Anıl Çeçen

100 Soruda Kemalizm author
Author
Compiler
7.0/10
18 People
88
Reads
12
Likes
2,346
Views

Anıl Çeçen Quotes

You can find Anıl Çeçen quotes, Anıl Çeçen book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Demokratik ülkelerin parlamentoları burjuvazinin eski sınıf düşmanları ile toprak sahibi aristokrasiden egemenliği alabilmek için yarattıkları müesseselerdi. Parlamentolar sadece burjuvalara hizmet etmek için kurulduklarından proleteryaya hiç bir fayda sağlayamayacaktı.
Sayfa 27
Post Komünizm döneminin önde gelen kavramını globalleşme ya da küreselleşme olmuştur. Batı dillerinden gelen bu kavram: dünyanın bir küre olduğunu ve artık ikili yada üçlü bir dünya içinde değil ama tek bir dünya içinde yaşanacağını, her ülkenin giderek küçülen dünya içinde yerini alacağını. hiç bir ülkenin bu genel gidişten kaçamayacağını, dünyadan kopup izole bir yaşamı hiç bir ülkenin seçemeyeceğini, insanlığın artık tek bir aile olduğunu. bu çerçevede bütün insanlığın tek ve ortak bir dünyaya doğru birleşeceğin empoze eden batılı kapitalist merkezlerin yeni bayrağı haline gelmiştir. Kapitalist emperyalizm, sosyalist sistemi çökerttikten sonra dünyanın geri kalan kesimlerini teslim almak üzere böylesine geniş kapsamlı bir sistem üretmiş ve kendine göre haklı gerçeklerle bu kavramı savunarak dünya sistemi ile entegrasyon adı altında emperyalizm yeni biçimini tüm dünya uluslarına dayatmıştır.
Sayfa 34 - Atatürkçü Düşünce Derneği Yayınları
Reklam
Atatürk, başardıklarıyla Türk ulusunu devrimci bir yolda geleceğe çağırmıştır. Onun geleceğe çağrısında halkına anlatmak istediği devrimin oluşmasıdır. Ulusal geleceğe çağrısında halkına anlatmak istediği devrimin oluşmasıdır. Ulusal gelecek için değişmeyen çağrıları; tam bağımsızlık ve çağdaşlaşmadır. Tüm ezilen ulusları uyanmaya ve geleceğe bakmaya 1922 yılındaki şu sözlerle çağırmıştı: "Ne var ki, bu baskı ne denli güçlü olursa olsun, bu büyük düşünce hareketine karşı durulamayacaktır. İnsanlığa yönelik düşünce hareketi er geç başarıya ulaşacaktır. Tüm ezilen uluslar ezenleri bir gün yeneceklerdir. O zaman, yer yüzünde ezen ve ezilen sözcükleri kalkacak, insanlık kendine yakışan bir toplumsal düzeye yükselecek ve erişecektir. Bizim ulusumuz o zaman bu amaca erişmiş uluslar arasındaki öncülüğü ile gerçekten övünecektir."
Sayfa 83 - Atatürkçü Düşünce Derneği Yayınları
Atatürk'ün bütünleştirici yaklaşımı nedeniyle toplum içindeki tüm kesimler kendilerine yakın bazı düşünceleri Atatürk ilkeleri arasında bulabilirler ne var ki, bu Atatürkçülüğün onların malı olduğu anlamına hiçbir zaman gelmez. Atatürk'ün her kesimce seslenmesi O'nun her kesime sahip çıkılmasını sağlar ama her kesimin O'nun düşünceleri altında kendi siyasal ideolojisini ortaya koymasına izin vermez. Ne yazıktır ki, bu tür yozlaştırıcı eğilimlere cumhuriyet tarihimiz boyunca rastlamak olanaklıdır.
Sayfa 9 - Atatürkçü Düşünce Derneği Yayınları
Küreselleşme olgusu ile beraber yeni bir değerler sistemi yaratılmış ve bunlar düzenli olarak medya kanalları ile işlenmiştir. Toplumsal ve ulusal çıkarların göz ardı edildiği, görmezden gelindiği bir tutum ısrarla izlenirken, yeni bir bireycilik akımı canlandırılmıştır. Kapitalizmin eşitsiz gelişme yasaları bütün dünyada yaygınlaştırılmak istenirken, bireyciliğin arkasına saklanılmış, hak ve özgürlükler olgusu insan hakları kapsamı içinde en geniş biçimde ele alınırken, insanın başını döndüren bir özgürlükler ufku yaratılmış ve bundan yararlanılarak diğer yükselen değerler tek tek öne sürülmüştür. Özgürlük düzeni serbestlik ekonomisi olarak anlaşılırken, yeni liberalizm tek geçer yol olarak savunulmuştur.
Sayfa 35 - Atatürkçü Düşünce Derneği Yayınları
Mustafa Kemal. 1933 yılında, Cumhuriyetin kuruluşundan on yıl geçtikten sonra şu sözleri dile getirmiştir: "Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur. komşumuzdur. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi. Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bugün, elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını iyi bilmelidir. Bizim, bu dostumuzun idaresinde, dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnızca o günü sımsıkı beklemek değildir. Hazırlamak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır. Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür. tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarih içinde bütünleşmeliyiz. Onların (dış Türklerin) bize yaklaşmalarını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekmektedir.
Sayfa 69 - Atatürkçü Düşünce Derneği Yayınları
Reklam
65 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.