Hint-Kanadalı romancı ve oyun yazarıdır. Bir İranlı ( Parsi gibi, ama daha yeni İran çıkarımı gibi), Mumbai'nin kentinde doğup büyüdü, ancak kişisel olarak şehrin geleneksel İngilizce adı Bombay'ı tercih ettiğini belirtti. Hindistan'da reklam çalışmalarından sonra, 1998 yılında Vancouver'a gitti ve yazı yazmaya başladı.
İlk uzun metrajlı oyunu The Matka King , Ekim 2003'te Vancouver'daki Arts Club Theatre Company'de düzenlendi. Onun oyunu Bombay Black , Olağanüstü Yeni Oyun dahil olmak üzere dört Dora Ödülü kazandı. İranlı ayrıca Quill & Quire'de bir avuç genç Kanadalı "izleyiciye" yazdı .
2004 yılında ilk romanı The Cripple ve The Talismans'ı yayınladı. Bu karanlık masal, segedeki dilencilerin Hindistan'ın yeraltı dünyasının büyülü realist tasviri için eleştirel beğeni topladı.
İran'ın ikinci romanı Kahunsha'nın Şarkısı, CBC Book Club One'ın seçkisi olarak seçildi ve 2007'de Donna Morrissey tarafından şampiyona edilen Kanada Okurları için seçildi. Kahunsha, Bombay'ın terk edilmiş çocukları hakkında, hayatta kalma mücadelesi veren ve 1993 tarihli ırkçı isyanların şiddeti ortasında umut etmeye devam eden bir hikaye.
Onun üçüncü romanı Dahanu Road , 2010 yılında yayınlandı. Dördüncü, Parsel , 2016 yılında yayınlandı ve o yılki Rogers Writers'ın Güven Kurgu Ödülü [1] ve İngiliz-kurgu Genel Kurmay Başkanlığı için kısa bir finalist oldu [ 2]
Son oyunu, My Granny the Goldfish , 16 Nisan 2010'da Vancouver'da Arts Club Theatre Company'nin yeni mekanı The Revue Stage'de ilk kez sahnelendi.
"Kız evlatlar öyle yapardı. Babalarını aşkla sever, başarısızlıklarını ağaçlara dönüştürürlerdi. Ağaçlar değilse bile çalılara. Çalılar da değilse, tek bir küçük çimen yaprağına."
İran'dan Hindistan'a göçmüş bir ailenin öyküsünü anlatıyor. İran'dan göçmüşler ve yerli halk çeşitli sınıflar oluşturmuş, hatta bazen efendiler işçi işçiler efendi olmuş.. Bunların arasında yaşanan, yaşanamayan aşk hikayelerinden bahsediyor.. Detaylar, ara satırlar çok keyif verici ve kaliteli bir yazarın mahsulü olduğunu gösteriyor.. Bir de kitap gerçekçilikten uzak, sahte masalsı değil.. Aksine çirkinlikler, yanlışlar var.. Hayattaki gibi.. Hatta bazen uç gerçekler.. Ki bence bu da ayrı güzel..