Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alice Roberts

Alice Robertsİnsanın İnanılmaz Yolculuğu yazarı
Yazar
9.0/10
2 Kişi
14
Okunma
1
Beğeni
589
Görüntülenme

En Beğenilen Alice Roberts Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Alice Roberts sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Alice Roberts kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hepimiz 200.000 yıldan daha az süredir var olan genç bir türün üyesiyiz. Geriye doğru atalarımızın izini sürdüğümüzde, insanlığa ait büyük bir ağaç üzerinde hepimizin akraba olduğunu buluruz. Bir ağaçtaki dalları sıralayamayacağınız gibi insanları da sıralayamazsınız. Hepimizin en eski büyükannesi Afrikalı Havva’dır. Yani dünyanın neresinde olursak olalım hepimiz aslında Afrikalıyız.
Sayfa 397 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
İnsan vücudunun yapısı ve işlevi açısından diğer hayvanlarla benzerliklerimiz beni büyülemekte. Bizler kesinlikle kuyruksuz maymunuz, anatomimiz en yakın akrabalarımız olan şempanzelerinkine olağanüstü benziyor.
Sayfa 11 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her ne kadar, kendimizinki dahil, bazı türler farklı zamanlarda başka kıtalara yayılmış olsa da insansıların ilk ve en eski evi Afrika'dır.
Gerçi nihayetinde, her ne kadar kendimizi özel bir yerden geliyormuş gibi hissetsek de genlerimiz atalarımızın daha çeşitli ve ilginç olduklarını göstermektedir.
giriş
En yakın kuyruksuz maymun kuzenlerimizin aksine, aletler üretiriz ve yaşadığımız çevreyi başka hiçbir hayvanın yapamadığı kadar değiştiririz. Her ne kadar türümüz tropik Afrika'da evrimleşmişse de çevremizle aramızdaki ilişkiyi kontrol edebilme yeteneğimiz sadece belli bir çevreyle sınırlı olmadığımızın göstergesidir. Afrikalı bir kuyruksuz maymun için oldukça yabancı yerlere ulaşabilir ve oralarda hayatta kalabiliriz. Çok az tüyümüz vardır, ama bizi sıcak iklimlerde serin ve dondurucu soğuklarda sıcak tutacak giyecekler meydana getirebiliriz. Isınmak ve korunmak için barınaklar yapar, ateş yakarız. Planlama ve becerilerimiz sayesinde, nehirleri ve hatta okyanusları aşmamızı sağlayabilecek şeyler inşa edebiliriz. İletişim kurarız. Sadece konuştuğumuz karmaşık diller sayesinde değil, karmaşık toplumlar meydana getirmek ve nesilden nesle çağlar boyunca bilgi aktarmak için kullandığımız nesneler ve sembollerle de iletişim kurarız. Bütün bu özellikler ne zaman ortaya çıkmıştır? Türümüzü tanımlamak -ve davranışlarının izlerinden yola çıkarak atalarımızın varlığının izini sürmek- isteyenler için bu kilit bir sorudur.
YENİ DÜNYA: İLK AMERİKALILARI BULMAK
Ancak bu ayılarla ilgili ilginç olan şey, insanlarla aralarında iyi bir benzerlik kurulabileceğidir. Ayılar büyük kara memelileridir, bölgelerine oldukça sadıktırlar ve hem etçil hem de otçuldurlar. Meyveler, kökler, böcekler, hatta sincap gibi küçük memelileri yerler. Hatta geyik ve karaca kovalayabilirler. Sahilden geçinmekte de maharetlidirler. Sahil çizgisi boyunca ilerlerler -bunu birçok kez yaptıklarını gördüm- kayaların üzerinde yuvarlanırlar, kum çekirgeleri ve yengeçleri yakalarlar. Nehirler boyunca göç eden somon balıklarını da avlayabilirler. İnsanlar bir ayının yediği hemen her şeyi yiyebilirdi... Bu yüzden eğer ayılar için iyi bir ortamsa -ki açıkça öyledir- o zaman insanlar için de belli ki harika bir ortamdır.
Sayfa 357Kitabı okudu
Reklam
ATALARIMIZIN AYAK İZLERİ: HİNDİSTAN'DAN AVUSTRALYA'YA
Ancak bu, daha önceki ve anatomik açıdan farklı, heidelbergensis ve Neandertaller gibi biçimlerin bizim türümüzden ayrı tutulması gerektiği anlamına gelmezdi. Diğer birçok modern insan soyu gibi, onlar da nesli tükenen soyları temsil ediyordu. Ve bu, onları, onların bilişsel kapasitelerini, alet yapma yeteneklerini ve genel insanlıklarını farklı şekilde görebileceğimiz anlamına geliyordu. Onlar, artık bizimle olmayan insan gruplarıydı, kendini beğenmiş sapiens tarafından ayaklar altında çiğnenmiş, daha yetersiz bir tür değillerdi. Bence Stephen'ın içindeki doktor, genç hastalarını teşhis etmek ve tedavi etmek için yıllarca bilimi insanı bir bağlamda uygulayarak, genetik kadar soyut ve matematiksel bir şeyi nüfus düzeyinde araştırmasını sağladı, ama sonra üzerine bir insan yüzü koydu.
Sayfa 127Kitabı okudu
Genler bağımsız çalışmazlar; bir ekip olarak çalışırlar ve proteinler de burunlarını sokarlar işe. Genetikçiler bütün bir gen dizilimine bakabilmektedirler artık, ancak bu, yabancı dilde yazılmış(bu durumda, " AGTCTGTTAATCCGG" vs şeklinde dizilmiş) ve henüz sadece birkaç kelimenin anlamını kavradığımız bir kitaba sahip olmak gibidir.
Sayfa 226Kitabı okudu
ATALARIMIZIN AYAK İZLERİ: HİNDİSTAN'DAN AVUSTRALYA'YA
Ekvatordan uzaklaştıkça insanların teni daha soluk hale gelir. Koyu ten, derinin derin katmanını güneş yanığından ve deri kanserinden koruyan melanin pigmentinden bolca içerir. Güneşli bölgelerde doğal seçilimin, deriyi koyulaştıran genleri koruyacak şekilde hareket edeceğini tahmin etmek mantıklıdır; zira soluk deri rengine yol açan herhangi bir mutasyon dezavantaj demektir. Dolayısıyla modern insanların 'esas' deri rengi muhtemelen oldukça koyuydu.
Sayfa 122Kitabı okudu
Amerikan megafaunasının izinde: La Brea Katran Çukurları, Los Angeles
"Peki bu çukurdan çıkardığımız bu fosiller kaç yaşında?" "En altdakiler 40.000 yaşında. Ve aslında fosilleşmiş değiller. Hâlâ kemiktirler, bu sayede inanılmaz ayrıntılar elde edebilirsiniz."
Sayfa 367Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.