Ali İhsan Gencer

Ali İhsan GencerTürk İnkılap Tarihi yazarı
Yazar
6.2/10
5 Kişi
47
Okunma
1
Beğeni
1.062
Görüntülenme

Ali İhsan Gencer Sözleri ve Alıntıları

Ali İhsan Gencer sözleri ve alıntılarını, Ali İhsan Gencer kitap alıntılarını, Ali İhsan Gencer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nitekim Turan ve Hindistan yollarını açmayı amaçlayan Sarıkamış Harekâtı bir felaketle sonuçlanmıştı. Burada binlerce Türk sadece kendi iradesiyle, kendi arzuladığı bir ideal uğruna değil, Alman emperyalizmin yönlendirdiği bir siyaset uğruna hayatını kaybetmişti.
Sayfa 35
Bahriye Mektebindeki gelişmeler;
Abdülaziz'in tahtı çıkışından sonra denizciliğe daha da önem verilmiş, okula alınan öğrencilerin miktarı arttırılmış, harp sınıfı denilen güverte ve inşaiye sınıfları yanında gemi makineleri işletme mühendisi yetiştirmek üzere buhar sınıfı kurulmuş, böylece özellikle vapurların İngiliz olan teknik personeli yerlerini yavaş yavaş bu sınıftan yetişen Türk subaylarına terk etmeye başlamışlardır...
Sayfa 286 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
Milli güçler bir taraftan düşmanla savaşırken, diğer taraftan düşmanın ve onun içteki kukla ve iş birlikçilerinin kışkırttığı, aldattığı kardeşleriyle mücadele etmek zorunda kaldılar.
Sayfa 129
MONDROS'UN İMZALANMASI
İleriyi görebilen vatansever aydınlar, ateşkesin devletin geleceğini düşmanın merhametine terk ettiğini ve bağımsızlığın tehlikeye girdiğini görüyorlardı. Nitekim Yıldırım Orduları Grubu komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa birbiri peşi sıra çektiği telgraflarla hükümeti uyarmaya çalıştı.
Sayfa 72
Abdülaziz'in ilk ayları...
Padişah işin mali ciheti ile meşgul olmak istemiyordu. Yeni zırhlılar, silahlar siparişini, tersane ve tophanenin ıslahını irade ediyor, vükelanın parasızlık hakkındaki maruzatını nazar-ı itibara almıyordu. Nitekim harp gemisi inşasına ziyade merakı olan Abdülaziz, tersane tahsisatının 50-60.000 kese kadar yapılmasını emrettiği zaman, devrin sadrazamı Kıbrıslı Mehmet Paşa "muvazene-i maliyenin tahammülü olmadığı cihetle şimdi bunun vakti değildir" diye itiraz etmiş olduğundan, azl olunarak yerine Ali Paşa sadrazam olmuştur. (6 Ağustos 1861)
Sayfa 313 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Kabakçı isyanı devletin bütün müesseseleri ile beraber, ordu ve donanmamızın ıslahı gayretlerini de alt üst etmiş, yetişen bahriye personel ve ustalarının pek azıbı hengameden kurtulabilmiştir...
Sayfa 94 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
19.yy başlarında reform hareketleri;
Islahatı engelleyen en büyük amillerden biri de daha tanzimattan evvel başlayan mali buhrandı. Ancak tanzimatçılar mali buhranın asıl sebeplerini teşhis edememişlerdi. Nitekim onlar bu buhranın kapitülasyonlardan, ticaretin ekalliyetin elinde bulunmasından, gayrimüslimlerin nüfus sahibini mevkilere getirilmesinden, devlet varidatının kullanılmasında belirli bir usule riayet edilmemesinden, bu sahada teşkilat noksanlığından, muayyen bir bütçenin eksikliğinden, mağşuş paralar mukabilinde kağıt paraların tedavülle çıkarılmasından, israf, irtikap ve irtişanın yarattığı ahlaki sukuttan doğduğunu anlayamamışlardı...
Sayfa 230 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
YUNAN ASKERİNİN GÜNLÜĞÜNDEN
