Ali Muhammed el-Sallabi, (Arapça: علي محمد الصلابي; Bingazi 1963 doğumlu) Libyalı, din adamı ve islamcı görüşlü politikacı.
Kaddafi rejimi tarafından tutuklandı ve ünlü Abu Salim hapishanesinde sekiz yıl kaldı, daha sonra Libya'dan ayrıldı ve 1990'larda Suudi Arabistan ve Sudan'da İslam eğitimi aldı . Doktorasını 1999 yılında Sudan'daki Omdurman İslam Üniversitesi'nden aldı. Daha sonra Katar'da uluslararası Müslüman Kardeşler'in manevi başkanı Yusuf el-Karadavi'nin yönetimi altında çalıştı. 2011 Kaddafi devrimi sırasında Libya'ya döndü ve ülkedeki İslamcı gruplara silah, para ve yardım dağıttı. Davranışları, Ulusal Geçiş Konseyi altındaki uluslararası kabul görmüş Libya hükümetinin üyeleri tarafından eleştirildi.
Kasım 2011'de kurduğu Özgürlük, Adalet ve Kalkınma için Ulusal Buluşma Partisi'nin başkanlığına seçildi. Ali el-Sallabi, "Türk tarzı demokrasiyi örnek alacağını" açıkladı. 2012 Libya Genel Ulusal Konferansı seçimleri'ne partisinden aday oldu.
Sallabi, İngilizceye çevrilmiş ve ABD'de ofisleri bulunan iki Suudi merkezli yayınevi ( Darüşşalam Yayınları ve Uluslararası İslami Yayınevi ) tarafından yayınlanan en az 10 kitap yazmıştır . El-Sallabi, İslam'ın erken tarihine dair geniş yazıları ve bursları sayesinde Batı'daki Müslümanlar arasında geniş bir kitle kazanmıştır. Hz.Muhammed ve ilk Halifelik üzerine yaptığı biyografik çalışmaları birkaç ciltte 8.000 sayfadan fazladır.
Libya’lı
İslam Tarihi Profesörü
Ali Muhammed Sallabî’nin bir televizyon konuşmasından alınan bir bölümün tercümesi;
"Tarih tekerrür ediyor, ders alın ey akıl sahipleri:
Eğer Allah, sonra da Osmanlı Devleti olmasaydı Arap Yarımadası şimdi bir Portekiz ya da İspanya sömürgesi olurdu.
Eğer Allah, sonra da Osmanlı Devleti olmasaydı, Kuzey
İslamiyetten öncesinde Ömer olarak hiddeti; gücü ve heybetiyle korku saldı.
Müslümanlıkla beraber Hz. Ömer-ul Faruk olarak adalet, cesaret, ferasetiyle müminlere güç verdi.
Halifelikte Emîrü'l-mü'minîn Hz.Ömer olarak, yumuşayarak, Allahtan korkusuyla tir tir titreyerek, halifeliğin mesuliyet ağırlığıyla yoğrularak son kemaline kavuşan; ibretlik,
Eser’in evvela bilimsel bir usule riayet edilerek bilimsel nitelikte vücuda getirilmediğini; tarihi bir hadisatı aktarmaktan çok bir ideolojiye (siyasal islam) hizmet etmek için telif edilmiş olduğunu ifade etmek mecburiyetindeyim.
Doğal olarak ısmarlama bir eser olarak bir çok tarihi hadiseyi çarpıtarak ve çoğu aktarımında anakronik hatalar
"Denilirdi ki, iman evleri ve nifak evleri vardı. Muhacirlerden Ebubekir (ra), Ensar'dan da Beni Necar'ın evleri iman evleriydi."
Babası, annesi, çocukları ve torunlarıyla Müslüman olup sülalece Resûlullah (sav)'in sahabesi olma şerefine nail olmasından sebep böyle denmiştir. Bu ne şeref, ne saadetli bir aile..
Ebubekir (ra) cahiliye