Ali Akay

Ali AkaySanat Tarihi : Sıradışı Bir Disiplin yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
8.3/10
53 Kişi
132
Okunma
23
Beğeni
3.000
Görüntülenme

Hakkında

1957’de İstanbul’da doğdu. Paris VIII Üniversitesi’nden 1979’da mezun oldu; aynı üniversiteden 1986 yılında sosyoloji doktorasını aldı. 1992’de doçent, 1998’de profesör oldu. Mimar Sinan Üniversitesi’nde Sosyoloji Bölüm Başkanı’dır. Türkçe, Fransızca, Almanca ve İngilizce yazıları çeşitli dergilerde ve kataloglarda yayımlanmaktadır. Yurtiçi ve dışında çeşitli galerilerde, İstanbul Modern’de ve Akbank Kültür Sanat Merkezi’nde sergi küratörlüğü ve danışmanlık yapmaktadır.
Tam adı:
Prof. Dr. Ali Akay
Unvan:
Profesör, Yazar
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 1957

Okurlar

23 okur beğendi.
132 okur okudu.
7 okur okuyor.
237 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Devlet toprak makinasını parçalar, tuğlalarından yeni işçiler yapar ve bunlar beyinin (despotun) düşüncesine boyun eğer.
Sayfa 85 - Bağlam Yayınları, (Deleuze-Guattari, a.g.e., s. 259)Kitabı okudu
Adorno:
"Auschwitz'den sonra şiir yazılabilir mi?"
Sayfa 132 - Bağlam Yayınları, (Auschwitz: Zorunlu çalıştırma, katliam, sistematik imha ve toplama kampı.)Kitabı okudu
Yazar, şair ve ressam vs. sanatçı yaptığı eserinde politik bir angajmana girmek zorundadır. Edebiyat bir politikadır.
Sayfa 53 - Bağlam Yayınları, (Sartre)Kitabı okudu
Candide, hocası Pangloss'un eğitimi ile, her tarafı gezerek Tanrı'nın yarattığı bu dünyanın "dünyaların en iyisi ve mükemmeli" olduğunu yineleyip durmaktaydı. Başına gelen felaketler, zelzeleler, vahşet, barbarlık, tecavüzler bu dünyanın en iyisi ve mükemmeli olduğu fikrini zedeleyemeyecekti. Hem Avrupa, hem Doğu, hem de Amerika kıtalarında felaketten felakete koşan Candide, bir bakıma Voltaire'in, Leibniz'deki "Tanrı dünyaların en mükemmelini yaratmıştır" fikrini alaya alışını göstermektedir.
Sayfa 59 - Bağlam Yayınları, (Voltaire, Romans et Contes (Roman ve Hikayeler), Gallimard, 1972, Önsöz: Ş. Barthes)Kitabı okudu
Bir şey sallanıp duruyor ve sonra kendi sınırını aşıyor. Kendi sonunu da aşıyor.
Sayfa 15 - Jean Baudrillard
Reklam
Bilge Hoca Çetin Balanuye
Etik ve politik olanı güç ontolojisinin olanaklarıyla düşünmeyi sürdüren Çetin Balanuye'nin yeni kitabı "Naturans-Yeni Bir Ontolojiye Doğru", Ağustos ayında raflarda yerini alacak.
Çetin Balanuye
Çetin Balanuye
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza
Spinoza
Spinoza
Spinoza
Dışarıdan Düşünmek
Dışarıdan Düşünmek
Cetin Balanuye
Cetin Balanuye

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
211 syf.
2/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitabın İstanbul Rock hayatıyla ilgisini ben göremedim daha çok dergiler hakkında bir kitap dergi Çalıntı, Rock Kazanı, Stüdyo İmge vb dergilerin karşılaştırılması bir anlamada.
İstanbul'da Rock Hayatı
İstanbul'da Rock HayatıDerya Fırat · Bağlam Yayıncılık · 199511 okunma
Reklam
189 syf.
·
Puan vermedi
Başta özellikle Deleuze, Foucault, Derrida olmak üzere modern Fransız düşüncesinin çekiciliği, kesinlik atfedilen hem gerçeklik algısının hem de yüzeysel/gündelik deneyim akışının temelinde mutlak ve belirli bir bilgiyi, bireyi/özneyi, kültürü, doğayı, tarihi, evrenseli açığa çıkarmaya çalışan modern Batı düşüncesine yönelttikleri sıradışı ve zihin açıcı eleştirilerden gelir. Nietzsche ve Frankfurt Okulu’nun etkilerinin açık olduğu bu görüşler, farklı tarzlarda da olsa, insanı, Deleuze’ün ortaya koyduğu şekilde, kuvvet ilişkilerinin karşılaşmasında yoğrulan bütünün bir parçası şeklinde ele alır. Bu durumda bir araştırmanın, bir incelemenin, bir terapinin nesnesi ve hedefi olabilecek konumu belirlenmiş, kayıtlanmış, standart hiçbir birey/kişi/özne yoktur. Her şey bütünle ilişkisi içinde anlamlıdır. Tekil düşünce kişinin tek olmadığını ve daima kolektif düzenlemelerin varolduğunu, bireyselin kişi olmaktan ayrı bir şey olduğunu ve hiçbir bireyselliğin bağdaşık olamayacağını, ayrışıklıklardan meydana geldiğini anlatmak istemektedir. Tekil düşünce, tikel ile çoğul arasında kolektif bir yere sahiptir. Her bir insanı çokluk olarak ele alır; Tarde’ın yazdığı gibi, tekil olan birey değil onun çokluğudur; her bireyleşme eğilimi kolektif olmaya devam etmektedir. Herkes bir toplumdur. Toplum insanların içinde oldukları alan olmaktan çok, toplumlar insanın içindedir. İnsanlar toplumda değil toplumlar bir insanın içinde vardır; gene Tarde’ın örneğini düşünürsek, denizde olan balıklar değil, balıkların arasında bulunan deniz söz konusudur. Tekil Düşünce çoğulluğumuzu göstermektedir. (Arka Kapaktan)
Tekil Düşünce
Tekil DüşünceAli Akay · Doğu-Batı Yayınevi · 201611 okunma