kuşlarla sohbetin şartları, dünyanın ve insanın yoruculuğuna karşı kalbimizi onaran, nefes aldıran, içimizin dünya telaşıyla açılmış çatlaklarından içeri bir manevi huzur sızdıran denemelerden oluşuyor.
“her abartı, her süsleme, her cila, manevi olanın sinsi bir sömürüsüne yol açıyor.” diyen ahmet murat sadeliğin en latif halini bu kitapta lisânı ile bizlere sunmuş.
hız ve haz çağında bizlere biraz durmayı, nefes almayı, etrafımıza bakmayı ve ölçülü davranmayı talim ediyor ahmet murat.
sufilik, dervişlik, şeyh, dergâh gibi kavramlara sıkça rastlanılsa da, ahmet murat’ın yazıları geçmişe özlem değil, gidişata esaslı bir itirazdır. insan kumaşımıza kendi elimizle verdiğimiz zararı dert edinir ahmet murat.
“insan cinsi gitmek zorundadır. bu dünyadan gider, bir duyuştan diğerine, bir hâlden ötekine, bir anlamdan berikine gider. gitmeyi bıraktığı anda, gurbet fikrini kaybetmiş olur” der ve ekler “insanın hakiki seyahati iç dünyasındaki seyahattir“
bu kitabı okuduğunuzda içinizin derinliklerine seyahat edeceksiniz.