Ahmed Cevdet Paşa (1822-1895), zamanının büyük devlet adamı, tarihçisi, hukukçusu, dilbilimcisi ve eğitimcisidir. 18. asır Osmanlı’sının siyaset, hukuk, eğitim ve kültür hayatında çok önemli bir yere sahiptir. İlk eğitimini memleketi olan Lofça’da aldıktan sonra, İstanbul’a gelmiştir. Burada çeşitli medreselerde pek çok müderristen ders almış ve eğitimini tamamlayarak müderris olmuştur. Arapça, Farsça ve Fransızca bilen Cevdet Paşa’nın hayatı, Mustafa Reşit Paşa ile tanışmasıyla değişmiştir. Bu dönemde, Mecelle’yi hazırlayan Divan-ı Ahkâm-ı Adliye’yi kurmuş; Adliye Nazırlığı, Dâhiliye Nazırlığı, Maliye Nazırlığı, Evkaf Nazırlığı gibi pek çok idari vazifelerde bulunmuş; Bursa, Halep gibi çeşitli yerlerde valilik yapmıştır. Bu idari görevleri sırasında ilmi çalışmalarını en önemlisi, tam olarak kendi eseri olmasa da, hazırlanmasında büyük katkısı olan Mecelle-i Ahâm-ı Adliye’dir. Mecelle’nin haricinde pek çok kanun, nizamname hazırlamıştır. Tarih alanında Tarih-i Cevdet, Kısas-ı Enbiyâ, Tezâkir, Mârûzâtgibi eserler ortaya koymuştur. Türk dil bilgisi alanında önemli yeri olan Belâgât-ı Osmaniye, Kavâid-i Osmaniye, Kavâid-i Türkiye gibi eserleri telif etmiştir.
Tam adı:
Ahmet Cevdet Paşa
Unvan:
Türk Devlet ve Bilim Adamı, Tarihçi, Hukukçu, Şair
"Allâhü Teâlâ, Kur'ân-ı Kerîm'de İslâm dinini diğer dinler üzerine gâlib kılacağını vaad etmekle dinini yayan ve dine yardım edenleri bahtiyar edecektir."
Allahü teâlâ hepimizi beğendiği işleri yapmağa kavuşdursun! Sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselâmın ve Onun kıymetli Âli ve Eshâbı hurmeti için düâmızı kabûl buyursun! Ehl-i sünnet âlimlerinin yolundan ayırmasın!
Kulak veriniz, dikkat ediniz, gökte haber var, yerde ibret alacak şeyler var. Yeryüzü bir sarayın döşemesi, gökyüzü yüksek bir tavan, yıldızlar yürür, denizler durur, gelen kalmaz, giden gelmez.
Hazret-i Ebûbekir, Mescid-i Şerîf'e gelip minbere çıktı ve Cenâb-ı Hakk'a hamd ve şükrettikten sonra:
" Ey insanlar! Ben sizin üzerinize vâlî ve emir oldum. Hâlbuki sizin en hayırlınız değilim. Eğer iyilik edersem bana yardım ediniz ve eğer fenâ işlersem bana doğru yolu gösteriniz. Doğruluk emânettir. Yalancılık hıyânettir. Sizin zayıfınız benim yanımda kuvvetlidir ki hakkını alıveririm ve kuvvetliniz benim yanımda zayıftır ki ondan başkasının hakkını alırım. İnşâallâhü Teâlâ hiç biriniz cihâdı terk etmesin. Cihâdı terk eden kavim zelîl olur. Ben Allâh'a ve Resûlüne âsî olursam, sizin de bana itâatiniz lâzım gelmez. Kalkınız namaza. Allâh hepinize rahmetiyle muâmele buyursun. " dedi.
Herkese selamün aleyküm,
Aranızdan bir kişiye aşağıda yer alan seçmiş olduğu bir eseri hediye etmek istiyorum. Eseri yorumda belirtmeniz kâfidir.
Not: Eser Kitapyurdu teslim noktasından alınacaktır, bilginize..
Açıklanma Saati: 22:00
Eserler:
1-
Herkeslere selamün aleyküm efendim,
Aranızdan 1 kişiye aşağıda yer alan bir eseri hediye etmek istiyorum. Yapmanız gereken seçtiğiniz eseri yorumda belirtmenizdir.
Hayırlı olsun şimdiden herkeslere :)
Açıklanma Tarihi: Yarın.
Not: Olan eserleri seçiniz sadece ve sadece, diğerleri dikkate alınmayacaktır.
Eserler:
Hayatını en ince noktalarına kadar bilmemiz ve kendi hayatımıza tatbik etmemiz gereken yegâne insan, Peygamberler Peygamberi Hazret-i Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellemdir. O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.
Bu kitapta Peygamber efendimiz'in soy ağacı en ince ayrıntısına kadar verilmiş, Peygamberimizin doğumundan ölümüne kadar yaşadığı bütün olaylar, yaşanmışlıklar tek tek konu edilmiş. Beni en çok etkileyen ve duygusallaştıran, peygamber efendimizin vefat anında Hz. Ayşe ile konuşması oldu.
Rabbim sünnetine uyanlardan eylesin..Herkesin okuması okutması gereken bir kitap kesinlikle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar...
Ahmed Cevdet Paşa Osmanlı Devleti'nin yetiştirdiği ender devlet adamlarından biriydi. İlmiyeden yetişip vezir olan nadide bir şahsiyet. Hukuk tarihine Mecelle gibi muazzam bir kaynak ekledi. Devlet adamı nasıl olunurun bir nevi cevabıydı Ahmed Cevdet Paşa.
Mâ'rûzât kitabı Sultan II.Abdülhamid'in tahta geçmesi sonucu Ahmed Cevdet Paşa'nın padişaha sunduğu raporlardan oluşuyor. Normalde 5 defter olan bu raporların 1.defteri kayıp olduğu için kitap 2, 3, 4 ve 5.defterlerden oluşuyor.
Ahmed Cevdet Paşa'nın II.Abdülhamid'in baş danışmanlarından birisi olduğunu da ekleyeyim. Kitap Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz dönemlerinden bahsediyor. Özellikle saray çevrelerindeki olayları ele alması çok ilginç olmuş. Bir nevi dedikodu niteliğinde olaylardan bahsedilmiş. Fakat sadece saray çevresi olayları ele alınmıyor. Çoğunlukla Ahmed Cevdet Paşa'nın görev icabı gittiği yerlerdeki olaylar ayrıntılı olarak ele alınmış.
Devletin son dönemlerinde nasıl bir durumda olduğunu anlamak için önemli bir kaynak. Paşalar arası çekişmeler, Abdülaziz'in hal' edilmesi için oluşturulan cunta vs. kitapta bulabileceğiniz diğer konular.
Kitap günümüz Türkçe'sine sadeleştirilmiş. Gönül isterdi ki orijinal halini okuyabilelim. Fakat Yusuf Halaçoğlu hocanın sadeleştirmesi kitaba daha çok güven vermiş. O yüzden gönül rahatlığıyla okudum. Kitabın II.Abdülhamid döneminden bahsetmediğini bir kez daha ekleyeyim. II.Abdülhamid'in kendinden önceki dönemi anlayabilmek için hazırlanmış bir rapor niteliğinde. İlgi duyan olursa tavsiye ederim.
Ne zaman adalet kelimesini duysam aklıma Hz. Ömer gelir. Ne zaman onun adeletiyle günümüzü kıyas etsem okusam veya dinlesem ilkokul yıllarımdan beri gözlerimin dolmadıgı an yok.Ve şunu derim kendi kendime Sahabe-i Kiram'ın önde gelenleri İslamla müşerref olunca ömrünün yarısını hatta kimisi yarıdan çoğunu geçmiş insanlar.Bu insanlara İslam geliyor da hem bireyleri hem cahiliye dönemindeki arap toplumu edep ahlakta düzgün Asrı Saadet dediğimiz kardeşçe saygılı bir toplum oluşturuyorlar.Dünya ve ahirette insana ve topluma huzur ve adalet getirecek İslamdan daha kapsamlı ve güzel bir reçete yoktur.Bize düşen mensubu olduğumuz dinin ve toplumun güzelliklerde zirve şahsiyetlerinin hayatlarına bakıp örnek almaktır.Şimdi bu devir de bir Hz. Ömer araki bulasın.Popüler kültürün etkisine kendini kaptırmış ve kendini batı karşısında ezik gören lokomotif olmak varken vagon olmanın rahatlıgına talip bir toplum Hz. Ömerler yetiştiremez. Biz kendi degerlerimize sahip çıkmalıyız yoksa zaman gelir başkasının değerlerini onlardan çok özümseriz. Osmanlı'nın son dönem çalışkan büyük alim ve tarihçi Ahmed Cevdet Paşa'nın kaleminden bu eseri okuyor olmakta ayrı bir iftihar kaynağım.İslam'ın ikinci Halifesi'nin adaletine bütün dünya hayran kaldı. Doğruyu yanlıştan ayırdığı için kendisine “Fâruk” denildi.
Sahabe-i Kiram'da bizler için örnek alınacak sayısız örnek var.
Çamlıca Basım Yayın'a da değerlerimize uygun yayınlar yaptığı için teşekkürü bir borç bilirim.