Ahmet Yaşar Zengin

Ahmet Yaşar ZenginAtatürk'ün Devlet Adamlığı yazarı
Yazar
8.6/10
12 Kişi
35
Okunma
5
Beğeni
1.898
Görüntülenme
"Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır..." (akıl)
Sayfa 79 - Truva YayınlarıKitabı okudu
<< Maksat, gösterişli ve debdebeli bir hayat sürmek değil, insanca yaşamak ve geçimi sağlamaktan ibarettir... >>
Sayfa 54 - Truva Yayınları [ 22.01.1924, İzmir ]Kitabı okudu
Reklam
"Bizi yanlış yola sevk edenler, bilirsiniz ki çoğu din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep dini kural sözüyle aldatagelmişlerdir... Tarihimizi okuyunuz... Dinleyiniz... Görürsünüz ki, milleti mahveden, esir eden, harap eden kötülükler hep, din perdesi arkasındaki dinsizlikten ve kötülükten gelmiştir..."
Sayfa 106 - Truva Yayınları [ 16 Mart 1923 Adana Konuşması ]Kitabı okudu
Kur'an-ı Kerim'in Türkçeye tercümesi, Diyanet İşleri Başkanlığının kurulması, camilerde hutbe okuma uygulamasının başlatılması hep aynı maksata hizmet eder... Zira Mustafa Kemal Atatürk, bütün bunları Türk halkının İslam dinini gerçek yönleriyle anlayarak, bilerek yaşamaları ve hayatlarına da doğru şekilde tatbik etmelerini sağlamak için yapmıştır...
Sayfa 88 - Truva YayınlarıKitabı okudu
"İnsanlıkta, din duygu ve bilgisi, her türlü boş inananlardan sıyrılarak gerçek bilim ve teknik ışığıyla arınıp olgunlaşıncaya değin, << din oyunu oyuncularına her yerde rastlanacaktır... >>
Sayfa 52 - Truva Yayınları [ Nutuk, 2.Cilt, S. 517-518, TDK Yayınları, 1978 ]Kitabı okudu
Bu olaylar dışında anlaşmanın ilk altı ayı önemli gerilimler olmadan geçti. Istanbul'daki Itilaf temsilcileri ile Türk Hükümeti arasındaki en ciddi sorunlar, eski ıttihat ve Terakki yöneticilerinin savaş ve tehcir suçları nedeniyle yargılanması ve tutuklanması konusundan doğdu .
Reklam
Türk milleti için 1.Dünya Savaşı , ardı ardına devam eden yorucu savaşlardan en sonuncusu fakat tahribatı en büyük olanıdır. Osmanlı Imparatorluğu 1.Dünya Savaşı'na girerken 2.850.000 kişilik bir orduya sahipti. Savaş çıktığı sırada bu sayının yalnızca 150 bini silah altındaydı. Dört yıl süren savaş sonunda ordunun 325 bini şehit düşmüş, 400 bini de yaralanmıştı. Hastalananlar ve savaşamayacak konumda olanlar da hesaba katıldığında , yaklaşık 3 milyon kişilik ordudan savaşabilecek nitelikte 560 bin asker kalmıştı. Fakat bu askerler de daha sonra yapılan antlaşmalar gereği silahsizlandirilmis ve ülke savunmasız kalmıştı.
Laiklik konusunda kati davranmasının sebebini ise; "Laiklik prensibinde ısrar ediyoruz. Çünkü milli iradenin, insanlığa mal olmuş değerlerin belki de en mukaddesi olan da hürriyeti ancak laiklik prensibine bağlanmakla korunabilir... İnanıp bağlanmakla, mutlu olduğumuz İslam dinini yüzyıllardan beri alışılageldiği gibi bir << siyaset aracı haline düşmekten >> kurtarıp yüceltmenin pek gerekli olduğu gerçeğini görüyor ve biliyoruz..."
Sayfa 157 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı Imparatorluğu'nun Avrupa karşısında gittikçe gerilemesinin ve 1.Dünya Savaşı sonrasında yıkılmasının temel gerekçelerinden birisi, hatta en önemlisi, ekonomik anlamda geri kalmasıdır. Osmanlı Imparatorluğu, 17.yüzyıla kadar başarılı bir biçimde yürüttüğü ekonomik dengelerini , bu yüzyıldan sonra gerektiği şekilde götürememiş, ağır borçlanmaların altına girmiş ve sonuç olarak da Avrupa devletlerinin boyunduruğu altına sokulmuştur.
1.Dünya Savaşı'nin ülkeye verdiği zarar sadece asker kaybı ile sınırlı değildir. Aynı zamanda, ekonomik bir yıkım da bu savaşın ardından ortaya çıkan sonuçlar arasındadır. Osmanlı Imparatorluğu, 1.Dünya Savaşı'ni finanse edebilmek amacıyla ağır borçların altına girmiş, şehirleri ve köyleri harap olmuş, tarım nüfusundaki kayıplardan ötürü büyük ekonomik sıkıntılar doğmuştur.
Reklam
Türk milletinin Kur'an-ı Kerim'i kendi dilinde anlama maksatıyla bu kutsal kitap Türkçeleştirilmiş, Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleriyle Cumhuriyet'in ilk on beş yılında meal ve tefsiri hazırlanmıştır... 1930 yılında Kur'an-ı Kerim yeni harflerle tercüme ettirilmiş ayrıca Hz. Peygamber'imizin hayatıyla ilgili bir kitap da dilimize çevrilmiştir...
Sayfa 144 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Dini toplumu sömürme aracı haline getirmek isteyen din adamlarına, hurafeye, safsataya ve politik istismara karşı daima koruyup kollayan Mustafa Kemal Atatürk, bu konuda büyük bir mücadele vermiştir... Din kisvesi altında yürütülen gericilik ve çıkar kavgası, dinin çeşitli maksatlarla istismar vasıtası haline getirilmesi, Mustafa Kemal Atatürk'ü derinden üzmekteydi...
Sayfa 30 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Onun dinle ilgili en büyük mücadelesi, aslında din maskesi altında insanların sömürülmesi, dini kullanarak art niyetli kimselerin kendilerine makam mevki ve çıkar sağlayarak dini yozlaştırmasıdır...
Sayfa 32 - Truva YayınlarıKitabı okudu
"Milletin şerefi, haysiyeti, hürriyeti, istiklali hakikaten tehlikeye düşmüştür... Bu felaketten kurtulmak, icap ederse vatanın son bir ferdine kadar ölmeyi göze almak lazımdır... Padişah olsun, halife olsun isim ve unvanı her ne olursa olsun önemli bir şahıs ve makamın hikmeti mevcudiyeti kalmamıştır... Yegane kurtuluş, çaresi halkın doğrudan doğruya hakimiyeti eline alması ve iradesini kullanmasıdır..."
Sayfa 193 - Truva Yayınları [ Müftü Kamil Efendi anlatıyor... ]Kitabı okudu
Hafız Yaşar Okur...
"Nasıl olur, diyorlardı; Kur'an nasıl Türkçe okunurmuş..." Halbuki gazeteler haberi yanlış, aksettiriyorlardı... Ben Türkçe Kur'an okumayacaktım... Yasin suresini Arapça okuyacak... Cemil Sait Bey'in tercümesini de cemaate nakledecektim...
Sayfa 189 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Resim