Bursa ve İstanbul’da zamanının tanınmış alimlerinden
öğrenim gördü ve Medresetü’l-Kuzât’tan mezun oldu. Fatih Medreselerinde dersiâmlık (ders hocalığı) yaptı. Eskişehir Darü’lHilâfe (Hilafet Merkezi) müdürü iken Yunanlılara esir düştü. Yurda döndükten sonra İstanbul Beyoğlu müftülüğü yaptı.
Esmaül Hüsna ya dair okuduğum en güzel kitaplardan biri. Allah Celle Celalühü'nün isimlerini güzel bir üslupla anlatmakta merak edenlerin okumasını tavsiye ederim
Allah rahmet eylesin güzel insana. Böyle bir eser bırakmış arkasında. 41 yıl önce yazılan bir eseri okumuş olmanın mutluluğu var gönlümde. Yazar, kitabı yazdıktan yaklaşık 1 yıl sonra göçüyor.
Kitaptan bir alıntı: "Günahkâr bir kimse hela kuyusuna düşmüş ve her tarafı berbat olmuş bir zavallı gibidir. Şimdi bu durumda olan bir adamın yapacağı ilk iş bellidir. O, her şeyden evvel temizlenmeye çalışır. Çünkü o halde ne bir yere varabilir, ne de bir iş görebilir. İnsan yüzüne çıkacak hali yoktur. Meğer ki, aklı ve şuuru olmayıp da durumunu idrak edemeyecek kadar divane ola. Bunun gibi günah yapıp dururken, Allah'tan mağfiret niya- zında bulunmayanlar da öyle mecnunlar gibidir, kalplerinin ve ruhlarının kirlenmiş olduğunu fark etmiyorlar demektir."
Bizi yaratanı daha iyi tanıyabilmek adına tane tane, yavaş yavaş okunması gereken bir kitap. İsimden kulun alması gereken mesajın da ayrıca verilmesi güzel. Sadece dili biraz daha sade olabilir miydi diye düşünmedim değil..