Ahmet Say

Ahmet SayMüzik Tarihi yazarı
Yazar
8.2/10
37 Kişi
154
Okunma
17
Beğeni
2.318
Görüntülenme

Hakkında

Ahmet Say, müzik eğitimcisi ve müzik yazarı. Çeşitli ödüller kazanan beş edebiyat eserinin ve konservatuvarlar ile üniversitelerin müzik bölümlerinde temel eser olarak okutulan müzik kitaplarının yazarı. Türk piyanisti ve bestecisi Fazıl Say’ın babası. 1935 yılında İstanbul'da, Kadıköy'de doğdu. Babası matematik öğretmeni Fazıl Say, annesi felsefe öğretmeni Nüzhet Say'dır. Küçük yaşta piyano eğitimine başladı. 1946-1950 yıllarında İstanbul Belediye Konservatuvarı'nda öğrenim gördü. Demirhan Altuğ'un teori ve solfej, Verda Ün'ün piyano, Raşit Abed'in armoni öğrencisi oldu. Konservatuvar eğitimini liseye geçtiğinde bıraktı; İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. 1954 yılında basın-yayın eğitimi almak için gittiği Almanya’ya altı yıl yaşadı. Bu yıllarda pansiyoner olarak evinde kaldığı müzikolog Kurt Köhler’in özendirmesiyle müzikbilime ilgi gösterdi. Felsefe ve tarih seminerleri takip etti. Sosyal Demokrat Partisi’nin gençlik örgütü Sosyalist Öğrenci Birliği‘nin üyesi oldu. Almanya'daki eğitimini tamamlayıp Türkiye'ye döndüğünde yedek subay öğretmen olarak Bingöl'de üç yıl askerlik yaptı. Okulu olmayan Göriz köyünde ilkokul öğretimini başlattı. Köyde öğretmenlik yaptığı dönemde ayrıca yetişkinlere de yönelik el sanatları, folklor ve sinema gibi eğitsel alanlarda da faaliyetler düzenledi; amatör bir folklorcü olarak türkü, ağıt ve masallar derledi, halk dansları toplulukları kurdu ve çocuk toplulukları yetiştirdi. Üç yılın ardından İstanbul'a döndüğünde Orhan Kemal'in teşvik etmesi ile izlenimlerini kaleme aldı. 1963 yılında Erzincan'da kısa bir süre halk eğitim uzmanlığı kadrosuyla çalıştıktan sonra 1964'te Ankara'ya yerleşti. Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu'nun yayın müdürü oldu. Görevi, Federasyonun çıkardığı Birlik Dergisi adlı yayını sürdürmek ve Öğretmenler Gazetesi adlı yen bir haftalık yayın çıkarmak idi. 1967'de Türk Solu adlı derginin yazı işleri müdürlüğüne getirildi. Aynı yıl eczacı Ayşe Gürgün Özsoyeller ile evlendi, çiftin oğlu Fazıl Say, 1970 yılında doğdu. Bu evlilik 1977'de sonlandı; Ahmet Say, oğlu Fazıl Say'ın velayetini alarak onu müzisyen olarak yetiştirdi. Ahmet Say, 12 Mart darbesi döneminde çeşitli davalardan yargılandı, yargılandığı bir dava uzun sürdüğü için 7 ay kadar hapis yattı. Edebiyat hayatı cezaevinde kaldığı dönemde başladı. Cezaevinde bir dolandırıcının anlattığı hikayelerden esinlenerek Kocakurt romanını yazdı. Romanı, 1975 Milliyet Roman Ödülleri'nde mansiyona ödülüne değer görüldü. Kocakurt romanının ardından Bingöl Hikayeleri (1980) adlı eseri Bingöl'de öğretmenlik yaptığı dönemin ürünü olarak ortaya çıktı. Kitapta yer alan “Güneşin Savrulduğu Yerden" adlı öykü, TRT Ödülleri Öykü Yarışması Başarı Ödülü'ne ; “Arda Kalan” adlı hikâye Yeni Adımlar Dergisi’nin açtığı 1974 Sabahattin Ali Hikâye Yarışması’nda birincilik ödülüne, "Görizli Mehmet Şerif Efendi” adlı hikâye ise 1975 Antalya Film Şenliği Hikâye Ödülü’nde mansiyon ödülüne değer görüldü. Kocakurt ve Bingöl Hikayeleri Milliyet Yayınları tarafından basıldı. 1977’de sol eğilimli bir "edebiyat hareketi dergisi" olan Türkiye Yazıları adlı aylık dergiyi çıkarmaya başladı. 72 sayı yayımlanan derginin yazarları Cemal Süreya, Vecihi Timuroğlu, Ragıp Gelencik, Demir Özlü, Ali Püsküllüoğlu idi. Say, 1974'ten başlayarak müzik eğitimciliğine ve müzik yayımcılığına yöneldi. 1978'de Say Yayınları'nı kurdu. 1970'li yıllarda öyküleri çeşitli dergilerde yayımlanan Say'ın ilk öykü kitabı, 1982'de yayınlandı. Uzun bir epik öykü olan İpek Halıya Ters Binen Kedi adlı eseri, Türk edebiyatına ilk epik hikâye olarak bilinir. Bir dolandırıcı tüccarın öyküsünü anlatan eser, 1985'te Almancaya çevrilerek yayımlandı. 1985 yılında Müzik Ansiklopedisi Yayınları’nı kurdu. Müzik Ansiklopedisi, Müzik Sözlüğü, Müzik Öğretimi, Müziğin Kitabı, Müzik Nedir Nasıl Bir Sanattır, yayınladığı müzik kitaplarından bazılarıdır. Türkiye'nin müzik yaşamını yurtdışında tanıtım amacı ile The Music Makers in Turkey adı ile İngilizce hazırlanan kitabı 1995 yılında yayımlandı. Kitap, Türkiye’nin Müzik Atlası adı ile 1998 yılında Türkçe olarak yayınlandı. 1996-1999 arasında Cumhuriyet gazetesinde müzikle ilgili haftalık köşe yazıları yazdı. 1992'de kurulan Edebiyatçılar Derneği kurucu üyelerinden olan Say, iki yıl bu derneğin başkanlığını yaptı. Edebiyat ustalarına verilen Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülleri Altın Madalyası'nı kurumsallaştırdı. Anılarını "Ağaçlar Çiçekteydi" (2011) ve "İnsanoğlu İnsanlar” adlı adlı kitaplarda anlattı. 2014-2019 yıllarında Evrensel gazetesinde "Yörüngemiz" başlıklı köşede köşe yazıları yazdı. 2020 yılında 48. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali Onur Ödülü'ne değer görüldü. 10 Mayıs 2022 tarihinde Ankara'da öldü. Naaşı Ankara'da Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.
Unvan:
Müzik Eğitimcisi, Müzik Yazarı
Doğum:
İstanbul, 1935
Ölüm:
Ankara, 10 Mayıs 2022

