Aile, din, kimlik, kültüre olunan cemaat ve toplumun yeni kurulmak da olan bir yaşam gücü müdahale ve etkileriyle beraber yasamin içinde ki karşılaşma ve temas onların açacağı farkındalık pencerelerine, gediklerine kapalı olmanın yaratacağı değişim dönüşümü işaret ediyor.
Bununla beraber ırkçılık, cinsiyetçilik sokakta ,hayatta ,karşılaşma, duyma, görme ,anlama ,adlandırmanın , bunların yasımalarıyla da birleşerek bireyin hem kendi öznelligini kurmasının hemde kolektif politik bir özneye dönüşmesine nasıl imkan açtığını gösteriyor. Kısacası şiddet sarmalin da yeni acılar uretmedigimiz bir bugün ve gelecek istiyorsak birbirimize muhtacız. Aynaya ve birbirimizin aynasına cesaret ile bakarak acılarımızla yüzlesmemiz kendi konumumuzun getirdiği sorumlulukları fark ederek ve kendimizden başlayarak hep birlikte hayatı daha iyiye daha güzele doğru dönüştürmemiz ve hep birlikte özgurlesmemiz mümkün..