Adı korkutmasın kimseyi. Öyle Redhouse gibi kamera şudur senaryo budur diye soğuk soğuk anlatan bir İngiliz mürebbiyesi değil; Adile Naşit’in kıkırdamasını duyacağınız kadar sıcak, sinema ile beraber nefes alan çook özel terimler bulunduran, 102 yazarın oluşturduğu samimi bir çalışma karşınızdaki.
“Nereden bileyim sevindiğini, hadi bir takla at da göreyim” anlayışına sahipler için 252 terimden bir çırpıda akla gelenleri örnek vermek gerekirse: Deli Yusuf’un Arabası, Dilber Ay’ın Tekmesi, O Biçim Sinemalar, Tamba Tumba Esmer Bomba , Mektupla Artistlik Okulu ve (en bombası tabi ki) Tarkan’ın Diz Üstü eteği…
Sinefil olacak kadar sinema tutkunu veya Ofsayt Osman “Bu da mı gol değil Hakim Bey” dediğinde “gooool” diye bağıracak kadar güzel bir abimiz/ablamız olmanıza da gerek yok. Sadece, Ekranda Danyal Topatan, Nubar Terziyan veya Hüseyin Baradan’ı gördüğünüzde hemen zaplamıyor ve yüzünüzde oluşan hafif gülümsemeyle birkaç dakika da olsa kumandayı bırakabiliyorsanız , bu kitabın aradığı okuyucu sizsiniz.
[ İdda ediyorum kitap boyunca iki filmin subliminal reklamı yapılmış. Aşırı şekilde, Gurbet Kuşları (1964) ve Vesikalı Yarim ( 1968) filmlerini seyretme isteği var içimde. Bakalım size ne olacak…]