beraber çalışmışlardır. Dârüşşafaka'dan mezun olduğu 1890 yılında Sultan II. Abdülhamit?in emriyle yirmi bir yaşında İttihat Postahanesi
'nin Galata'daki Müdüriyet Kalemi Kâtipliğine atanmış,1898 yılında Mekteb-i Hukuk-i Şâhâne'yi bitirerek 1909'da Posta Mesalih Müdürlüğü'ne getirilmiştir.
1922'de İstanbul'da kalmak şartı ile Ankara hükümetinin Posta Umum Müdür Muavini olan Ahmed Avni Konuk, sekiz yıl bu görevde kalmıştır. 1930'da ise Umum Müdürlük Hukuk Müşaviri olmuş ve 1933 yılındaki emekliliğine kadar bu görevde bulunmuştur. Posta ve Telgraf Yüksek Mektebi ile Yüksek Mühendis Mektebi'nde uzun yıllar postacılık kürsüsünü işgal etmiş, 19 Mart 1938 tarihinde vefat ederek Merkezefendi Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.
Ahmed Avni Konuk 41 eser bestelemiş, Dilkeşîde ve Bend-i Hisar adlı iki makam tertip etmiştir. 1890 yılında bestelediği karcığar-yürük aksak şarkısı ilk bestesidir. Konuk?un bilinen eserleri üç Mevlevîrnayini, bir kâr-ı nâtık, üç kâr, sekiz beste, beş ağır ve beş yürük semaî ile on altı şarkı olmak üzere toplam 41 parçadır. Dilkeşîde ve râhetu'l-ervâh makamlarından da birer klâsik fasıl bestelemiştir. 119 makamlı kâr-ı nâtık'ı; günümüzde kullanılmayan makamları da içeren ve sırasıyla devr-i revân, düyek, müsemmen, ağır aksak, yürük semâî, ağır evfer, aksak semâî ve yürük semâî usûlleri ile bestelenen önemli bir eserdir.
Ahmed Avni Konuk bu bestekâr kimliğinin yanında önemli bir tasavvuf bilginiydi. Bestelediği ayinler Mevlevihanelerde icra edilen Ahmed Avni Bey'in tasavvuf konusundaki en önemli eserleri Mevlânâ Celâledin-irnRumi'nin Mesnevi tercümesi ve şerhi ile Muhyiddin-ül Arabî'nin Füsusul-Hikem adlı eserinin tercümesi ve şerhidir.
Ayrıca Muhyiddinü'l-Arabî?nin Tedbiratü'l-İlahiye'sini ve Fahreddin İraki'nin Leme'at'ını Arapça'dan Türkçe'ye çevirmiştir. Bunun yanında Hz. Mevlâna'nın Fîhi mâ fih'inin Farsça'dan çevirisini yapmış ve Ahmedrnoğlu Ferîdûn'un Risâle-i Sipehsâlâr'ını Farsça'dan Menâkıb-ı Hazret-i Mevlânâ Celâleddin Rûmî adıyla Türkçe'ye tercüme etmiştir.
Merhum Ahmed Avni Konuk ayrıca 1899 yılında İstanbul Mahmudbey Matbaası'nda basılmış ve elimizdeki en iyi güfte mecmualarından birisi olan Hânende'nin toparlayıcısıdır.