Polonya'da doğan Alice Miller 1946'da İsviçre'ye geldi ve Basel'de felsefe, psikoloji ve sosyoloji öğrenimi gördü. 1953 yılında doktorasını tamamlayan Miller Zürih' te psikanaliz eğitimi aldıktan sonra 20 yıl psikanalist olarak çalıştı. 1980'den itibaren tedavi ve öğretim faaliyetlerini bırakarak kendini yazarlığa adadı. Çocuk eğitiminde zor kullanmanın yetişkinlikteki yaşam ve toplum üzerindeki etkilerini ele alan kitaplar yayımladı. Aralarında Türkçenin de bulunduğu yirmiden fazla dile çevrilen eserlerinin en tanınmışları şunlardır:
- Das Drama des begabten Kindes, 1979;
- Am Anfang war Erziehung, 1980;
- Du sollst nicht merken, 1981;
- Der gemiedene Schlüssel, 1988;
- Das verbannte Wissen, 1988.
Çocukluklarında sevilen insanlar, bunun karşılığında anne babalarını seveceklerdir, onlara anne babalarını sevmelerini söyleyen bir emre gerek yoktur. Bir emre itaat, asla bir sevgiyi doğuramaz.
Farklı türlerde okuma hedefimi bu sene az çok gerçeklestirdiğim için memnunum. Çok sevdiğim edebi metinler de olmuş ama bu sene en çok kurgu dışı metinlerden etkilenmişim. Bir senelik macerama baktığımda bazı kitapların diğerlerine göre öne çıktığını gördüm. Kimilerini edebi hazzından, kimilerini bilgilerinden ve bilgileri sunuş tarzından,
Bugüne kadar eserlerini okuduğum Engin Geçtan, Doğan Cüceloğlu ve Gülseren Budayıcıoğlu’nun da dile getirdiği gibi çocukluk yıllarında yaşadığımız travmalar ve aldığımız duygusal yaralar kimliğimiz, kişiliğimiz ve geleceğimizin şekillenmesinde çok belirleyici bir rol oynuyor. Özellikle sevgi açlığının yol açtığı duygusal yaraların ateşi bir ömür
Çocuklukta yaşanan acıların inkarı ve bunun hayatlar ve toplum üzerindeki etkisine odaklanan felsefe, psikoloji ve sosyoloji öğrenimi görmüş ünlü Psikanaliz ve yazar Alice MİLLER.
Ona göre Sigmund Freud; “bütün suçu çocuğa yükleyip ebeveynleri kayırarak hüküm süren ahlaka çekinmeden kendisini bırakmıştır.”
Dördüncü emir tarafından kontrol
Zayıf yönlerimi ortaya çıkaran, ağlatan, soğuk su etkisi yaratan, okurken o minik bedene sarılmak istediğim bir kitap...
Bir çocuk ebeveynin ilgisine ve sevgisine muhtaçtır ve onu elde etmek için her şeyi yapar, ebeveyn ise kendi zayıflıklarını, kırgınlıklarını çocuğa yansıtır çünkü duygusal açıdan çok güvensiz olan bir anne/baba vardır ve bu