Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmet Aslan

Ahmet Aslanİdil yazarı
Yazar
7.6/10
8 Kişi
25
Okunma
9
Beğeni
4.667
Görüntülenme

Ahmet Aslan Sözleri ve Alıntıları

Ahmet Aslan sözleri ve alıntılarını, Ahmet Aslan kitap alıntılarını, Ahmet Aslan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evim yok seni konuk etmek için olmayacak olmasın yüzümde iki göz bir konak yeter ki çalsın kapıyı gözlerin yetmezse alnımın çatısı var yetmezse başımın üstünde yerin yetmezse kalbim ne kapı ne anahtar...
Hayat 'görme'den ibarettir: karanlıkta göz bebeklerinin büyümesi bakmak için değildir. Günebakan çiçekleri güneşe bakmaz, güneşle göz göze görüşme halindedir. İnsan 'bakış açısı'nda yüzdü ve bu bulanık suda boğulmaktadır. İki gözünün yüzüne süs olsun diye verildiğini unuttu, unuttukça iç gözünün önüne duvar ördü, unuttukça duvarı sıvadı ve o ferini kaybetti... Çarşıya çıktığımızda işyerlerinin dev tabelalarıyla çarpışırız: estetikten uzak tabelalar gözümüze sokulur, zihnimize vidalanır, bu da bize körlüğü miras bırakır ve bu miras bir sonraki nesle devredilir... Ve trafik levha, işaret ve lambaları görme özürlüler için değil, gözlerini dört açmış insanlar içindir. Ne tuhaf değil mi? Gözlerinde, aklında bir sorun yokken uyarılıyorsun; kör müsün? Hayır, görüyorum! Öyleyse gel 'bakış açısı'ndan başlayalım değiştirmeye: bu körlüğü görme açısıyla tersine çevirdiğimizi göreceksin.
Sayfa 101 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ne büyük bir yitim gözlerin varken gözlerimi yummak
Sayfa 14 - ömer faruk hatipoğlu
Yine tam akım gökyüzü Giyinmiş mavisini tepeden tırnağa Bir güneşle göz kırpıyor Bir ayla Karşılık alınca da toprak anadan Milyonlarca yıldızla patlatıyor gözlerini Derler ki yıldızdır o kayanlar Bence Gökyüzü taş atıyordur Sevgilisinin penceresine
Elbiselerin de kalpleri var
Çöp bidonunun yanına düzgünce katlanıp indirilmiş giysilere rast gelmiştim: etiketlerine baktığımda dört-beş yaş yazılıydı. Üç gömlek, iki pantolon, iki de atlet. Dört yaşındaki oğluma uyabileceklerini düşünüp giysileri kucakladım. Kucağımda, sokağa terk edilmiş, babasını arayan bir çocuğun sıcaklığını hissederek doğruldum. İki üç adım atmıştım ki karşı apartmanın balkonunda asılmış çocuk giysileri ilişti gözüme: kucağımdakilerle yaşıttılar. Hava sakin olmasına rağmen giysilerin titremekte olduğunu gördüm. Birkaç adım daha atmıştım ki titreyişleri şiddetlendi... Sanırım kucağımdaki giysilerle kardeştiler. Gerisin geriye yürüyerek giysileri aldığım yere bıraktım ve sağıma soluma bakmadan hızlı adımlarla ayrıldım oradan. Annenin içi acır, çocuğunun sökük pantolonunu dikerken bile.
Sayfa 92 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Özür Dilerim
Özür dilerim kapatmayı unuttuğum ey musluk. Hakkını helal et elimi yıkayıp kirlettiğim su. Ellerimle olsa iyi de, tabanlarımla hakkını yiyorum sürüngenlerin. Üstümü örten yorgan değil; yorganı dikenin yorgun elleri. Arınma borcum vardır neyi üfleyen nefese. Sıcak bir cesedim halihazırda: bağışla bu cesedi soğutacak ey ölüm. Etimden doğacak ey kurtlar, özür dilerim, şimdiden sizin de sonunuz olacağım; birbirinizi yiyeceksiniz benim yüzümden.
Sayfa 68 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Örtü
Sürü sahipleri kitap okuyan çobana pek rast gelmez ama gelir de bu meziyetin farkına varırlarsa o çobandan köpeğin kurttan nefret ettiği kadar nefret ederler; çünkü çobanın sürü ile ilgileneneyeceğini düşünürler, başıma çok kez geldi... Bu yüzden geceye aşığım: Mera, geceleri öyle bir karanlığa gömülür ki, Şeytan'ın beni bulabilmesi, ne yaptığımı öğrenebilmesi için koku alma duyusuna da sahip olması gerek... Beni kepeneğin altından alıp bir konağa koyacak birisi çıkacaktır: işte o kişi ruhuma bıçak dayayan kişidir.
Sayfa 55 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Sürahiye Bardak
Nesnelerle konuşmayı çok severim; akla hayale gelmeyen sorular soruyor ya da cevaplar verebiliyorlar... İçini dökmek için bardak arayan ey sürahi; kal masamda. Bugün bomboşum. Hep boş tarafını görürüm bardağın sürahinin içini dökmesine yer bırakmak için.
Sayfa 63 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Kıssa
Birçok arkadaşım kısa şeyler yazdığımı söyler... Bunu duyunca gözümün önüne milyarlarca yıldız barındıran galaksiler gelir hep: teleskoptan bakınca bir portakal kadar görünüyorlar... Hayır, sözü hiç uzatmayacağım. Bir romanda, bir şiir kitabında, bir öykü ya da denemede kaç satırın altını çizmişizdir? Birkaç satır. Okuduklarım ve yazdıklarımda işte bana bu öz gerek... Bütün bir gövdeyi, iç organları, kilometrelerce damar, kilolarca kan ve milyarlarca hücreyi ayakta tutan ruh kaç gram? İşte bana bu ruh gerek. Kapı gıcırtısındaki imge birçok şair ve yazara kök söktürür.
Sayfa 61 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Heykelin Öğretisi
Bi'dur. Durup düşün yavaşla. Sakin ol, etrafını dinle, uyum sağla. Zamanla yarışma, sağa sola bakma. Anlayış göster, yağmurdan kaçma. Kuşlara güven ver, sabır taşın çatlamasın. Ayakta kal, kaideyi bozma. Kimseyi beklemiyorum ben. Kendime gelmekten başka.
Sayfa 57 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Reklam
uçmadığıma bakmayın ben bir serçeyim aslında gökyüzü kanatlarımın değil ama ayaklarımın altında
Sayfa 26 - ömer faruk hatipoğlu
"Kelebeğin kısacık ömrüne sığdırabildirdikleri bir filinkinden fazladır belki: Narin, zarif, renkli ama kısa bir ömür. Hayır, upuzundur bu ömür; rafine edilmiş uçuşlarla doludur çünkü."
yüzünden mi içme suyum..
Sayfa 50
kopup dağılan bir tespih merada toplayan bilir toplayan bilir dizilir kendiliğinden köye doğru tane tane başa geçince imame çeken bilir çeken bilir
Sayfa 53
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.