Yalnız kalmak istediğin zamanlarda, sabahın ilk dalgaları insana harika eşlik ediyordu. Yatıştırıp rahatlatıyordu ve senden hiçbir beklentisi yoktu ama güneş öyle değildi. Giderek yükseliyor ve zamanın akışını hiçbir şeyin durduramayacağını gözüne sokuyordu.
Seri boyunca tüm olaylar üçüncü kitabı saklanmış resmen, yani keşke yazar ikinci kitap yerine üçüncü kitabı direk yaz saymış ikinci kitap üç olmasa da olurmuş. İki kitapta komple konuyu halledebilirmiş.
Ama son kitabı gerçekten beğendim, daha akıcı ve daha olaylıydı.
Senin hakkındaki fikrim değişmedi bence genç fantastik kategorisinde. Fantastik okumaya yeni başlayanlar için güzel kurgu.
Merak ediyorum “Amantanrımyarrabimm” neyin karşılığı tam olarak? Kitap boyunca Emma her şaşırdığında kullandı. Gerçekten sinir bozucuydu.
Ve kitabın sonu. Beden öylece oldu bitti oldu. Ne mana yani..
İlk kitaba göre aksiyon dozunun arttığı görülüyor ama bu seri bana tam olark istediğimi veremedi.
Karakterleri sevdim, güzel işlenmiş Galen, Toraf ve Rayna güzel karakterlerdi. Toraf’ı ayrıca sevdim, kitaba renk katan karakterlerden olmuş. Ayrıca karakterlerden bahsetmek gerekirse Emma’ın annesi kesinlikle serideki en itici karakterdi. Anne değil ya, kızına karşı asla annelik içgüdüsü olduğunu düşünmüyorum. Çok bencil ve sanki bir kızı yokmuşçasına davranıyor. Grom’la beraber olduğu an gözü kızını görmedi resmen..
Kurgu olarak 20 yaş altına hitap ediyor, ve fantastik kitap çok fazla okumayan ama okumak isteyen kişiler için evrene giriş açısından güzel. Ama bana istediğimi vermedi. Ben daha fazla mitoloji daha fazla gizem ve evrenle ilgili daha fazla detay bekliyordum açıkçası. Ama çok basit kaldı.
Kitabımızın konusu, en yakın arkadaşı ile tatile giden Emma isimli kızımızın köpekbalığı saldırısına uğraması ve bu olayla kız arkadaşını kaybetmesi ile başlıyor. Bu esnada kızımıza yardım eden bir adet deniz erkeğimiz(ki kendisi böyle çağrılmaktan nefret ediyor) tarafından kurtarılması anlatılıyor.
Şimdi kitabın en büyük kusurunun, yazarın olayları hangi bakış açısıyla anlatacağina karar verememesi olarak görüyorum. Pek çok yazar bunu deniyor ama gerçekten usta kişiler böyle bir şeyin altından başarıyla çıkıyor. Yazarımızın basit dili göz önüne alınırsa, kendisi bunu başaramamış.
Bir diğer kusur ise hikayenin çok basit anlatılması. Oldu bittiye gelmiş olaylar silsilesi okuduk. Kızımız ile oğlumuzun yaşları gereği ilk ergence olan muhabbetlerini okuduk ama ne bileyim fantastik bir dünyada lise muhabbetleri yapmak çiğ kalmış. Biraz daha zengin ögelerle farklı olaylar anlatılabilirdi.