Ali İbrahim Savaş

Osmanlı Diplomasisi author
Author
Translator
7.5/10
3 People
17
Reads
2
Likes
1,358
Views

Featured Ali İbrahim Savaş Posts

You can find Featured Ali İbrahim Savaş books, featured Ali İbrahim Savaş quotes and quotes, featured Ali İbrahim Savaş authors, featured Ali İbrahim Savaş reviews and reviews on 1000Kitap.
Yabancı elçilerin padişah huzuruna çıkarılması:
Elçiler, pâdişâhın bulunduğu odanın önüne kadar kapıcı- başı refakatinde gelir ve odanın önünde dört çavuş beklerdi. İki çavuş, elçilerin kollarından tutup koltuğuna girer ve pâdi­şâhın huzuruna, âdetâ ayakları yerden kesilmiş bir vaziyette getirirlerdi. Her zaman olmasa da, bu şekilde huzura geti­rilen elçiler, çavuşların zor kullanması ile eğilerek alınları yere değdirilirdi. Orada bulunan bir saray görevlisi, diz çöken elçi­lere pâdişâhın kaftanın kolunu uzatır ve elçinin öpmesini sağlardı.
Osmanlı diplomatlarının, devlet tecrübesi çok olan ve devletin onurunu en iyi derecede temsil edebilecek yüksek me­murlardan seçildiğini görmekteyiz. Yabancı bir devletle, bu Hıristiyan olsun veya müslüman olsun, yapılan siyâsî ve diplo­ matik temaslarda görev alan yüksek dereceli memurların, bir diplomat olarak diplomatik protokolü iyi bilmesi gerekmekte­dir. Diplomasi ile alâkalı eserler incelendindiğinde, Osmanh Devleti’nin muhatabı olan devlet diplomatları da, her firsatta diplomat muhatabım taciz etmeyi ve onun şahsında devletinin gururu ve onuru ile oynamayı denemek istemişlerdir, fakat he­men hemen her defasında da, Osmarüı diplomatlarının taviz­siz tavırları karşısında niyederine nâil olamamışlardır
Reklam
Şu meşhur Fransızlara verdiğimiz kapitülasyonlar:
a) Fransız tüccarlarının Osmanlı topraklarında Türklerin verdiği kadar vergi ödeyerek ticâret yapabilecekler, b) Fransa, Osmanlı topraklarında konsüler yargı organları kuracak ve Osmanlı makamları bu organların verdiği kararları uygulayacak, c) Osmanlı topraklarında yaşayan tüm Fransız yurttaşlarına tam dînî hürriyet tanınıyor ve kutsal yerleri koruma ve bakma görevi veriliyordu, d) Korunma güvencesi olarak Akdeniz'deki Hıristiyan gemi­leri Fransız bayrağı çekeceklerdi.
1720 yılında Viyana'ya gönderilen İbrahim Paşa'nın sefâretnâmesinde, Avusturyalılar, şehre girerken dergâlı-ı âlî yeniçerilerinin elçi­nin arkasından yürümelerini ve tüfenklerini yukarıda değil aşağıda tutma­ larını istemişler, ancak bu istek kabul edilmemiştir. Buna mukabil, İstanbul'a gelen yabancı elçilerin şehre girişlerinde bayraklarını açmaları veya askeri bando kullan­maları her zaman mümkün değildi. Bazen askeri müziğe müsaade edilir­ken, bayraklarını açmalarına izin verilmezdi.
Fransa, 1797 yılında muzaffer olduğu Italyan seferine kadar Osmanlı Devleti ile iyi geçinmeye gayret sarfetti. Fakat, Fransa’mn Mısır’ı alma niyeti anlaşılınca, Rusya kendi emel­lerini askıya alarak Osmanlı Devletine yardım teklif etti. Bu gelişen olaylar esnasmda Osmanlı Devleti 1798’ de Rusya ve 1799 yılında da İngiltere Ue ittifak antlaşması imzaladı. Daha sonra ise bu ittifaklar tekrar yenilenmiştir.
Arabaya binmek istemeyen osmanlı paşası:
1665 yılında Viyana'ya gönderilen Kara Mehmed Paşa'nın sefâret heyeti­ ne sefâret kâtibi olarak katılan Evliya Çelebi'nin seyâhatnâmesinde, şu bilgiler verilmektedir:"Çûnki ale's-sabah oldı, Paşa'ya başvekil ve Başkomsar ve ikinci vezir huzûr-ı paşaya gelûp, yer öpüp, Çesar size selamlar itdi; buyurun, cümle murâdınuz üzre alayınız olsun, deyü kraldan bir cevâhirli ve sekiz atlı bir Hinto araba getürdiler kim hakka ki, Çasar krala mahsus araba-i murassa'dur kim gören âdemin dîdeleri hîrelenir. Hemân Paşa, ben arabaya binmem ve biz Osmanluyuz, bizüm mutâdımuz kûheylân atlara binüp, cirid oynayup gazalara gitmekdür Bizüm İs­tanbul'da böyle arabalara avratlar biner, bize lâzım değildür
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.