Hakkında
1942 yılında İstanbul’da doğdu. Ankara’da Atatürk İlkokulu ve Avusturya Lisesi’nde okudu. İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde Alman Filolojisi ve Sanat Tarihi öğreniminin ardından 1972-1978 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. Gazeteciliğe 1967 yılında Yeni İstanbul gazetesinde başladı. Bir süre MAY Yayınları’nda editörlük yaparak kitap sektöründe de bulundu. ABC dergisi, Saklambaç, Günaydın gazetelerinde yazı işleri elemanı olarak görev yaptı. Bir ara 2. Dünya Ansiklopedisi’nin yayınlanmasında da katkıda bulunan Ahmet Örs, 1981 yılında Hürriyet gazetesine geçti. Burada Dış Haberler Elemanı, Magazin Şefi, Magazin Müdürü olarak sürdürdüğü görevine daha sonra Hürriyet Dergi Grubu Genel Yayın Müdürü olarak devam etti. 1991 yılında 1 Numara Yayıncılık dergi grubunun kurulma aşamasında gruba Yayın Koordinatörü olarak katıldı. Birçok yeni dergi projesini yönetti. Sabah grubuna bağlı 1 Numara Hearst Yayıncılık A.Ş.’nde Genel Müdür Yardımcısı görevindeyken emekli olarak ayrıldı. Sabah gazetesinde, Aktüel dergisinde yazar olarak gazetecilik yaşamına devam eden Ahmet Örs aynı zamanda Mutfak Dostları Derneği başkanlığını da sürdürüyor.
Doğum:
İstanbul, 1942
Okurlar
1 okur beğendi.
12 okur okudu.
6 okur okuyacak.
Çevirdiği Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Sizi bir televizyonda gördüm. Güzel takım elbiseler giymiştiniz. Yüzünüzde sahte bir tebessüm vardı, sahte bir mazlumiyet. Biz, diyordunuz, sadece özgürlük götüreceğiz, başka ne amacımız olabilir ki? Şimdiye kadarki özgürlük götürmeleriniz bunun bir garantisi değil mi? Yalanınız herkes tarafından duyuluyordu. Önünüzdeki sayısız mikrofon ve kameranın sahipleri de yalanlarınıza tanıktılar ama diyemiyorlardı, yalan konuşuyorsun! Kibar ve ciddi ciddi sorular soruyorlardı. Siz de ciddi, umursar edalarla cevaplar veriyordunuz. Şunların, diyordunuz içinizden, topunun canı cehenneme, bitse de şu oyun bir an evvel başlasak özgürlük ihracına.
Bombaları yağdırmaya başlasak, ağzımızdan kurbanların kanları akmaya başlasa, vahşi çağrımıza uyanlarla birlikte her tarafı yağmalasak, işkencelerden geçirip karşı duranların defterini dürsek. Çok keyifliydiniz, özgürlük diyordunuz, mutlaka özgürleştireceğiz ve özgürlükten yana olanlarla işgal ettiğimiz ülkelerde tepineceğiz. Gözlerinizde bir kısıklık, dilinizde bir intikam çığlığı vardı.
Zavallıydınız, muhtaç gözlerle efendilerinizin bakışlarından medet ummaktaydınız, sefil duruşunuz tarihin en kötü fotoğrafı olmayı hak ediyordu.
Sayfa 74Kitabı okudu
Gözlerimden boşalan yaşlar ikinci bahar yağmurlarıdır.
Biz bir değiliz yani. Tanışmasak da kaderimiz aynı. Yüzlerde aynı keder, hemen kendini ele veriyor.
İçime yazıp büyüttüğüm ırmağın seline kapılmış gitmekteyim. Nerede duracağımı bilemiyorum. Romanımı, ırmağım denize dökülmeden yazamamaktan korkuyorum.
Her gün üzerimizde dönüp duran ölüm, çokça umut ve isyan yüreğimizde.
İletiler
Henüz kayıt yok
