Ali İbrahim Savaş

Osmanlı Diplomasisi author
Author
Translator
7.5/10
3 People
17
Reads
2
Likes
1,352
Views

Newest Ali İbrahim Savaş Quotes

You can find Newest Ali İbrahim Savaş quotes, newest Ali İbrahim Savaş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sultanın önünde yeteri kadar eğilmeyen Avustur­yalı elçi Şchwarzenhorn’u (1651), bizzat sadrazam eğmiş ve pâdişâhın kaftanın kolunu öptürmüştür. 1664 yılında İstan­bul’a gelen Avusturyalı elçi Czernin inat ederek eğilmemiş ve çavuşlar tarafından zorla tazime zorlanmıştır.
Yabancı elçilerin padişah huzuruna çıkarılması:
Elçiler, pâdişâhın bulunduğu odanın önüne kadar kapıcı- başı refakatinde gelir ve odanın önünde dört çavuş beklerdi. İki çavuş, elçilerin kollarından tutup koltuğuna girer ve pâdi­şâhın huzuruna, âdetâ ayakları yerden kesilmiş bir vaziyette getirirlerdi. Her zaman olmasa da, bu şekilde huzura geti­rilen elçiler, çavuşların zor kullanması ile eğilerek alınları yere değdirilirdi. Orada bulunan bir saray görevlisi, diz çöken elçi­lere pâdişâhın kaftanın kolunu uzatır ve elçinin öpmesini sağlardı.
Reklam
Elçilerin sadrazam ile mutad görüşmelerinde pâdişâh ile görüşmeye kabul edilmelerini rica etmeleri, sadrazam ile ya­pılan görüşme, aslında pâdişâh tarafından kabul için bir vize mahiyeti taşıyordu
Osmanlı elçilerinin raporlarında ise, Osmanlı elçilerinin se­faret ile gittikleri ülkenin sadrazam mesabesinde olan başvekil­leri arz odasında elçiyi ayakta bekler buldukları anlaşılmaktadır. Avrupalı elçiler arz odasmda yabancılar için pek alışık olmadıkları ve rahat olmayan bir tabureye oturtulur ve taburenin koyul­ duğu yerin sadrazamın oturduğu yerden daha aşağıda olmasma dikkat edilirdi; bu da diplomatik manada, yabancı elçinin işinin zor olduğuna ve onu tahkir manasına geldiğine delâlet etmek­teydi. Fransız elçisi Villeneue’nün 1728 yılında sadrazam ile yapmış olduğu bir görüşmede sadrazamın yanına oturması bü­yük bir imtiyaz ve takdir olarak değerlendirilmiştir.
Sadrazamın kabul ettiği elçinin ülkesi ile iliş­kiler iyi değil ise, sadrazam elçiyi oturarak kabul eder ve bir müddet ayakta bekletirdi.
Yabancı elçilerin İstanbul’a girişlerinde, bando çalmaya ve bayrak açmaya kesinlikle müsaade edilmemekteydi. 1616 yılında İstanbul’a ge­len AvusturyalI elçi Czernin ilk defa bando çaldırarak ve bay­rak açtırarak İstanbul’a girmiş ve bu ihlalden dolayı görevli çavuşbaşı cezalandırılmıştır. Fakat Avusturyalı elçi Mollard’ın İstanbul’a girişinde sadece bando çalmasına müsaade edilmiş fakat bayrak açması reddedilmiştir 1634’de İstan­bul’a gelen Avusturyah elçi Puchhaimb’e her kisi de müsaade edilmemişti, İlk defa, 1664 yıhnda İstanbul’a girişte bu iki imtiyazı birhkte kullanarak giren yine Avusturyah elçi Leshe’dir; buna pâdişâhın İstanbul’da olmaması sebebiyle müsa­ade edilebilmiştir
Reklam
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.