4 Mart 1851’de Hadula başta olmak üzere birçok çalışmasının coğrafi dokusunu oluşturan Skiathos Adası’nda papaz bir babanın dördüncü oğlu olarak doğdu. Skiathos’ta ancak on bir yaşına kadar eğitim görebildi. Daha ileri seviyede eğitim veren bir okul olmadığı için sonraki üç yılını babasının çiftçilik işlerine yardım ederek geçirdi ve kalan eğitimini yakın adalardaki okullara giderek tamamlayabildi. Üniversite için başkente gitmeyi başardığında yirmi üç yaşındaydı ve sadece iki yıl boyunca felsefe okuyabildi. Neyse ki, bu sırada kuzeninin de yardımıyla Yunan basın yayın dünyasına kıyısından köşesinden girmeyi başarmıştı. Ekonomik zorluklar nedeniyle öğrenimini yarıda bıraktıktan sonra geçimini sağlamak için birçok işte çalışsa da, hayatı boyunca bağlı kaldığı tek uğraş vardı: Yazmak. İlk romanı Muhacir 1878’de -İstanbul’da çıkan- Neologos’ta, sonraki üç romanı Atina gazetelerinde yayımlandı. Hatta bir süre sonra gazeteler onun öykülerini ve romanlarını tefrika halinde basmak için birbirleriyle yarıştılar. Papadiamantis telif konusunda gazetelere zorluk çıkarmadı, pazarlık yapmadı ve kazandığı parayı dikkatsizce harcadı. Bir dönem boyunca günlerini sadece öykü yazarak ve çeviri yaparak geçiren Papadiamantis Suç ve Ceza, Quo Vadis, Dracula, Manxman gibi romanları ve Çehov, Bret Harte, Jerome K. Jerome’nin öykülerini Yunancaya çevirdi. 1902’de memleketi Skiathos’ta en iyi eseri olarak kabul edilen Hadula’yı yazmaya başladı. Bu roman, ona “Yunanistan’ın Dostoyevski’si” unvanını kazandırdı ve Papadiamantis o günden sonra “Hadula yazarı” olarak anıldı. Romanı bitirdikten sonra Atina’ya tekrar döndü. Hırpani görünüşlü bir bekâr olarak, ölümüne dek büyük bir sadelikle yaşayan Aleksandros Papadiamantis, 1909’da memleketine yerleşti ve yakalandığı zatürre nedeniyle 3 Ocak 1911’de, doğduğu Skiathos’ta hayata gözlerini yumdu.
Hadula, 19.yüzyılın sonlarında yazar Aleksandros Papadiamantis’in de doğup büyüdüğü Skiathos Adası’nda yaşayan Hadula’nın hikayesi üzerinden dönemin toplumunda kadın olmanın zorluklarını ve kadınların omuzlarına bindirilen yükleri ele alan bir novella. Evlenene kadar ailesi için çalışmak, çeyiz yapmak, evlendikten sonra kocası ve çocukları için çalışmak, hatta yaşlanınca da torunlarına bakmakla yükümlü kadınların açmazını, ürkütücü bir şekilde kendince çözmeye çalışan yaşlı bir kadın Hadula. Okuduğum en ilginç antikahramanlardan biriydi kesinlikle. Kitabın konusu, Papadiamantis’in çıkış noktası çok iyi, sonu da oldukça sarsıcı ve güzel bağlanmış fakat kurgunun daha iyi işlenebileceği kanaatindeyim. 1903’te gazetede tefrika halinde yayınlanmış eser, sanırım bundan da kaynaklı, kurgu yeterince derinleşmeden, azıcık tekrara da düşerek ilerliyor. Yine de özellikle yazıldığı dönem için devrim niteliğinde fikirler barındıran, okurken elimden bırakamayıp tek seferde bitirdiğim, sürükleyici ve güzel bir novella. Sevdim.
HadulaAleksandros Papadiamantis · Jaguar Kitap · 2022568 okunma
Yunan Edebiyatı ile geldim bu kez.1800 yılların sonu ile 1900 yılların başlarına denk gelen bu novella acılarla dolu,simsiyah kapkaranlık...
Yazarın Yunan Edebiyatının Dostyoveskisi olarak bilinmesi ve yazarın dilini ve yazım şeklini bilmeyen bir okur için merak uyandıracak cinsten...
Yüzyıllardır kadınların yaşadıklarını,çilelerini, problemlerine bu eserde de şahit oluyoruz.
Kadın olmak....
Değer görmediğin bir ailede büyüdüysen, kız olduğun için hiç bir önemin yok ve hizmet eden olarak görülüyorsan, bu durum yaşlanınca dahi devam ediyorsa iç bulantıları,psikolojik sorunların baş göstermesi gayet normal...
Hayatı boyunca hiç değer görmemiş, önemsenmemiş bir kız bu önemli duyguyu bilmiyor ki çocuklarına, torunlarına yansıtabilsin.
Sevmeyi,değer vermeyi,saygıyı hiç bilmeyen bunları çocuklarına nasıl gösterebilsin...
Sizi seven size değer veren bunu sizin de hissettiğiniz ve hislerinizi kıymetlilerinize bunu gösterebileceğiniz günlerle dolu olsun hayatınız.
Sevgiyle Kalın...
HadulaAleksandros Papadiamantis · Jaguar Kitap · 2022568 okunma
Hepinizi öyle seviyorum ki,
Siz türlü türlü milletlerin anneleri oluyorsunuz.
Zevk uğruna çocuk doğuruyorsunuz.
Asker olacaklarını,
Karşı karşıya geçip birbirlerini vuracaklarını..
Meşhur olacaklarını..
Dahi olacaklarını..
Şef olacaklarını düşünmeden
Sevmek, gene sevmek için
Çocuk doğuruyorsunuz.
Neden kitap yorumuna kadın temalı bir şiirle