Okurlar

17 okur beğendi.
154 okur okudu.
10 okur okuyor.
189 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ceza günüm doldu, gidiyorum.... Yani hayatta her birşey geçer! Allah can sağlığı versin, tamam mı? Sıkın dişinizi!
Sayfa 33
"Müzik, tanrının insanlığa armağanıdır "
Reklam
Dünyayı yutmaya kalkışmanın ağababası dış sömürücülerin öğütleri gereği, eğitim alanındaki yetkililer, çocuklarımızı ortaçağa uyarlayan dogmaların, hurafelerin tutsağı kılarak taş kafalı insanların yetiştirilmesine her şeyden çok önem vermiyor mu?
Sayfa 65 - EVRENSEL BASIM YAYIN
Afrika’da yol yapımında çalışan bir çocuk, Avrupalı işveren için şu türküyü söylüyor: Bize kötü davranıyorlar, ebe! Bize hiç acımıyorlar, ebe! Kahvelerini içiyorlar, ebe! Bize hiç vermiyorlar, ebe!
Sayfa 31
Ahmet Say
Ahmet Say
Kendisi değerli müzisyenimiz Fazıl Say'ın babasıdır. Müzik Sözlüğünü daha okul açılmadan bölüm başkanımız almamızı rica etmiş. Çok bilgili, çok yönlü, sağlam bir kaleme sahiptir. Ülkemiz için çok önemli çok kıymetli bir yerdedir. Ruhu şad olsun.
Beethoven'ın Yaşadığı Dönemde Müziğine Etki Eden Önemli Olay ve Şahsiyetler ·        Klasik Dönem ve Devrimler Çağı Müzik tarihi içerisinde yer alan klasik dönem, 18.yüzyılın ilk yarısı ile 19.yüzyılın başlarını kapsar. Sanatta klasisizm, dengeli ve tarafsız anlatımla birleşmiş yapı netliği demektir. Klasik sözcüğü ayrıca, tartışılmaz örnek
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
335 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Anadolu müzik kültürünün tarihsel gelişimi, ilk uygarlıklardan başlanarak günümüze kadar genel hatlarıyla anlatılıyor. Ağırlıklı olarak Cumhuriyet dönemi Klasik Müzik gelişimi ve bestecileri üzerinde durulmuş. Opera, bale, oda müziği gibi sanatsal alanlara ilgi duyanlar ve araştıranlar için önemli bir kaynak kitap olduğunu düşünüyorum. Geleneksel Türk Müziği ve Türk Müzik çalgıları, Türk Askeri Müziği konularında da önemli bilgiler içeriyor. İyi okumalar, bol sanatlı günler :)
Türkiye'nin Müzik Atlası
Türkiye'nin Müzik AtlasıAhmet Say · Borusan Kültür ve Sanat Yayınları · 19984 okunma
292 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ahmet Say, 12 Mart döneminde siyasi tutuklu olarak kaldığı Ulucanlar Cezaevi'nde tanıştığı, dolandırıcılık suçundan ceza alan Kocakurt isimli mahkûmun yaşamından bir kesit sunuyor bizlere. Ahmet Say, Kocakurt için "çetin koşullar altında tanıdığım bir dosttu" ifadesini kullanıyor. Biz de Kocakurt'un hikâyesini okurken bazen hüzünlenip bazen gülüyor, bazen de kızıyoruz içten içe. Kocakurt kendini olduğu gibi anlatıyor. Dışı neyse içi de o. Yeri geliyor köy köy dolaşan bir seyyar satıcı oluyor, yeri geliyor Nişantaşı'nın sosyete camiasına mensup hanımlara olmayan bir defilenin biletlerini satıyor. Okuduğumuz kitap tam anlamıyla, trajikomik olaylar zincirinin anlatıldığı bir kara mizah örneği. 1950'lerin 60'ların İstanbul'una; Eminönü, Tophane, Aksaray semtlerine hoş bir yolculuk yapıyoruz Kocakurt'la birlikte. Dönemin gündemine de göndermelerde bulunan kitapta Bebek Davası, Ticani tarikatı olayları, Başbakan Adnan Menderes'in de içerisinde bulunduğu uçağın düşmesi ve enkazdan sağ çıkması, bir futbol maçının sonucuna umudunu bağlayan insanlar, sağ ve sol kavgası, siyasi olaylar, yağ kuyrukları, Almanya umudu, köylerdeki insanların çaresizliği, uyuşturucu batağında çırpınanlar da ustalıkla anlatılıyor. Yakın döneme farklı bir açıdan bakan ve mizahi bir üslupla yazılmış hoş bir kitap Kocakurt.
Kocakurt
KocakurtAhmet Say · Milliyet Yayınları · 197611 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Öncelikle Ahmet Say‘a, Bingöl‘e olan ilgisinden dolayı teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ne kadar zaman geçerse geçsin Bingöl‘ün kıymetli isimlerinin arasında onu da andığımızı hissetsin. Ancak bu kitabını beğendiğimi pek söyleyemeyeceğim. Kullanılan yöresel ağızdan bağımsız Şanlıurfa Karadeniz yöreleri kullanılmış, Bingöl ağzı namına tek bir kelime bile yoktu maalesef. Başlık parası muhabbetleri geçmiş ama Doğu ve Güneydoğu da belkide başlık parasının söz konusu bile olmadığı tek şehirdir Bingöl. Bazı yerlerde bölgenin hakim olduğu anadil olan Zazacayı "tuhaf sesler" diye nitelendirmesi de açıkçası çok tuhafıma gitti çünkü internetten araştırdığım kadarıyla Zazaca bir kitap bile yazmış, bilemiyorum belkide o zamanlar bilmiyor olabilir diye düşünüyorum. Ve son olarakta aşiret çatışmasından söz etmişti kendileri, ancak bu konuda da Bingöl de başlık muhabbetinde söylediğim gibi bu konuda da öyle şeyler yoktur. 10 bölümlük hikayede sadece ilgimi çeken ve hoşuma giden tek bir kısım vardı o da Sabahattin Ali ödüllü Üç Kişiye Bir Çift Cızlavet idi.
Güneşin Savrulduğu Yerden
Güneşin Savrulduğu YerdenAhmet Say · Evrensel Basım Yayın · 200714 okunma