Ali Suad

Hazır Cevaplar-2 yazarı
Yazar
Editör
7.3/10
4 Kişi
22
Okunma
1
Beğeni
1.141
Görüntülenme

Ali Suad Gönderileri

Ali Suad kitaplarını, Ali Suad sözleri ve alıntılarını, Ali Suad yazarlarını, Ali Suad yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
191 syf.
7/10 puan verdi
Kısa kısa hikayelerden oluşan bu eserde cevaplarıyla zaman zaman güldüren zaman zaman düşündüren dönemin tanıdık isimlerini okuyoruz. Çok kısa sürede bitirebileceğiniz bu eseri okumanızı öneririm
Hazır Cevaplar-3
Hazır Cevaplar-3Selim Gündüzalp · Zafer Yayınları · 200845 okunma
Biz birbirimize son derece benzeyen ikiz kardeşlerdik. Öyle ki annemiz bile boyunlarımıza taktığı kurdeleleyle ayırt edebilirdi bizi. Bir gün birlikte yüzerken birimiz boğuldu. Kurdelelerimizi de çıkartmıştık. O gün bu gün hangimizin yaşadığını bilemiyorum
Reklam
"İnsan büyüse de, nefsi çocuk kalır; değişen yalnız oyuncaklardir."
Ali Suad
Ali Suad
Eşit davranarak değil, hakkını vererek ”adil” olunur.”
Ali Suad
Ali Suad
Irak'ı tetkike gelen ve iş arayan Avrupalıların hâli şayan-ı dikkatti. Bir Fransız, icra-yı ziraat için yer arıyor, bir Belçikalı makine işleri yapmak istiyor, Frankfurtlu bir mösyö bankerliği gözüne kestiriyor, bir İngiliz kömür ve demir makine deposu açmayı düşünüyor. Bunların içinde en eyvel davrananı ve en çok göze çarpanı bir Alman'dı. Bu adam Avrupalı bir şirket vücuda getirerek Bağdat'ta gayet cesim ve müzeyyen bir otel ile bir de bira fabrikası binasına başlamıştı. Memleketin zenginleri uzaktan bakışıyorlardı. Bu daha bitmezden evvel başka türlü güzelini şimendifer kumpanyası kendi hesabına yaptırmaya başladı. Kendine has elektirik makinesiyle tenvir olunacak, etrafinda gayet geniş tarlalarında her şey yetişecek ve “Harun er-Reşid” zamanını andıracak bedayi-i gûna-gûn ile bahçede müzeyyen kaideler, eyvanlar, ufak kasırlar ve Arapkâri havuzlar yapılacaktı. Otelcilik ticaret-i azime-i mühimmesinden memleketimizin sermayesi ve halkı ebediyyen mahrum kalmıştır demek mübalağa değildir. Oteli bina edip bir Frenk’e kiraya vermek, yüzde beş veya altı getirir bir akar sahibi olmak demektir. Memleketin hiçbirinde otel işletecek müdür yahut memur değil, hatta terbiyelice hizmetçi bulmak imkân haricinde iken bil-farz Bağdat'ta muntazam, büyük bir Müslüman oteli bulmak, elbette bir hayal-i muhaldir. Şimendiferler memlekete başka bir azamet, başka güşayiş, başka bir reng-i refah ve servet bahşetmişti. Hem bu defa hakikaten -eğer varşa- âşıka Bağdat uzak değildi!..
Gece yarısına bir saat kala “Hay” kasabasına dahil olduk. Manzara güzel, her şey iyi; yalnız insanlar fena alışmış. Burada -belki ilk defa- garip bir hisle “idare” kelimesinin medlulü acaba nedir? Eğer hâl-i hâzırı idame ise bunun için valilere, teftişlere, tahkiklere hiç lüzum yok, çünkü bir mahkeme ile bir câbi heyeti ve bir de gayet mükemmel kuvve-i zabıta kâfi... Yok, eğer içtimai, iktisadi düşüncelerle ziraat ve ticareti ilerletmek ve bu tarikle bu mübarek yerlerin intizam ve terakki yoluna islaki esasıyla hatta maneviyata da tesir ederek ahlak-ı umumiyenin ilâsı ise memurlarımız bunu katiyen yapmıyor. Bunu düşünmek için malumat-ı âliye ve esasat-ı fenniyeyi kendi şime-i metinesine yerleştirmiş insandan zırhlılarımız olmalı!.. Asiliğin ilmini almış bu biçare cüheleye karşı acaba ilim ve fen kâr etmez mi?
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
63 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.