Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alice Miller

Alice MillerYetenekli Çocuğun Dramı yazarı
Yazar
8.4/10
1.561 Kişi
7,5bin
Okunma
637
Beğeni
24,7bin
Görüntülenme

Alice Miller Gönderileri

Alice Miller kitaplarını, Alice Miller sözleri ve alıntılarını, Alice Miller yazarlarını, Alice Miller yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yoğun erken çocukluk duygularının engellerini aşarak boşalmasının "nedeninin anlaşılamaması özelliği ile belirlenen" ve nispeten uzun süren bunalımlı bir ruh haline yol açabildiği tecrübesini birkaç defa geçirdikten sonra (her insan böyle dönemler yaşar) istenmeyen duygularımıza, özellikle acıya karşı giderek farklı bir tavır kazanırız. Artık eski davranış şemasına (düş kırıklığı, acıya bastırma, bunalım) aynen uymak zorunda olmadığımızı, çünkü düş kırıklığımızla başa çıkmak için şimdi elimizde başka bir imkan daha bulunduğunu keşfederiz ki bu da acıyı bastırmaktan vazgeçip onu dolu dolu yaşamaktır…
Yetişkin bir insanı kayıtsız şartsız sevdiğimizi iddia edersek, bu sadece kör olduğumuzu veya samimi olmadığımızı kanıtlar, başka hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Sayfa 60
Reklam
Aslında "büyüklük tutkusu" gerçeğin inkâr edilmesinin bir sonucu olan benlik yitiminin verdiği acıya karşı bir savunmadan ibarettir.
Bütün o yaşam boyu kazanı­lan başarıların ardından küçük yalnız bir çocuk ortaya çıkıp acı­lar içinde geçmişi sorgulamaya başlar: "Eğer ben karşınıza huy­suz, suratsız, kötü düşünceler besleyerek, öfkeler ve kıskançlıklar içinde, şaşkın halimle gelseydim ne olurdu? Bana olan sevginiz­den eser kalır mıydı? Ben aynı zamanda işte tam böyle biriydim. Bu aslında beni sevmediğiniz, sadece size benmişim gibi göster­diğim o çocuğu sevmiş olduğunuz anlamına gelmez mi?
Sayfa 25
Her an “kafayı bulmaya” veya “kafayı bir şeye takmaya” mecburdur. Çünkü kendini kaptıracağı bir şey bulamaz ve bir an boş kalıp kendini dinlemek riskine girerse, çocukluğunun gerçeği-içende bulunduğu büyük yalnızlığında- ona egemen olur. Çünkü gerçeğin egemen olmasından ölümden korktuğundan da fazla korkmaktadır.
Sayfa 13
İnsanların çocuklukta zahmetler ve özverilerle elde ettikleri bir "sevginin" aslında kendilerine, gerçekte oldukları kişiye yönelmediğini duygusal düzeyde kavramaya başladıkları evre, terapinin önemli bir dönüm noktasıdır. Kişi artık anlar ki, örneğin güzelliğine ve başarılarına duyulan hayranlık o zamanki hâli ile çocuğun kendisine duyulan bir hayranlık değildi, sadece güzelliğe ve başarıya duyulan bir hayranlıktı...
Reklam
küçük bir çocuk duygularını ancak yakınında onu bu dışa vurduğu duyguları ile kabul eden, anlayan ve ona kendi duygularıyla eşlik eden bir kimse bulunduğu zaman yaşayabilir.
Meğerki çocukluk duygularının canlanıp bilince çıkmakla insanı öldürmediğini, aksine "gerçek özgürlüğe" kavuşturduğunu öğrenme şansına kavuşabilsin... Gerçekler öldürmez. İnsanları genellikle öldüren, bilinçli olarak yaşanınca gerçeği ortaya çıkarabilen duyguların bilinçten itilmesi, yok sayılıp bastırılmasıdır.
İmrenilen ve kıskanılan insan, aslında sağlıklı olan insandır. Çünkü başkalarının hayranlığını kazanmak için didinmez; şöyle ya da böyle görünmek için hiçbir şey yapmak zorunda değildir. Sağlıklı insan kendine rahatlıkla "ne ise o olma, öyle görünme" iznini verebilen bir kişidir.
Sevilen çocuk sevginin ne olduğunu ilk günden bilir. İhmal edilen, aşağılanan ve sömürülen çocuğun bunu öğrenmesine hiç fırsat verilmez. Ama ben sevginin ne olduğunu bilmek istiyorum ve bunu oğlumla birlikte zamanla, yavaş yavaş ve bana daha o yaştan vurduğunuz damgayı silerek öğreneceğim ve biliyorum ki, bir gün sevme yeteneğime yeniden kavuşacağım.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.