You can find Oldest Ahmed İzzeddin el-Beyanuni books, oldest Ahmed İzzeddin el-Beyanuni quotes and quotes, oldest Ahmed İzzeddin el-Beyanuni authors, oldest Ahmed İzzeddin el-Beyanuni reviews and reviews on 1000Kitap.
En ağır ve şiddetli ceza, ma’rûfu emr edip kendisi yapmayan ve yahut da münkeri nehy edip kendisi münkerden sakınmayan, daha doğrusu sözü özüne, özü de sözüne uymayan kimseye taalluk eder.
Hasan-i Basri (radiyallahu anh)’ya: <<Evlâd, babasına nasıl Emr-i bi’l-marûff ve Nehy’i an’il-münker görevini icra eder?>> diye sormuşlar. O da şöyle cevap vermiş:
<<Kızdırmamak suretiyle babasına vaaz ve nasihat eder. Kızdığı takdirde sükût eder. Bu hususu kadın kocasına karşı aynısını tatbik eder.
Emri bi’l-ma’rûf’un, ma’rûfça (güzellikle) yapılması asıldır. Onu sert dille emr eden de olsa yine ona imtisal (edip itaat) etmekten geri kalınmamalıdır. Çünkü emr eden, Allah ve Raulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in emri ile emreder. Nehy eden de yine Allah ve Raulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in nehyi ile nehyeder, kendi başına değil. İtaat etmek hakikatda emredene değil ki onun yumuşak davranmasından ve nezaket göstermesinden dolayı kendisine itaat ettim, veyahut da sert davranmasından ve kaba kuvvet kullanmasından dolayı da itaat etmedim diyebilsin. Bu şekil davranışlar yersizdir.
Alimler (radiyallahu anhum) diyorlar ki; <<Fal – Hayra yormak – ile Tiyere arasındaki fark şudur ki Tefeülde Allaha hüsnuzan gütme var, Tiyerede ise Allah’dan gayri olan şeyde Allah’dan gayrisine yaslanmak ve ona ibadet etmekdir.
Ashab tarafından: << Ya Resulallah! Tefeül nedir?>> diye sorulmuş, Resulullah (ﷺ) de şöyle buyurmuştur:
<<Yararlı ve faydalı bir sözdür ki Sizden birisi onu duyar (da iyiyi yorar) dedi.>>