Üç neslin anlatısıyla beraber bir ülkenin tarihini de berrak bir dille anlatan Kaybetme Sanatı dolu dolu bir metin,her satırı ayrı bir keyif.Cezayir, üstüne çok fazla şey yazılıp çizilmiş bir ülke değil.Albert Camus hariç çok bildiğim bir edebiyat değil.Kaybetme Sanatı ise herkesin okumasını arzu ettiğim harika bir anlatı.Hem kahramanların yaşamını,psikolojisini çok kuvvetli vermiş hem de olaylar oldukça canlı bir şeklinde anlatılmış.Köklerini arayan Naima,Fransa'ya uyum sağlamaya çalışan Hamid,ülkesini terk etmek zorunda kalan Ali,10 çocuk doğuran Yema...İşgaller,çatışmalar,emperyalizm,köksüzlük,multecilik,yabancılık,ırkçılık,aşağılanma...Kamplar,zulüme boyun eğenler,işbirlikçiler,işgalciler,direnenler,tehdit edenler,hep bir arayışta olanlar...Bir ülkenin kan ve vahşete yazılan tarihi...Hafızama kazınan bir kitap,duru bir anlatım.Önce vatanını terk etmek zorunda kalan Ali'nin hikayesi,ardından Fransa'da kök salmaya çalışan oğlu Hamid'in yaşantısı ve köklerine tutunmaya çalışan Naima'nın öyküsü ve yolculuğu.En güzeli de onların düşüncelerini,duygularını çok güzel yansıtmış satırlara.Çok derin düşüncelere daldığım oldu.İyi kitap ,çok iyi kitap...