Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ali Murat Daryal

8.7/10
21 Kişi
61
Okunma
14
Beğeni
2.449
Görüntülenme

Ali Murat Daryal Gönderileri

Ali Murat Daryal kitaplarını, Ali Murat Daryal sözleri ve alıntılarını, Ali Murat Daryal yazarlarını, Ali Murat Daryal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O kibir hâlâ devam etmekte..
" A.B.D. de Abraham Lincoln kölelere hürriyetlerinin verilmesi hakkında kanun çıkarınca -ki kuzey, güney harplerini ve Abraham Lincoln'un öldürülmesini buna bağlayanlar çoktur- bir beyaz amerikalı ben kölemi istediğim kadar dövemeyeceksem hürriyet bunun neresindedir, diyerek isyan etmiştir. (...) "
Sayfa 190 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi V.Y
Reklam
" (...) Bir kişi şayet sağlam ve mükemmel bir şahsiyet yapısı geliştirmişse ancak o zaman kendi aleyhinde konuşabilir. Aksi takdirde kendisi hakkında böyle bir dil kullanamaz. Başkalarının gözünde itibar kaybetmekten korkar. "
Sayfa 174
" (...) Bir önderin muvaffakiyet derecesi, onun söyleyeceklerinin zamanından öncece veya sonra değil, zamanında söylenmesi ile mütenasip olacaktır. "
Sayfa 161
Reklam
" Dünyaya birçok önder gelmiştir. Hemen hemen etrafındakileri küçülterek büyümüştür; ancak Hz. Peygamber müstesnâ. O, etrafındakileri büyülterek büyümüştür ... "
Sayfa 143
" (...) Yeryüzünde hiçbir fâni yoktur ki, merhaleler göstermeden o güne kadar alışılagelmişin dışında yepyeni fikirleri anlayabilsin. "
Sayfa 127 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi V.Y
Her bir Müslüman "Bu dünyada Allah'a inanan kimse kalmasa da ben varsam İslam son sözünü söylemiş değildir. Ben hayattayım ve bütün dünyaya yeterim." diye düşünüyor ve inanıyorsa İslam sonsuza kadar var olacaktır.
" İslâm, cemiyet içerisinde zıt sınıflara mensup bu kimseleri (efendi-köle, zengin-fakir, erkek-kadın) bir iman etrafında birleştirmekle, daha ilk günlerinde sınıfsız ideal toplumun temellerini atıyordu. "
Sayfa 125 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi V.Y
Reklam
" (...) Hz. Ömer, İslam'ı seçerken okuduğu ayetlerden en fazla ilgisini çeken 'Göklerde, yerde ve toprak altında olanlar ancak O na aittir.* ' - mealindeki âyet olmuştu. Etrafındakilere 'Hakikaten, yerde ve gökte ne varsa hepsi sizin Allah'ınızın mıdır? diye sormuş, 'Gayet tabii, bunda ne şüphe var?' cevabını alması üzerine, 'Halbuki, bizim üçyüz küsur putumuz var, fakat hiçbirinin hiçbir şeyi yok, bir karış toprağı bile.' diyerek hayretini gizleyememişti. ** "
Sayfa 117 - *Tâhâ Suresi 20/6 ** Esad, s.479-481; Filibeli, s.119-123; Hamidullah, İslam Peygamberimi, I,116; Köksal, I,274-285
" (...) Bu insanların kendileri gibi yaşamayan, daha başka hayat tarzı gösteren, cemiyete değerler getiren Hz. Muhammed'i 'Emîn' olarak göstermeleri, insanların o güne kadar bütün yapıp ettiklerine, hareketlerine, davranışlarına ve paylaştıkları değerlerine karşı 'şuur-altı'nda şüpheler, kuşkular, tereddütler beslediklerini göstermesi bakımından önemlidir. "
Sayfa 82 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi V.Y
" (...) Marx, sanayileşme vetiresi içinde, kapitalizmle ortaya çıkan ihmallerin, sosyal problemlerin ve sömürünün, onlara verdiği bir buçuk asırlık gerilimi değerlendiriyordu. Bu gerilimi besleyen kin, nefret ve intikam duygularını, hedefine varmak hususunda bir potansiyel olarak kullanıyordu. Böylece o, cemiyet içerisinde bitmeyen bir kavga başlatmış oluyordu. Cemiyetin bünyesini sarsmak değil ona daimi bir zelzele getiriyordu. Böylece o, ölüm ötesini reddederken, cenneti yok etmiş, fakat cehennemi dünyaya getirmişti. "
Sayfa 63 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi V.Y - Giriş Bölümünden
İkinci Dünya Harbi'ni müteakib, Türkiye Nato'ya girip yüzünü Amerika'ya döndükten sonra Türkiye'ye gelen Amerikan filimlerin de o zamanlar Amerika romantik filimler çeviriyordu- okunan ingilizce sarkıları arkadaşlarımız mânâlarını bilmeden ve telaffuzlarını beceremeden -çünkü o vakitler orta öğretimde Fransızca okutuluyordu, ingilizce ya hiç okutulmazdı veya çok az okutulurdu- hep beraber toplu olarak okurlar veya tek başlarına mırıldanırlardı. Manasını bilmeden, telaffuzunu beceremeden Amerikan aksanıyla okunan bu ingilizce şarkıların Türkiye'yi bugün ne hale getirdiği ortadadır. Ancak bu netice tabiidir ve zaten başka tür- olamazdı. Çünki, mânâsı bilinmeden teleffuzu becerilemeden okunan bu şarkılar o genç insanları duygularıyla ve düşünceleriyle Amerika'ya bağlıyor, gönüllerinde Amerikan sevgisi uyandırıyordu.
Sayfa 293
Herkesin kötü olduğu öğretilen bir çoçuk, kimi görse kaçacaktır. Buna mukabil herkesin iyi olduğu öğretilen bir çoçuk kimi görürse gülecek ve ona yaklaşacaktır.
58 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.