Alex Capus

Alex CapusBir Gün Buluşmak Üzere yazarı
Yazar
7.4/10
20 Kişi
44
Okunma
3
Beğeni
1.075
Görüntülenme

Alex Capus Sözleri ve Alıntıları

Alex Capus sözleri ve alıntılarını, Alex Capus kitap alıntılarını, Alex Capus en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...savaş sadece gerçekten yaşandığı yerde dehşet saçıyordu, oysa burada köşeyi dönünce aslan ağızları açıyor, pazarcı kadınlar mallarını satıyor ve anneler kızlarının saçlarını renkli kurdelelerle örüyorlardı.
Sayfa 38 - Kırmızıkedi Yayınevi
“Aşk haksız bir taleptir, değil mi?”
Sayfa 244 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
“Belediye başkanı, bu konuşmayı izleyen dakikalarda, elinden bir şey gelmeden tanık olduğu kederli sahneleri yumuşatmaya çalışıyor, kederli ailelere Şereften, Anavatan’dan ve öbür dünyadan söz ederek onları avutmayı deniyordu, ama karşısındakiler bunu kederleriyle alay edildiği şeklinde yorumluyorlardı, çünkü sevdikleri kendilerine geri verilemiyorsa en azından onların yasını tutmak istiyorlardı.”
Sayfa 46 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
"Bir şeyi istemekle, o şeyi yapmak aynı değildir."
“Kuşkusuz düşünceler, iki öpücük ya da iki kadeh içki arasında doğudaki savaşa gidiyordu; ama bu yüzden bir kadeh eksik mi içilmeliydi, bir öpücük eksik mi verilmeliydi, bir dans eksik mi edilmeliydi? Böyle yaparak kime yardımcı olunurdu ki?”
Sayfa 146 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
„Wer es an Gottesfurcht oder Treue gegenüber der Obrigkeit mangeln ließ, wurde mit Geldbußen belegt oder aus- gepeitscht, an der Schandsäule ausgestellt, des Landes verwiesen oder in den Kerker gesperrt. Und wer gar vom rechten Glauben abfiel, wurde in der Limmat ertränkt. In den Gassen patrouillierten Sittenwächter, Nachbarn be- spitzelten ihre Nachbarn. Selbst die reichsten Bürger der Stadt hüllten sich in grobes, graues Tuch, um ja nicht auf- zufallen; und wenn sie ein Haus bauten, legten sie großen Wert auf eine möglichst schlichte und schmucklose Fassade. Während in den Nachbarstädten Bern und Basel das aufstrebende Bürgertum prächtige Renaissance- und Barockpaläste errichtete, bot Zürich einen bescheidenen, ja armseligen Anblick. Erst im Innern der Häuser, wo es das neidische Auge des Nachbarn nicht wahrnahm, wagten die Zürcher zu protzen: Da gab es Lüster und Leuchter, Stuckaturen, Spiegelsäle und Täfelungen, Wandmalereien und opulente Kachelöfen - und natürlich wurden im Schutz der Privatheit auch Feste gefeiert, bei denen gemmt, getrunken und gelacht werden durfte.“
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Demek istiyorum ki, insan manzaranın ortasında oturuyorsa o manzara artık estetik bir gözlem nesnesi olmuyor. O zaman adam akıllı ciddi bir mesele oluyor.
Sayfa 211Kitabı okudu
Ne tuhaf değil mi, dayak atan, kırbacını on dakikalığına bir kenara bıraktığında dayak yiyenin kendisini hemen sevmesini istiyor.
Sayfa 208 - kırmızı kediKitabı okudu
En güzeli :)
Çoğunlukla pek bir şey yapmaz, yatağına uzanıp ellerini başının arkasında kavuşturur, tavandaki kirişlerin desenini seyrederdi.
Ne olursa olsun, ölmekten daha kötüsü olamaz.
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Gülüşünü, onun gülüşü olduğu için güzel buluyordu...
Dünya
Hiçbir şey görmüyor, hiçbir şey duymuyoruz, neler olduğundan haberimiz yok. Dün neler olduğunu bilmiyoruz, yarın neler olacağını da hiç bilemeyiz.
Sayfa 156Kitabı okudu
Ne olursa olsun, ölmekten daha kötüsü olamaz.
Sayfa 176 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
İkimiz iyi geçiniyoruz, birbirimize hayatı zindan etmiyoruz, ama aslında birlikte değiliz biz.
O günden beri, ara sıra susmanın ve düşündüğünü kendine saklamanın da iyi olduğunu öğrendim. Daha da iyisi, bir şey düşündüğünü hiç belli etmemek.
Sayfa 208Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.