Angelo Iacovella

Angelo IacovellaGönye ve Hilal yazarı
Yazar
6.7/10
3 Kişi
14
Okunma
2
Beğeni
421
Görüntülenme
İtalyan Gözüyle Jön Türkler
Felice Albani, "bu sinsi ehli keyiflerin İtalya ve Avrupa ile alay ettikleri ve kısa sürede Abdülhamid'den daha beter davranacakları, çünkü Padişah'ın kendi hesabına hareket eden bir despot olduğu, oysa "Jön Türkler"in, Avrupa uygarlığına karşı, Osmanlıcılığı, Hilafeti doruk noktasına yükseltmeyi arzuladıkları konusunda uyarı yapan" tek kişinin kendisi olduğunu iddia ederek bir anlamda öç alıyordu...
Sayfa 66 - Altınordu Yayınları.Kitabı okudu
Masonlar ve Arnavut İsyanı
... Arnavutluk istekleri karşısında eski hükumet kadar duyarsız kalmakla suçladıkları "Jön Türkler"e karşı Nilola İvanj önderliğinde ayaklandılar. Gerçekten de, "İttihat ve Terakki Cemiyeti" gerçek bir siyasi parti kimliği kazandıktan sonra, Jön Türk topluluğu yozlaşmaya ve Bernard Lewis'in yazdığı gibi, bir tür "askeri oligarşiye" dönüşmeye başlamıştı. Osmanlı İmparatorluğu'nun otoriter bir yola girmekte olduğunu fark eden Büyük Üstat Ettore Ferrari, hemen Felice Albani ve Riccotti Garibaldi'nin başını çektikleri, kuruluş aşamasındaki "Comitato Italiano pro Albania"ya (İtalya Arnavutluk Dostlar Cemiyeti) katıldı. 26 Ocak 1911 tarihinde Roma'daki " Yabancı Basin Kuruluşu"nun salonlarından birinde yapılan toplantıda, Ettore Ferrari de, şahsı adına olmakla birlikte hazır bulunuyordu, bu toplantı sırasında Felice Albani ve Riccotti Garibaldi, Nicola İvanj'a destek sağlamak amacıyla, Arnavutluk'a gönderilecek bir gönüllü müfrezesi toplamak niyetlerini gazetecilere açıkladılar. İtalya'ya ulaşınca "Arnavutluk bağımsızlığının havarisi, Ettore Ferrari ve Ernesto Nathan ile sayısız görüşmeler yaptı. Bir mason üçgeni oluşturan bu üçlü eylem birliği içindeydi. "
Sayfa 63 - Altınordu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İyonya Yıldızının kuruluşundan sonra, biri Manisa'da" ve üçü de İzmir’de olmak üzere dört sürekli ve ücretsiz ilaç sağlanması için dağıtan bir dispanser açılarak Koleralı hastalara büyük ölçüde yardım yapıldı.
"Manisa Maşrıkı’nda, yeni locanın mabetine yerleşmesi ve kutsanması nedeniyle görkemli ve parlak bir mason töreni yapıldı. İyonya Yıldızı ile Fransa ve Îngiltere gibi dostumuz ve bağlandığımz yer olan diğer Maşrık'ların localarına bağlı yüzden fazla Birader, Izmir'den demiryoluyla Manisa'ya geldiler ve törene katıldılar".
«Gazetelerin aktardığı, orada gelişen ve gelişmekte olan çeşitli harika olaylar, Türk halkının en sonunda ve kararlı bir şekilde, haklarının bilincine vardığını, yüzyıllık boyunduruktan silkindiğini, özgürlüğü istediğini doğruluyor. Bu olayları ve yüzyıllara dayanan bir geçmişin inatçı direnişini yenmeyi başaran gözü pek bir çabayla. genç ulusun, uygarlık tarihi ve insani gelişme içinde ait olduğu yere getirilişini kaygı ve hayranlikla izledik».
Genel bir sevinç, gitgide daha da belirginleşen meşrutiyet rejiminin ilerleyişini coşkuyla karşılıyordu. Uçsuz bucaksız Osmanlı İmparatorlu­ğu'nun sınırları içinde ve dışında pek çok kişi,İttihat ve Terakki Cemi­yeti'nin adamlarına amaçlarının ciddi şekilde ülkeyi çağdaşlaştırmak ve zamana uyum sağlamak olduğunu sandıkları için güveniyordu.
Reklam
Fransız gazetelerinden toplu bir övgü korosu yükseliyordu. Jön Türk hareketi­ nin uyanışıyla «La regeneration de Empire Ottoman (...),lafınd'une anarchie tyrannique (Osmanlı İmparatorluğunun dirilişi,... baskıcı bir anarşinin sonunu)» kutluyorlardı.
Jön Türk hareketinin gelecekteki önde gelen temsilcisi Mehmed Reşat Paşa da mason birliğine katıldı. Son olarak da, Musevi dininden çok sayıda kişi üye olmuştu. Masonluğu kabul edilen bu kişiler, kendi azınlik kimliklerini ifade edebilecekleri ve sergileyebilecekleri ilk ve belki de tek din dışi kuruluşu fark etmişlerdi.
En ateşli tartışmalar, Osmanlı azınlıklarına ve en az o kadar hassas bir konu olan çeşitli Batılı güçlere karşı takınılacak tavır çevresinde yoğunlaşıyordu.
italyada da, başka yerlerde olduğu gibi, Jön Türkler’in zaferini alkışlayanlar vardı. Yeni İstanbul hükümetini İtalyan masonluğu adına ve hesabına ilk kutlayanların başında Giustiniani Sarayının - Palazzo Giustiniani'nin Büyük Üstadı Ettore Ferrari geliyordu.
Reklam
Gerçekten de, daha başlangıcından itibaren, Jön Türkler hareketi, ayrışık ve genellikle de aralarında çatışan güçlerin oluşturduğu geçici bir ittifak gibi belirmişti.
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin baş kaldırı ateşi Selanik'te ki Macedonia Risorta Locası'nda tutuşturulmuş,buradan İstanbul'a yayılmıştı.Söz konusu mason locası İtalya Maşrık'ı Azamı'na bağlıydı ve Üstad'ı Muhterem'inin adı da Sefarad Yahudisi Avukat Emanuel Carasso (Emanuel Karasu) idi.
8 Haziran 1885 tarihinde yapılan büyük toplantı da Osmanli ileri gelenlerinden Mahmud Celaleddin Bey (Loca Kayıt numarası - Loca Matrikül numarası 5038) törenle birliğe kabul edildi,
Ernest Ramsaur ve Feroz Ahmad, Jön Türkler'in yer altından iktidarı ele geçirmeye doğru yönelen yolunu özenle çizmişlerdir. Bu yol, ideolojik ve teşkilatlanma ile ilgili değişik fırtınalardan geçerek aşamalı evrelerle ilerlemeyi sürdürdü.
1909 yılı Mayıs ayı,Sultan il. Abdülhamid'in tahttan indirilişinin üs­tünden birkaç gün geçti. Ordunun desteğine ve batılı güçlerin içtenli­ğine güvenen Jön Türkler iktidarın dizginlerini sımsıkı ele geçirdiler. Arkasında uzun ve kanlı bir iz bırakan yaşlı baskıcı Sultanın bundan sonra yapacağı tek şey sürgün yolunu tutup Selanik'e ulaşmak, «Allatini Villası»nın duvarları arkasına sığınmaktı.
Resim