Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

André Spicer

André SpicerSağlık Hastalığı yazarı
Yazar
7.2/10
11 Kişi
42
Okunma
2
Beğeni
420
Görüntülenme

Hakkında

André Spicer Örgütsel Davranış Profesörü ve ETHOS'un kurucu direktörüdür: Cass'daki Sorumlu Kurum Merkezi. Örgütsel Davranış, Liderlik ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk alanlarında uzmandır. Cass'a katılmadan önce, André Spicer, Warwick Üniversitesi'nde Organizasyon Çalışmaları Profesörü idi. Ayrıca Innsbruck Üniversitesi, Paris Dauphine Üniversitesi, Lund Üniversitesi, Orta Avrupa Üniversitesi, St Gallen Üniversitesi, Hanken Ekonomi Okulu ve Sydney Üniversitesi'nde misafir profesör olarak görev yapmaktadır. Profesör Spicer Otago Üniversitesi'nde eğitim gördü ve Melbourne Üniversitesi'nden doktora yaptı. Profesör Spicer ödüllü bir öğretmendir. Her seviyedeki öğrencilerle çalıştı - ilk yıl mezunlarından büyük organizasyonlarda üst düzey yöneticilere kadar. Kurumsal sosyal sorumluluk üzerine kurduğu ders, Cass'ın en popülerlerinden biridir. Profesör Spicer, örgütsel güç ve politika, örgüt kültürü, çalışan kimliği, yeni örgütsel formların yaratılması, mekanda ve mimarlıkta çalışma ve liderlik üzerine çalışmalar yaptı. Çalışmaları, bilgi yoğun şirketleri, finans kurumları, limanlar, üniversiteler, kütüphaneler, medya kuruluşları ve yeni toplumsal hareketler de dahil olmak üzere geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Organizasyon Bilimi, Yönetim Bilimler Akademisi, Yönetim Araştırmaları Dergisi ve Organizasyon Çalışmaları gibi en saygın akademik dergilerde geniş bir şekilde yayınlanmıştır. Aynı zamanda “Kurumlara Yarışma” (Cambridge), “Girişimcinin Maskelemesi” (Edward Elgar), “Örgütleri Anlama” (Sage), “Kurduğumuz Metaforlar” (Routledge) ve “Wellness Sendromu” adlı kitapları yayınladı. Polity). ESRC, British Academy, Handelsbanken Vakfı, Galler Meclisi ve Yüksek Öğrenim İnovasyon Fonu'ndan araştırma fonu aldı. FT, CNN, BBC, CNBC, Channel Four, The Guardian, The Wall Street Journal, Washington Post, The Times, Telegraph, Independent ve diğerleri gibi küresel medya kuruluşlarında sık sık yorumcu olarak yer alıyor. Barclays, City of London Corporation, Skandia Old Mutual, BNY Mellon, Transport for London, IBM, Ford, İngiltere Parlamentosu ve InterSpa (Avusturya) gibi bir dizi büyük organizasyonla çalıştı. İngiltere Kralılar Odası, Avrupa Komisyonu, Konak Evi, Occupy London ve dünyanın dört bir yanındaki üniversiteler gibi ortamlarda konuşmalar yapmaya davet edildi.
Unvan:
Yazar

Okurlar

2 okur beğendi.
42 okur okudu.
3 okur okuyor.
57 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hepimizin içinde gizli kalmış bir potansiyel bulunduğunu düşünmenin çekici bir yanı var. Kendimizi geliştirebileceğimiz, duygusal ve manevi açıdan kendimizin daha iyi bir versiyonuna dönüşebileceğimiz fikri baştan çıkarıcı. Fakat şüpheci davranmamızı gerektiren haklı nedenler de var.
Kamuya açık yerlerde sigara içilmesini yasaklayan ilk ülke?
“Kamuya açık yerlerde sigara içilmesini yasaklayan ilk ülke Nazi Almanya’sıydı. Sigara ile kanser arasında ilk kez yine Nazi rejimi döneminde bir bağ kuruldu. Nazi Almanya’sı, bilimin ve ahlaki nefretin kimi zaman birbirini nasıl besleyebildiğine ilginç bir örnektir. Sigara içenler Nazi Almanyası’nda ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor, hatta neredeyse alkoliklerle bir tutuluyordu - unutmamalıyız ki alkolikler, 1930’ların ortasında toplama kamplarına ilk gönderilenler arasındaydı.” -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 38
Reklam
Sizce neden?
Mutluluk vaazları veren yaşam koçu bir çift neden intihar etmiş olabilirdi?
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Modern ve akılcı diyetin yükselişi hangi ülkededir?
“Turner modern ve akılcı diyetin yükselişini, erken modern dönemin İngiltere’sine, hekim ve ilk diyet gurularından George Cheyne'in eserlerine dek geri götürüyor. On sekizinci yüzyıl başlarında yaşamış olan Cheyne, kendini Londra’nın zevklerine fazlasıyla kaptırdığını ve 200 kilo gibi devasa bir ağırlığa ulaştığını günah çıkarırcasına anlatır. Ardından, süt ve sebzelerden oluşan bir diyet uygulayarak zayıflar. Başlangıçta aşırı beslenmenin ve hareketsizliğn sonuçlarından mustarip Londralı meslek sahiplerinden olusan küçük bir sınıfa hitap etse de Cheyne’in fikirleri çok geçmeden yaygınlık kazandı.” -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 54
İşyerinde aptalca şeyler yapanların IQ'larının düşük olduğunu, kötü eğitim aldıklarını, bakış açılarının dar olduğunu ya da dogmatik fikirlerin esiri olduklarını sanmak kolaydır. Bu bazen doğrudur da. Çoğumuz iş yerimizde, zeka kapasitesi sınırlı olmasına rağmen önemli pozisyonları işgal eden insanlarla karşılaşmışızdır. Benzer şekilde, mantıksız önyargıları ve inatçı saplantıları yüzünden mantıklı karar veremeyen insanlarla da yan yana çalışmışızdır.
Sayfa 21 - PalomaKitabı okudu

