Ali Berat Alptekin kitaplarını, Ali Berat Alptekin sözleri ve alıntılarını, Ali Berat Alptekin yazarlarını, Ali Berat Alptekin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mevla'mın bir ismi Hâdi
Zikredene olur dâdı
Kendi birdir bin bir adı
Bir ismine Celil derler
Tutun Hazret'in sünnetin
Öksüz bırakmaz ümmetin
Eder ol Hakk'a minnetin
Bizim için delil derler
Bulunurken elde varlık
Çalış göster bir yararlık
Varacak yer pek karanlık
Ömrümüze kalil derler
Cennet olsa mekânımız
Arzular onu canımız
Sual edersen şanımız
İsmimize Halil derler
(Bursa- Âşık Halil)
Can bülbülüm cüda düştüm
gülümden
Zârımdan bezmedik dağlar mı kaldı
Ahû gözlü yârim senin elinden
Sikâyet etmedik beyler mi kaldı
Nuş edip elinden zehir yutarsam
Günden güne kendim helâk edersem
Acep midir başım alıp gidersem
Biraz da ardımca ağlar mı kaldı
Dağları delmekti ferhad'ın demi
Şirin'i gördükçe artardı gamı
Ben Mecnun'um aldırmışım Leyla'mı
Nice aşmadığım dağlar mı kaldı
Halil der bülbülüm ayrı gülümden
Gece gündüz virdim gitmez dilimden
Aldırdım gül yüzlü yâri elimden
Divane gönlümü anlar mı kaldı
(Bursalı Aşık Halil
Her dem yüzüme gül gibi
Gülen dilberün kuluyum
Ben ağladukça yaşumu
Sen dilberün kuluyum
Naz ile salan başını
Oynadup gözü kaşını
Rahmedüp ben yoldaşını
Anan dilberün kuluyum
Soyunup giren koynuma
Rahimsiz gelmez aynuma
Siyah zülfünü boynuma
Salan dilberün kuluyum
Kul Mehemmed eydür ferman
Hastasına eder derman
Benümle her gece mihman
Olan dilberün kuluyum
(Kul Mehmed)
Çıkmış şu âlemi seyran eyledim
Açılmış baharın gülü dağların
Sökülmüş bendleri cuşu yenilmez
Çağlayuban akar seli dağların
Yiğit atına binmese yakınur
Yüreğinde olan elbet çekinür
Kar yağar da dört köşesi yekinür
Yol vermez aşmaya yeli dağların
Arslanı kaplanı yanar yolunur
Şikar almış alçağına dolanur
Yol estükçe safasından salınur
Ahesge aheste dalı dağların
Ben kâmilim zerresine ermişim
Baharında gonca gülün dermişim
Mürvetsiz beylerden eyi görmüşüm
Yiğidi yaldırır alı dağların
Köroğlu eydür sende tasa olmaz
Yüreğinde aşkı olan yenilmez
Çok döğüşler olur kimseler bilmez
Söylemeye yoktur dili dağların
(Köroğlu)