"1990'lardan sonra Sovyetlerin dağılması ile birlikte Ermenistan'da yaşayan Êzîdilerin bir bölümü diğer ülkelere göç ederken , Ermenistan'da kalan Êzîdilerin kısmı kendilerini Kürt olarak değil,Êzîdi olarak tanımlamaya başladılar.Aslında bu durum Ermenistan'ın yeni politikasının sonucu oluşan bir dayatma ve yüzyıllardır süre gelen baskıların bir yansıması idi.
"Mitras inancı ve Zerdüştlükten gelen dinsel gelenekleri temel alarak, yeni bir inanç ortaya koyan Şeyh Âdî'nin Êzîdiği,bunun yanı sıra Hristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlıktan bazı inanançsal öğeleri de içine aldıklarını görmek olasıdır."
Êzîdiler, kadim Zerdüştlük,Mitraizm,Maniheizm gibi dinlerin yanında İslam ve çeşitli Hristyanlık öğretilerini de kapsayan sentez bir Din/dünya görüşüdür. Êzîdi Kürtler; Irak, Türkiye,Suriye, Ermenistan, Gürcistan,Ukrayna,Rusya ve Almanya'ya değin geniş coğrafyalara dağılmıştır, elbette bu dağılımın temel nedeni tarih boyunca 76.kez kıyıma uğrayıp sürgün edilmeleridir.
Meleklere özel bir anlam atfetmeleri sebebiyle diğer inançlar tarafından 'putperest' denilmiştir.
Êzîdiler bu ifadeye şiddetle karşı çıkıyor olup kendilerini Rojperest ya da Ezda'nın çocukları olarak tanımlarlar.Güneş'e yüzünü dönüp ibadetlerini Qewl ve Beyitlerle yaptıkları gibi saz eşliğinde de gerçekleştirirler.
Tavus Kuşu'nu sembolünü kullanmalarının sebebi 'güzellik, dirilik, ölümsüzlük ' gibi anlamlar ifade etmesidir.
Erivan Radyosu son yüzyılda Kürtçe müziğin toplanması, gelişmesi ve de çeşitlendirilmesi hususlarında Êzîdi Kürtlerin yeri azımsanmayacak kadar büyüktür.
Kitapta bir yandan Êzîdilerin acı ve keder dolu tarihlerini anlatırken diğer yandan dil, kültür, düşünce ve entelllektüel anlamda Kürt kültürüne olan katkılarını göz önüne serir.
H.G 09.12.2023