En Eski Ahu Güngör Ağca Sözleri ve Alıntıları
En Eski Ahu Güngör Ağca sözleri ve alıntılarını, en eski Ahu Güngör Ağca kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan önce kendini affetmeyi başarabilmeli,yeniden başlamak için...
Sayfa 288
Kabuk bağlasa da iyileşmeyen yaralar vardır.
" İnsanın içi kapalı bir kutu. Anahtarı sadece kendinde. İçine atıp kilitlediklerin eriyip gitmiyor ama anılar o kutunun içinde katran rengini almaya başladığında, insan en çok yine kendine zarar veriyor. "
Sayfa 132Kitabı okudu
" Kimi insanlar yüreğimizde ne kadar büyük bir yer kapladıklarını ve o yerin bizim için ne kadar anlamlı olduğunu bilmezler. "
Sayfa 169Kitabı okudu
Hayat öyle bir devinim içinde ki, iyi ya da kötü sürprizleri hiç bitmiyor. Bir anda tüm olayların yönü değişebiliyor, insanlarda da olaylarda da iyi sandıkların kötü, kötü sandıkların iyi oluyor, bittiğini sandığın şeyler yeniden başlıyor, başladığını sandıkların ise aslında başlamadan bitmiş oluyor. En nihayetinde insanlar kendi yollarına gidiyor, en yakının en uzağın oluyor.
Sayfa 257Kitabı okudu
"Kabuk bağlasa da iyileşmeyen yaralar vardır."
"İnsan önce kendini affetmeyi başarabilmeli, yeniden başlamak için..."
"Hayat ne yaşatırsa yaşatsın insana, hafıza kaybı geçirmediysen eğer, geçmişi silmek nasıl mümkün değilse, hayatın bize yaşattığı iyi ya da kötü tüm anları, anıları ve insanları silmek de mümkün değildi aslında."
"İşte o zaman, sadece düşüncelerimde değil, ruhumla bedenim arasında da yoğun bir kavga başlıyordu. Bir yandan soru işaretleri içimi kemirirken, diğer yandan tüm bunlardan kaçmak için uyumak istiyorum. Bazen uyku en iyi sığınak olurken, bazen de bana ihanet ediyor, ben istedikçe, bedenim uyumayı reddediyordu."
"İnsanı insan yapan duyguların ilkidir aşk."
"İnsanın içi kapalı bir kutu. Anahtarı sadece kendinde. İçine atıp kilitlediklerin eriyip gitmiyor ama anılar o kutunun içinde katran rengini almaya başladığında, insan en çok yine kendine zarar veriyor."
"Ruhun seyyah olmadıktan sonra nereye gittiğinin, anıların dağılmadıktan sonra nasıl ve nerede yaşadığının hiç bir önemi yok. O acılar ki kaskatı olmuş bir şekilde bir yumru gibi duruyorsa hâlâ yüreğinde, öyle bir an geliyor ki aldığın her bir nefes hayata geri veremeyecek kadar kıymetli olabiliyor."