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
152 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Modern hayatın türettiği türlü hastalıkları (mükemmel insan olma, madde bağımlılığı, egzersiz yapma alışkanlığı, mutluluk, işsizlik korkusu gibi) mümkün oldukça tarafsız bir şekilde ele alan bir kitap. Gerçekten mutlu olmalı mıyız ya da mutluluk nedir? Şişmanlık ve toplumun bu duruma bakışı nasıldır? İşsiz kalmış birinin bu durumla mücadelesi nasıl olmaktadır? Koçluk kurumu ve bugün geldiği nokta neresidir? gibi soruların cevapları bu kitapta bulunabilir. İlk kez duyduğum bilgilerle karşılaştım kitapta. Yazarların dili de zaman zaman esprili. Bazen de ince göndermeler barındırıyor. Kitap, günümüz modern insanının hayatta kalmak adına nereden nereye savrulduğunu gösteriyor. Yazarlar, sağlıklı olmaya dair ihtiyacın da bir hastalığa dönüştüğünü söylüyorlar. Buna da "Sağlıklı Yaşam Sendromu" adını vermişler. Kişisel gelişimcilerden tutun da eğitimsiz insanları küçümsemeye, mutluluğun ve hazzın peşinden koşan ama bunu bir türlü yakalayamayan insanların durumuna kadar birkaç konuyu örnekler ve alıntılarla açıklıyorlar. İçinde bulunduğumuz zamanın çözülemeyecek sorunları bunlar. Çünkü bir tarafta insana dayatılan kurallar (zayıf olmak, bağımlılık yapıcı maddelerden uzak durmak, iyi bir iş sahibi olmak, kişisel gelişime her an dikkat etmek, başımıza gelen her şeyin sorumluluğunu kendi üzerimize almak gibi), diğer tarafta da kişinin ne olmayı istediği ya da bedenini kendi isteğine göre kullanma amacı duruyor. Faydalı bir kitap.
Sağlık Hastalığı
Sağlık HastalığıCarl Cederström · Erdem Gökyaran · 201727 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Tahakküm Aracı Olarak Sağlık: İnsanın Potansiyeli Sınırsız mıdır?
André Spicer
André Spicer
Carl Cederström
Carl Cederström
Ay Tavsiye etmiyorum gibi bir inceleme olmayacak benimki tabiki. 1000 Kitap Uygulaması yalnızca ergenlerin girdiği bir facebook'a doğru hızla ilerlese de her ne kadar abudik gubidik tiplerin inceleme adı altında yorulmadan yorumlamalarına maruz kalsak da bu kitabı bugün incelemeye çalışacağım ve eminim bir çok kişi de zaten
Sağlık Hastalığı
Sağlık HastalığıCarl Cederström · Erdem Gökyaran · 201727 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Her şey politik ve sınıfsaldır!!! “Sağlıklı yaşm dayatmasının pençesindeki insanlar sadece daha sağlıklı daha mutlu ve daha üretken değiller. Aynı zamanda narsisistik, kaygılı ve suçluluk duygusu içindeler. Sağlıklı yaşam sendromunun kurbanı durumundalar. Biyo-ahlak kişisel patolojilere yol açmakla kalmıyor, başkalarıyla ilişkileri de etkiliyor.” “Bugünlerde iyi bir insan olmak; bedenin günahkar arzularına gem vurmak, nefsi köreltmek, vicdanın sesine kulak vermek ve sürekli dua edip bu fani dünyayı terk etmeye hazırlanmak anlamına gelmiyor. Sağlıklı ve mutlu yaşamak anlamına geliyor. Keyif almadan tek bir gün geçirenin vay haline!” Herve Juvin —The Coming of the Body “Günümüzde sağlıklı yaşm, bize bıkıp usanmadan sürekli hatırlatılan ahlaki bir talep halini aldı” “Sağlıklı yaşamın ideolojik niteliği, bedenlerini ihmal edenlere yönelik yaygın tutum göz önüne alındığında özellikle belirgindir. Bu kişiler tembel, güçsüz veya iradesiz olmakla sıçlanır” “Bu mantığa göre, şişman, gevşek ve bakımsız kişilerin sağlıksız oluşu rahatsızlıktan ya da hastalıktan değil, başkalarının sağlık emaresi saydığı gösterişli süsleri takıp takıştırmaya, fetişleştirmeye ya da arzulamaya yanaşmamalarımdan kaynaklanır.” “Sağlıklı yaşam, zihnin ve bedenin ekonomik birer kaynak olarak görüldüğü siyasi bir paradigma üretiyor. “ “Olumsuzluk, eksiklik, tatminsizlik, mutsuzluk gittikçe daha fazla ahlaki kusurlar olarak, daha da beteri, tam da varlığımız veya çıplak hayat düzeyindeki bir bozulma olarak görülmektedir. Kendini iyi hisseden(ve mutlu olan) kişi, iyi bir kişidir; kendini kötü hisseden kişi de kötü bir kişidir.”
Sağlık Hastalığı
Sağlık HastalığıCarl Cederström · Erdem Gökyaran · 201727 okunma