Osmanlı ordusunda görev yapan Yüzbaşı Ahmed Hamdi Bey, Yemen'de bulunduğu sıralarda, bölgede yoğun olarak çalışan misyonerler hakkında araştırmalar yapmış ve bunları bir kitapta toplamıştır.
Ah, kahpe dünya! İnsanları nasıl da yanlış yola sürüklüyor! Geçim derdi, çoluk çocuk telaşı, şahsî ihtiraslar, dünya üzerinde yaşayanları nasıl da yalancılığa sürüklüyor!
Yemen'de Müslüman kimliğiyle botanikçi olarak çalışan ve aynı zamanda şeyh olan bir kişi ile yine Yemen'de Osmanlı ordusunda görev yapan yüzbaşı Ahmed Hamdi Bey'i bir araya getiren kitap.
Biri, dışarıya Müslüman gözüken ama içinde İngiliz çıkarları için dindaşlarını satar; diğeri ise bunu ortaya çıkartan Osmanlı zabiti. Uzun yıllar boyu bu
Kitabın yazarı arkeolog Ahmet Hamdi Bey değil, Kurmay yüzbaşı Ahmet Hamdi Beydir ve görevi Osmanlı Devleti'nde Yemen bölgesinde Teşkilât-ı Mahsusa'ya başkanlık yapmış ve teşkilat içerisinde çeşitli faaliyetlerde bulunmuştur. Bu kitabı da o esnada yazmıştır.
Kitap; İngiliz veya başka milletlerin casuslarının daha çocukken Türk ailelerin içerisine yerleştirilmesi, orada büyüyüp hem dinimizi hem de örf ve adetlerimizi bizden iyi yaşayarak bizden birisiymis gibi devletin üst kademelerinden görev almaları , aynı zamanda İngiliz Misyon Cemiyeti'nin önde gelen üyeleri, Osmanlı Devleti'nde bilhassa İngiliz desteği ile yetişen misyonerlerin yetişme şekilleri, faaliyetleri, bağlantılı oldukları kişiler hakkında ayrıntılı bilgi vermekte, misyonerlik teşkilatının işleyişini de gözler önüne sermektedirler. Yüzbaşı Ahmet Hamdi Bey ise ilerleyen bölümlerde "biz de onlara karşı İslam Cemiyeti diye bir örgüt kurabiliriz" diyerek bununla alakalı düşüncelerini liste şeklinde sıralamıştır.
Gerçek olayları barındırdığı için oldukça ilgi çekici bir kitap.
Maalesef İslamcı görüşe sahip olan yazarlarımız bazı şeyleri kavrayamıyorlar. İngiliz misyonerler anlatırken , aslında onlara hayranlık beslemehe başlıyoruz. Hemen hepsi çok dil öğrenen , bütün dinleri araştıran , birçok konuda ihtisas yapan insanlar. Yazarın misyoner Bay John’un ve arkadaşının protestanlık propagandası ve Mehmet Beyin islam savunusunu anlattığı kısımda misyonerlerin , hitabı , bildikleri diller , bildikleri dinler , terbiyeleri , islam dinini bizimkilerden iyi biliyor olması , buna karşılık bizimkilerin de sürekli Kuran’dan ve hadislerden örnekler vermesi , bunun dışında çok geri kalmaları , maalesef aslında niçin İngilizlerin yıkıp Osmanlı’nın yıkıldığını gözler önüne seriyor. Bizimkiler de halen iyi bir müslüman olup Allah’a dua edildiğinde bazı şeylerin çözüleceğine inanıyor. Sürekli bir hristayanların islam düşmanlığı anlatılıyor , ancak osmanlının son dönemlerinde aksi şekilde ruslarla savaştığı için osmanlı batılı devletler tarafından destek görüyor. Ama maalesef islamcı kafa yapısı bir türlü bazı şeyleri göremiyor ve hayal aleminde yaşamaya devam ediyor.