Alice Miller kitaplarını, Alice Miller sözleri ve alıntılarını, Alice Miller yazarlarını, Alice Miller yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sahip olmadığım duygulara sahipmişim gibi yaptığım bir ilişki istemem artık ya da hissettiklerimi bastırmam. Dürüstlüğü dışarıda bırakan sevgi, sevgi adını haketmez.
Bunalımdan kurtulmakla sürekli bir mutluluğa ya da acıların hiç var olmadığı bir ruh haline kavuşmayız; sadece canlılığımıza, -kendiliğinden ortaya çıkan duygularımızı yaşayabilme özgürlüğüne kavuşuruz.
Yas tutma yeteneğini kazanmak —dolayısıyla mutlu bir çocukluk geçirmiş olma yanılsamasından vazgeçip çocuklukta sineye çekilen kötülükleri ve alınan darbeleri tüm kapsamı ile hissederek algılamak— bunalım içindeki insana yaratıcılığını ve canlılığını geri verir.
Bizlerin yetişkin insanlar olarak “kayıtsız ve şartsız olan” bir sevgiye ihtiyacımız yoktur.
…
Sevginin böylesi, çocuklukta doyurulması gereken, sonraki yıllarda karşılanması imkânsız olan bir çocukluk ihtiyacıdır. Çocukluğunda bundan yoksun kalmış olmanın yasını tutamayan bir insanın yaşamı, yanılsamaları ile oynadığı bir oyundan başka bir şey değildir.
Sadece çocuğun kayıtsız şartsız bir sevgiye ihtiyacı vardır. Böyle bir sevgiyi de yalnız çocuğa verebiliriz.
…
Yetişkin bir insanı kayıtsız şartsız sevdiğimizi iddia edersek, bu sadece kör olduğumuzu veya samimi olmadığımızı kanıtlar, başka hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Bağımlılık insanı zamana düşman eder. Hep beklersiniz. Sürekli, sonsuz bir zaman döngüsüne yakalanmış gibi bekler, beklersiniz. Acınızın bitmesini beklersiniz…
Onun girdabına daldığını ve duygusal şantajına maruz kaldığımı hissettiğim için, annemi aslında gerçekten sevmediğimi kendime itiraf eder etmez hastalıkların hepsi yok oldu.
Karşıma hep, eğitim adına, genellikle de yüksek idealler için yetişkinler tarafından kötü davranılan, savunmasız çocuklar çıktı. İyimserliğim toplumun artık aşağıdaki gerçekleri gördüğüne ve eğitim için başvurulan kötü muamelenin gizlenmesine izin vermeyeceğine dair beslediğim umuda dayanmaktadır;
1. çocuğa verilen eğitim aslında onun iyiliği için değil de, yetiştiren kimsenin iktidar sahibi olmak ve öç almak için duyduğu ihtiyacı gidermek için verilmektedir ve
2. sadece kötü muameleye maruz kalan çocuk değil, bunun sonuçlarından hepimiz kurban olarak etkileniriz.
Affetmenin, bizi nefretten kurtaracağı doğru değildir. Affetmek, yalnızca onun üstünü örtmeye ve böylece (bilinçli olmayan zihinlerimizde) onu pekiştirmeye yarar.