O zamanki âdete göre tepsilerle misafirlere verilen hurma, zeytin, su gibi şeylerle iftar edilir edilmez akşam namazı kılınarak bundan sonra sofralara geçildiği için böylesi daha sıhhî farz olunurdu. Fakat fukara yemekten sonra namaz kılardı.
Günleri ayrılmıştı: Çamaşır yıkarlardı; evi baştan aşağıya kadar siler süpürürlerdi. Boş zamanlarda iskambil, peçiç gibi oyunlar oynarlar; eğlenirlerdi.
Büyüğünde, küçüğünde; demek istiyorum ki saraylarda, konaklarda; tenha ve asude evlerde, yalnız yalnızlık yoktu. Arz ettiğim gibi gelen giden vardı. Hatta gece misafirleri vardı. Gece misafirleri mutat idi; muntazır idi.
Bizim çocukluğumuzda oturduğumuz, gördüğümüz, misafirliklerinde bulunduğumuz evlerde evvela zaman taksim edilmişti; kronometre gibi işlerdi. Kalkmak, yatmak, kahvaltı etmek, yemek yemek vakitleri muayyendi