Sosyalist bir ideoloji adına kapitalist tehlikeye karşı savaşmak yerine komünist partiler ulusal bir kimliğe başka bir ulusal kimliğin karşısına çıkarmayı tercih etti; Amerikalılarla kapitalistler de fena halde Özdeşleştirildi. Bütün bunların sonucunda, sosyalist tavır da milliyetçiliğe yönelik belirgin bir rahatsızlık görüldü, işçi partilerinin ideolojisinde bir dalgalanma yaşandı. Solcu gazeteci ve köşe yazarlarının bu sorun karşısındaki ihtiyatlı tutumu çok anlamdır. Bu konuyu olabildiğince az ele alırlar; mahkum etmeye ya da onaylamaya cesaret edemezler; tarihsel geleceği kavrayışlarına milliyetçiliği nasıl entegre edeceklerini, entegre etmeyi isteyip istemediklerini bilmezler. Kısacası günümüzde Sol, milliyetçilik karşısında kendini rahatsız hissetmektedir.
Peki sömürgeleştirilen insan nasıl olurdu da kendi kendini bu denli acımasız biçimde hem inkâr edip, hem de aşırı taleplerde bulunabilirdi. Nasıl olurdu da sömürgeciden bu kadar nefret edip yine de bu denli tutkuyla hayran olabilirdi?