"Biz neden beyhude Anadolu'da uzak olan bu sınırsız ovalarda muharebe ederek ölüyoruz. Türklerin müdafaası makuldür. Çünkü bu yerler onların anavatanıdır. Bizler ise bir siyaset kurbanıyız ve bu siyaset uğruna mahvoluyoruz. Bu mevzii ancak binlerce maktul vererek elde edebildik Fırkalarımız kısmen eridi. Hepimiz ölümü bekliyoruz. Bu sebepsiz muharebeden ne çıkar. Kralın keyfi uğruna yapılan bu muharebe bilmem ki ne zaman bitecek."
Sayfa 185 - SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ
Diğer taraftan milletin içinde vatan ve millet sevgisinden yoksun zayıf karakterli insanlar da vardı.
Sayfa 172
Kırım Harbi sırasında cizyenin kaldırılması ile bütün Hıristiyan teba askerlik görevi ile mükellef oldular. Bu hal Hıristiyanları bilhassa Rumeli'deki ortodoksları telaşa düşürdü. Bunlar dağlara çıkacaklarını ve hatta icab ederse komşu devletlere iltica edeceklerini söylüyorlardı. Bunun üzerine devlet hudut üzerindeki eyaletlerde reaya için askerliği kaldırdı...
Sayfa 260 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
Tanzimat Fermanı döneminden evvel tersanenin gelir ve gideri arasında bir orantı mevcut idi. Tanzimat Fermanı döneminde ise bu oran gider yönünün ağır basması ile bozulmuştur. Başlıca nedenleri arasında buharlı gemilerin inkişafı ve buharlı bir filoya sahip olmak için gösterilen gayretler neticesinde tamamen dışa dönük bir siyaset takip etmek zorunda kalınması gösterilebilir. Zira gemi makinalarını yapacak teknik güçte olmayan Osmanlı Devleti bunları Avrupa'dan bilhassa İngiltere'den büyük paralar karşılığı almak zorunda kalmıştır...
Sayfa 213 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Amerika ile ilk temas...
Amerikan hükümeti 1825 yılında Komodor John Ropers'ı geniş selahiyetlerle İstanbul'a murahhas olarak göndermiş ve bu murahhas Bab-ı Ali ile gizli temaslar ile yeni müzakerelere başlamıştır. Bu müzakereler bir hayli uzadıktan sonra, 7 Mayıs 1830 tarihinde ilk Türk-Amerikan Dostluk, Ticaret ve Seyri-Sefain muahedesi Bab-ı Ali'nin murahhası olan eski reisülküttap Mehmet Hamit Bey ile Amerika Birleşik Devletleri murahhassları arasında imzalanmıştır. Bu muahede 9 madde ve bir hatime ile, bir de gizli madde ihtiva etmektedir...
Sayfa 125 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
İç düşman
Fakat Kabakçı isyanı devletin bütün müesseseleri ile beraber, ordu ve donanmamızın ıslahı gayretlerini de altüst etmiş, yetişen bahriye personel ve ustalarının pek azı bu hengameden kurtulabilmiştir. Netice olarak diyebiliriz ki, Kabakçı isyanı devlete, Çeşme faciasından daha fazla bir zarara yok açmış, bütün müesseseleri tehdit etmiştir. İşte iç düşmanın yaptığı veya yapabileceği.
Sayfa 94 - Türk tarih kurumuKitabı okudu
Cevdet Paşa’nın dediği gibi, biz ticaret filosunun, harp filosunun fidanlığı olduğunu çok geç anladık. Nitekim bu fikir, bizde deniz üstünlüğünü elimizde bulundurduğumuz devirlerde bile maalesef işlenmemişti. Buna en önemli âmil olarak, yabancı devletlere verilen kapitülasyonlar ve dolayısıyla kabotaj hakkını gösterebiliriz.
Sayfa 191 - Türk tarih kurumuKitabı okudu
Gerek Anadolu Selçuklu Devleti'nin Deniz Kuvvetleri ve gerekse Anadolu beyliklerinin ve Osmanlı Devleti'nin donanmaları birer savaş donanmasından ziyade "akın donanması" hüviyetinde idiler. Osmanlı donanmasının akın faaliyetinden çıkıp denizaşırı fetihlerde mühim rol oynamaya başladığı devir ise Fatih Sultan Mehmet devridir...
Sayfa 8 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.