Evde de bir şey yok zaten. Bir küçük sofa, bir yatak, içine yiyecek tıkılı tel dolap, soba, halı, kilim, kap kacak, duvara çivili kırmızı kadife heybe içinde Kur'an. Paramı heybenin içinde açtığım gizli göze sokarım, Yemek pişmezdi evde, anca patates kaynatır veya yumurta kırardım, ta ki o gelene kadar... Ne zamanki o geldi, evin içi ısınmaya, yemek pişmeye başladı. Ev onun nefesiyle kıpırdandı.
Sayfa 71 - Sel yayınları