Angel Karaliyçev, Bulgaristan'ın ve dünyanın en ünlü masal ustalarından biri. Ona `Balkanlar'ın Andersen'i diyorlar. 1902 yılında doğmuş. Köylü bir ailenin çocuğu. İlk masal çalışmalarını 1924 yılında Çavdar adlı kitabında toplamış. Bu ilk kitabından sonra pek çok kitap yazmış. Yazdığı kitaplar, başka dillere çevrilip dünyanın dört bucağında yayımlanmış. Sevgi, dostluk, kardeşlik, dayanışma, Angel Karaliyçev'in masallarının temelini oluşturuyor. Küçük İzo Mizo, bu ünlü yazarın masallarından bir derleme. Doğanın sessiz güzelliği içinde, ekmeklerini alınlarının teriyle kazanan insanlar, sevgilerini birbiriyle bölüşen hayvanlar var bu masallarda.
"Türklerin İstanbul'da ilk minareyi diktikleri yıldan günümüze kadar 22 patrik ecelinden, 6'sı zorlamayla öldü, 27'si makamdan vazgeçti, 105'i ise patriklik tahtından alaşağı edildi."
"Yeniçerilerin yuvası olan sağlam Yedikule'nin başlangıcı İsa'dan sonra ilk yüzyıllara kadar gidiyor. Haçlıların yerle bir ettiği kaleyi Mehmed ayağa kaldırıyor. Dehşet verici bir yer. Yuvarlak kulelerin görüntüsü içinize korku salıyor."
Bir Bulgar yazar; Angel Karaliyçev. İstanbul'a yaptığı gezinin notlarından oluşuyor kitap. Kitap edebi cümlelerden, tarihi bilgilerden ve kişisel yorumlardan oluşuyor. 1930'ların sonunda gerçekleşmiş bir gezi. Hacim olarak küçük, kitap içinde gezilen yerler resmedilmiş ve kitap resimlendirilme yönünden zenginleştirilmiş. Sonuna 2 tane ek yazı eklenmiş. Birkaç sayfa da yazarın fotoğrafları mevcut. Kitap bundan ibaret...
Sofya’dan istanbula seyahat eden Angel Karaliyçevin 1939da kaleme aldığı bu eser, Hüseyin Mevsim hoca tarafından Türkçeye kazandırıldı. İyi ki de kazandırıldı. Genç cumhuriyetin dışarıdan nasıl göründüğünü, İstanbul’un o günlerini, ta geçmiş dönemlerle bir arada eşsiz bir şekilde anlatmış bence..
Neyse okuduk ama tatmin olmadık diyeceğimiz bir kitap daha okumuş olduk. Bir seyahatname nasıl olmalı bu uzun uzadıya tartışılır ama nasıl olmamalı derseniz buyrunuz.