Candide, hocası Pangloss'un eğitimi ile, her tarafı gezerek Tanrı'nın yarattığı bu dünyanın "dünyaların en iyisi ve mükemmeli" olduğunu yineleyip durmaktaydı. Başına gelen felaketler, zelzeleler, vahşet, barbarlık, tecavüzler bu dünyanın en iyisi ve mükemmeli olduğu fikrini zedeleyemeyecekti. Hem Avrupa, hem Doğu, hem de Amerika kıtalarında felaketten felakete koşan Candide, bir bakıma Voltaire'in, Leibniz'deki "Tanrı dünyaların en mükemmelini yaratmıştır" fikrini alaya alışını göstermektedir.
Sayfa 59 - Bağlam Yayınları, (Voltaire, Romans et Contes (Roman ve Hikayeler), Gallimard, 1972, Önsöz: Ş.
Barthes)Kitabı okudu
"Postmodern" bir çeşit kandırmaca, bir takıntılı hareketti, hatta bir şaşırtma hareketiydi. Bu bakımdan, eğer simulasyonun postmodern olduğunu düşünüyorlarsa, evet niye olmasın: Simulasyon postmoderndir.
Somali’de çekilen açlık yüzünden bir deri bir kemik kalanları seyrediyor ve çatal-bıçağımızı bir şövalyenin kılıç oynatmasını andırır biçimde kullanıyoruz.
Psikanalizde özne arzuladığı nesneye doğru yönelir; çünkü arzuladığı bir eksikliktir, bir ihtiyacın eksikliğinin giderilmesi lazımdır. Halbuki Gilles Deleuze ve Felix Guattari'ye göre arzunun kendisi eksiğe doğru yönelmez, arzu zaten kişinin içinde vardır ve önce arzu vardır. Bu da Tarde'ın sosyolojisinden ödünç alınan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.