Öyle palyaço karakterli, öyle animatör ruhlu ve pamuk kalpli insanlar var ki, etrafındakileri eğlendirmeye çalıştıkları sırada, hiç kimseye fark ettirmeden yüreklerinin ta içine akıtırlar gözyaşlarını.
"Erkekler," diyordu, "bedenlerine ruh üflenirken bir kadının karnındadırlar; bebeklik çağında acıkıp susadıklarını, hastalandıklarını belli etmek için ağlarken yine bir kadının şefkatli kucağındadırlar; âşık olurken ve sevilirken de bir kadının kalbinde olanlar yine erkekler değil midir?.. Peki, o halde, neden erkeklerden bazıları kadına meleklerin bile kıskanacağı bir muamelede bulunurken, bazıları da acımasızca şiddet gösterisinde bulunur? Dünya böyle bir yer işte; Bazı kadınların baş üstünde tutulduğu bazı kadınların da ayaklar altına alındığı bir yer..."