Ali Türker Ertuncay

Ali Türker ErtuncayGörülmemiştir yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
332
Görüntülenme

Hakkında

29 Nisan 1958’de Kartal’da doğdu. 1975’te, Kadıköy Maarif Koleji-Kadıköy Anadolu Lisesi’nde okurken TKP/ML ile ilişki kurdu. 1976 ayrılığında İstanbul İl Komitesi tarafında yer aldı. 1978 yılı başında okulunu, tüm zamanını Parti faaliyetlerine ayırmak için terk etti. 02.12.1979’da 1 Mayıs Mahallesi’nde gözaltına alındı. Partideki son görevi Anadolu Yakası Üst Komitesi üyeliğiydi. Darbe yıllarında İstanbul’da açılan TKP/ML-TİKKO toplu davalarının 1. iddianemesinde yargılandı. İdam cezasına çarptırıldı. Cezası Askeri Yargıtay’da bozuldu. Sekiz buçuk yıl süren tutukluluğu 1988 Haziran’ında son buldu.
Doğum:
Kartal, İstanbul, 29 Nisan 1958

Okurlar

2 okur okudu.
4 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Uykuya dalabildiğim birkaç saatte rüyamda bile eylemi görmüştüm. Devrimcilerin "Fruko" dediği, bugünkü çevik kuvvetin karşılığı olan toplum polisiyle de ilk kez orada tanıştım. Bu polisler, küf yeşili üniformaları ve beyaz kasklarıyla, yeşil şişe ve beyaz kapaklı Fruko gazozlarına benzerlerdi. Üstü açık kamyonlarda dörtlü sıra halinde sırtları birbirlerine dönük oturmaları da dağıtım kamyonlarındaki gazoz kasalarını andırırdı.
1 Mayıs Ma hallesi konusunu bu kavrayışın pratikte aldığı biçim içinde değerlendirerek kapatmak istiyorum. Evet, sistemin köyden kopartıp kente yığdığı "işçilere" sunduğu "evsizliğe" karşı bir tepki vardı. Fabrikalara yakın hazine arazileri işgal edilerek insanlar kendi gecekondusunu yapıyordu. Bu haklı ve meşru bir mücadeleydi. Ama unutulmamalı ki, konut meselesinin bu şekilde çözümünden sistem de birçok açıdan kazançl çıkıyordu. Her şeyden önce, şehre gelen işçiler, barınma sorununu kendi başlarına çözüyor ve sisteme yük olmaktan çıkıyorlardı. Bu nedenle devlet, hazine arazilerinin işgaline göz yumuyordu. En önemli nokta, işçilerin kendi konutlarına sahip olunca biraz daha sisteme entegre olmalarıydı. Çünkü ev yapmak ve evde hayatı sürdürmek sistemi yeniden üretmek demekti. İlk adımda, tuğla, briket, çimento ve naylon alarak kapita- listlere müşteri oluyorlardı. Önceleri ortada sadece derme çatma gecekondular varken, giderek tapu tahsis belgesi ve sonra da tapu verilerek işçilere "kaybedebilecekleri" bir şeyler verdiler. Her "kaybedilebilecek" şey işçileri mücadeleden biraz daha geriye çekti.
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok