Ali İbrahim Savaş

Osmanlı Diplomasisi author
Author
Translator
7.5/10
3 People
17
Reads
2
Likes
1,351
Views

Ali İbrahim Savaş Quotes

You can find Ali İbrahim Savaş quotes, Ali İbrahim Savaş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
1521 yılında Belgrad'ın fethinden sonra Kanuni Sultan Süleyman, tebrike gelen ve ilişkileri hususunda teklifte bulunan devletlerden sadece Venedik ve Regusalıların istekleri kabul elmiş ve Venedik’e üç yılda bir değiştirmek kaydı ile İstanbul’da elçi bulundurma hakkı vermiştir. Bu antiaşma ile Os­manlı Devleti, düzenlenmesi planlanan Rodos seferinden önce, Adalar Denizi ve Akdeniz'de herhangi bir sorunun çıkmasını önlemek istemiştir.
Sultanın önünde yeteri kadar eğilmeyen Avustur­yalı elçi Şchwarzenhorn’u (1651), bizzat sadrazam eğmiş ve pâdişâhın kaftanın kolunu öptürmüştür. 1664 yılında İstan­bul’a gelen Avusturyalı elçi Czernin inat ederek eğilmemiş ve çavuşlar tarafından zorla tazime zorlanmıştır.
Reklam
Çar'ın imparatorluk unvanını tanıdığımız olaylar:
13 Haziran 1700 (tarihinde) İstanbul Antlaşması olarak imzalanmıştır. Ahidnâmede Rus Çarı'nın imparatorluk ünvanı resmen ta­nınmaktadır. Ancak, Osmanlı Devleti bu hu­susu takip eden yıllarda devamlı müzakere mevzusu yapmış ve buna uy­mamıştır. 1720 yılında yapılan antlaşmada, Çar'ın imparator sıfatiyle tanın­masını teklif eden Rus elçisi Daschkoff'a Bâbıâlî'nin yalnız iki imparator tanıdığını ve bunların da. Sultan ve Roma imparatoru olduğunu söylemiş­lerdir. Bundan sonra, 1741 yılında. 1739 Belgrad Barışı'ndan sonra Rusya'ya giden Mehmed Emnî Paşa tarafından imzalanan temessük ile Osmanlılar, Rus Çan’na imparatorluk ünvanını tanımışlardır.
Kanuni döneminde, Osmanlı Devleti’nin. diplomatik tra­fiğinin doğal olarak Avusturya ile daha yoğun olduğunu gö­rüyoruz; bu dönemde Avusturya, Osmanlı Devleti ne otuz- dört elçi göndermiştir^. Ancak, Akdeniz’ de üstünlüğü Os­manlıya kaptıran Venedik, sürekli dış temsilcilik imtiyazına sahipti. Bu dönem Osmanlı diplomasisinin ihtişamını göster­mek açısından da çok önemlidir. Siyâsî ve diplomatik ihtişamın zirvesinde olmanın bir gereği olarak İstanbul, diplomatik trafiğin en yoğun olduğu bir dünya şehri haline gelmiştir .
Diplomasinin kurucusu olarak bilinen Venedik, diğer Av­ rupa devletleri gibi dînî taassupla hareket etmemiş, ilişkide olduğu devletlerin dininden ziyade onlarla yapacağı ticâreti düşünerek hareket etmiştir. Bu sebeple, ticarî menfaatlerine zarar gelmediği müddetçe, Osmanh Devleti’ne karşı düşman­ca cephe almamış, fakat Avrupa’ da sıklıkla oluşturulmaya ça­lışılan haçlı hareketlerini de gizlice desteklemiştir.
Osmanlı diplomasisinde dönüm noktaları
Osmanlı dış politikasına ve diplomasisine yön veren ve onları önemli ölçüde etkileyen olayların başında 1606 Zitvatorog Barışı gelmektedir. Bu barışın ehemmiyeti, Osmanlı Devleti'nin daha önce ‘ "Viyana Beyi” olarak hitap ettiği Avusturya-Roma imparatorunun “ Kaiser’ olarak tamnması ve senelik cizyeden (trihut) vazgeçmesi ile açıklanabilir. Osmanlı diplomasisinde dönüm noktalanndan biri olan bu antlaşma ile diplomatik manada ilk prestij kaybı meydana gelmiştir. Bunu takiben 1699 Karlofça Barışı ile, Osmalı tarihînde ilk defa yabancı bir devletin tavassutu kabul edilmiş ve Osmanlı diplomasi literatüründe eski Moskov Prensi olan Rus Çarı’nın “Çarlık” ünvanı kabul edilmiştir.
Reklam
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.