Ahmet Türk Sözleri ve Alıntıları
Ahmet Türk sözleri ve alıntılarını, Ahmet Türk kitap alıntılarını, Ahmet Türk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vücudumuzun bütün hücreleri, organları kasılarak enerjinin işe çevrilmesi, kimyasal değişiklikler, dolaşım, sıvıların dışa atılması vb. gibi işlevleri yerine getirirler. Kasıldıkları zaman yeniden hayatiyet kazanırlar, yeni enerji dolar, enerjiyi kullandıktan sonra gevşeyerek kullanılan enerjiyi dışarıya atarlar. Bütün varlıklar enerji alarak çalışır.
Evrende her bir gök cismi, gezegenler, yıldızlar vs, bir cazibe (çekim kuvveti) ile dönmekte ve bir yörünge takip etmektedirler. Patlatılarak bir evren yaratılmaz, yaratılsa da cazibesi ve bir düzenin olmadığı madde yığınından öteye gitmez. Hatta iki atomu çarpıştırarak atomların parçalanmasından etrafa saçılan parçacıklardan bir cazibe ve çekim kuvveti yaratılmaz, bir havai fişek gibi etrafa saçılan parçacıklar daha sonra yok olurlar.
Din insanlara gönül hoşluğu için verilmemiştir. Din akla, iradeye, bilince (şuura) hitap eder, hüzünlenmek, duygulanmak için değildir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Oruç; seneden seneye, ay takvimine göre (güneş takviminden 11 gün kısadır) her sene ramazan ayının, zaman içerisinde yol kat etmeden, olduğu aya gelmesi "secde"dir. 33 senede bütün ayları, zaman içerisinde, yol kat ederek attığı tur "tesbih"tir.
Kur'an'da bilimsel olarak bahsedilen gerçek anlamıyla, Evrenin kendisi, Evrenin içinde yaratılan bütün varlıkların, uzayda, dünyada ve dünyanın üzerinde, zaman içerisinde, belirli bir zeminde yol katederek attığı tura "tesbih" denir.
Sayfa 49Kitabı okudu
Allah (c.c.), evreni bilimsel olarak bu iki yasa üzerine inşa etmiştir. Yaratılma anında zaman ve zemin oluşur; evren yaratıldıktan sonra zaman ve zemin yasalarını koymuş değildir. Yani tam bir eşzamanlılık vardır.
Din, içinde bulunduğumuz evren ve evrenin çalışma sistemi ile ilgilidir. Sadece diğer dünyaya hazırlık için yapılan ritüeller değildir. Yaratıcı, evreni bir sistem içerisinde çalışacak şekilde yaratmıştır. Ancak bu sistemin çalışmasının devamlılığını biz insanlara vermiştir. Çünkü biz, Allah (c.c)' ın yeryüzündeki halifesiyiz.
Sayfa 41Kitabı okudu
Evrende hiçbir atom eksilmez veya çoğalmaz. Evrende olan her şey şekil değiştirir fakat yok olmaz. Evrendeki ve boyutlardaki bütün enerjiler bir ölçüye bağlıdır. Arz'dan üst boyutlara kaçan enerji, Arş'tan aynı ölçüde Allah (c.c.) tarafından Arz'a geri verilir.
Melekler olmadan atomlar kendi başlarına hareket etseydi, enerjilerini dengelemek hayli güç olacak dünyada veya uzayda gereğinden az veya çok enerji yüklenen atomlar mısır patlağı gibi patlayacak, evrende yırtıklar ve çatlaklar oluşacak, belki de evrende hayat olmayacaktı.
Kıldığınız namaz sayesinde Allah (c.c.) bizlere ve evrene rızık verir. Allah (c.c.) namaz kılan kişilere rızık vermez, namaz kılan kişilerin sayesinde evrene ve insanlığa rızık enerjileri iner. İslam dini "ben" değil "biz" dinidir.
Arş'tan Beyt-i ma'mur'a oradan evrenimize ısı, ışık, gaz, toz, elementler, akıl, can, rahmet, rızık ve nimet gibi burada daha bilmediğimiz bütün enerjiler iner.
İşin özü, biz insanlar topraktan yaratılmış varlıklarız. Nasıl ki bedenimizde kimyasal olaylar meydana geliyorsa, dünyada da sürekli kimyasal olaylar süregelmektedir.
Ramazan ayında 29-30 gün süresince dünyanın her yerinde, bir gün içerisinde sabah namazının (imsak) başlangıcından, akşam namazına kadar geçen süre oruç tutulur. Dünyanın zaman farklılığına göre oruç tutanlar 29-30 gün devamlı hiç durmadan, zaman içerisinde, yol kat ederek, dünya üzerinde bir döngü olarak iftar etmesi, dairesel helezon şeklinde "tesbih"tir.
Allah (c.c.) istediği her şeyi yapabilir, kanunlara uymak zorunda değildir ama yine de kendi yaratmış olduğu fizik kanunlarının dışına çıkmaz. Nedenine gelince; biz insanların anlaması için evreni ve evrende yaratılan her şeyi, bizlerin evrensel yasalar çerçevesinde araştırmamız, Allah (c.c.)'ın büyüklüğünü, tek yaratıcımız olduğunu anlamamız içindir.
Sayfa 35Kitabı okudu
Ruh tektir. Madde dünyasında farklı kişilikler kazanır. Öte alemde beden olmadığı için birbirini tanıma sözkonusu değildir. Çünkü hepimiz, tek olan ruhun madde evrenindeki parçalarıyız.