Ben yazarın dilini seviyorum bence çok akıcı, onu okurken zorlanmıyorum. Yorumuma gelecek olursam ilk söyleyeceğim şey punto küçüklüğü olur sanırım. Hem punto küçük, hemde bi' tık kalın olunca okumamı yavaşlattı diyebilirim. Onun dışında bölüm başlarındaki çizimleri çok sevdim, tam onları yansıtmış. Kitapla alakalı söyleyeceklerim ise ilk okurken bazı yerlerde, bazı karakterleri anlamaya çalışmıştım ama tabii artık o hataları yapmıyorum ahhahaha. Bahar benim çokça empati yapmaya çalıştığım bir karakter oldu. Yapabildin mi? derseniz bazı yerlerde yaptım bazı yerlerde sinirden deliye döndüm. Ama Ozan'ın başlarda Melis için söylediği tercih konusu Bahar içinde geçerliydi bana göre. Herkesin hatası vardı. Bu kitapta öyle hatasız dümdüz yaşayan karakterler beklemeyin de zaten. Hepsi bir yerde yaşadıklarını kendi tercih etti. Doğru, yanlış elbet tartışılır bu. Hikayenin ilerisi hakkında da bilgi sahibi olduğum için size tek söyleyebileceğim şey bu hikâye Bahar'ın kendini bulma hikâyesi. Elbette bir aşk hikâyesi de okuyoruz ama ben bundan çok Bahar'ın gelişimini okumayı seviyorum bir yerde. Çünkü ilk başlarda okuduğumuz Bahar ile onun ilerideki çeşitli varyasyonları bence aynı değil. Bende tekrardan o en başlardaki kendini sevmeyen, özsevgisi, özşefkati, özgüveni olmayan ve herkesten çok kendini yeren Bahar'ın dönüşeceği hâli okumak için heyecanlıyım. Umarım sizlerde sever, keyifle okursunuz!