Antti Revonsuo

Bilinç - Öznelliğin Bilimi yazarı
Yazar
8.0/10
6 Kişi
14
Okunma
2
Beğeni
776
Görüntülenme

Antti Revonsuo Gönderileri

Antti Revonsuo kitaplarını, Antti Revonsuo sözleri ve alıntılarını, Antti Revonsuo yazarlarını, Antti Revonsuo yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Normal kişilerden ve nöropsikolojik hastalardan elde edilen veriler göstermiştir ki benlik, beynin kendisine anlattığı bir kurama veya hikayeye benzer; bu hikaye nispeten değişkendir ve nesnel olgulara iyi bir uyum içerisinde değildir.
Sayfa 275Kitabı okudu
O halde öz-farkındalık, kişinin bedensel benliğini yansıtan ayna görüntüsünde olduğu gibi, seçici dikkat ve düşünümsel bilinci benliği-ilişkin deneyimlere uygulama kabiliyetidir.
Reklam
Dikkat, bazı bilgilerin daha ileriye götürülüp detaylı bir şekilde işlenmesi için seçilmesini ifade eder. Dikkat bazı sinyalleri güçlendirirken, bazılarını süzgeçten geçirip bırakır. Bilinç ise bunun aksine öznel deneyimi ifade eder. Dikkate dayalı seçim ile bilinçli deneyim çoğu zaman ilişkilendirilir - dikkat projektörünün seçtiği içerik, bilincin merkezindeki en açık deneyimleri ve düşünümsel bilinçte daha ileri işlenmeye konu olan nesneleri oluşturur.
Sayfa 137Kitabı okudu
Strawson, öznel deneyimin inkarından, "insan düşünce tarihinin tümünde gerçekleşen en garip şey" diye söz eder(2006,s.5). Daha sonra ise, tamamen deneyimsel-olmayan fiziksel fenomenlerin açıkça deneyimsel fenomenler ortaya çıkaramayacağına inandığı için zayıf belirimciliğin tüm biçimlerini reddeder. Güçlü belirimciliği saçma bulur; çünkü ona göre güçlü belirimci li, fiziksel dünyada doğaüstü büyüye benzer bir şeylerin yürürlükte olduğu inancını gerektirir. Dolayısıyla, geriye kalan az da olsa makul tek alternatif, mikropsişizm adını verdiği bir panpsişizm çeşididir. Bu görüşe göre, mikrodüzeydeki fiziksel fenomenlerin bizzat kendileri doğaları gereği deneyimsel olmalıdır. Eğer bu doğruysa, o zaman zayıf belirimcilik tekrar anlamlı hale gelmeye başlayacaktır. Çünkü makrodeneyimsel fenomenlerin (duyum ve algılarımızın) karmaşık organizasyonları yoluyla mikrodeneyimsel fenomenlerden - fiziksel madde ve enerjinin tamamındaki deneyimsel özelliklerden- ortaya çıkabileceğini varsaymak oldukça makuldür. Deneyim, en alt fiziksel düzeylerden yukarıya doğru her yerde bulunur; bu nedenle, organizasyonunun herhangi bir düzeyindeki bilinçsiz fiziksel bileşenlerden sihirli bir şekilde yaratılmasına gerek kalmaz.
Güçlü belirimci maddecilik, nörobilim ve beyin araştırmaları günün birinde tamamlandığında, beyinlerimizde işleyen biyolojik mekanizmalarla ilgili keşfedilecek yeni hiçbir şeyin kalmayacağını ve buna rağmen beynimizdeki biyolojik süreçlerden bilincin neden veya nasıl ortaya çıktığını anlayamayacağımızı öngörür. Zayıf belirimci maddecilik ise, beyne ilişkin tam bir kavrayışa ulaştığımızda, zorunlu olarak öznel deneyimlerin beyindeki biyolojik süreçlerden nasıl belirdiğini ve bu belirimin neden canlı insan beyninde var olan biyolojik şartlar altında gerçekleşmesi gerektiğini açıklayacak bir bilinç kuramına sahip olacağımız tahmininde bulunur.
.. belirimci maddecilik; nöronlar ve nöral ateşlemeler aslında bilinçten tamamen yoksun olsalar da, bunların milyarlarcası insan beynindeki gibi bir bütün oluşturmak üzere örgütlendiğinde, büyük-ölçekli nöral etkinliklerden öznel bilinç gibi tümüyle yeni ve öngörülemez özelliklerin belir(iver)ebileceğini iddia eder. Günümüz zihin felsefesinde özellikle John Searle(1992, 1997) belirimci bir görüşü savunmaktadır: "Bilinçli deneyimlerimizin tamamı, nöronlar sisteminin belir(iver)en nitelikleridir ve nöronların davranışıyla açıklanır lar" (1997, s.22).
Reklam
39 öğeden 41 ile 39 arasındakiler gösteriliyor.