Eskişehir’de doğdu, İstanbul Galatasaray Lisesi’nde çocukluğunun bir kısmını, Dokuz Eylül, GSF Sinema TV’de de bir başka kısmını geçirdi. Çocukluğunu hiç bitiremedi. Okul takımına değil, sınıf takımına bile alınmadığı için sporu; kendisine film çektirtmedikleri için de sinemayı çok sevdi. Bazı insanları sevdi, bazılarını sevmedi. Bir sürü işe girip çıktı; televizyon dizilerinde, kanallarında, gazete ve dergilerde çalıştı. İçinin çekmediği başka işlerde de çalıştı. Aklı taksi şoförlüğünde ve pilotlukta kaldı. Kimsenin kendisine ilişmediği zamanlarda polisiye romanlar okudu. Çoğunu beğenmediği romanlardan daha iyisini yazacağını iddia etti. Yazdı da
Son zamanlarda kendim de çok alakadar oluyordum.Sürekli bir takım şeyleri kendime danışıyor, kendimden fikir alıyor ,kendime kimsenin anlamayacağı espriler yapıyor ya da kendimle tartışıyordum.
Armağan Tunaboylu'yu öykü derlemeleri dışında ilk kez okuyorum. Sonuç: Çok iyi. Bir kaç öykünün beklentinin altında kaldığını söyleyebilirim. Burada beklenti derken yazarın kitaba koyduğu öykülerin çok iyi bir çıtayı yakalamış olmasından söz ediyorum, bir kaç öyküde bu çizgi hafifçe aşağı doğru yol alıyor, ama sadece o kadar. İlgi çekici, kıpır kıpır, meraklandıran öyküler bunlar. Yazarın bir çok kitabı var. Anlatımdaki bu rahatlık, bu konfor elbette senelerce yazıyor olmanın da getirdiği bir özellik.
Elçin Poyrazlar'ın muazzam güzellikteki eseri Ecel Çiçekleri'nin hemen ardından okumak iyi geldi Cinai Tuhaflıklar'ı. Ancak aklım hâlâ Ecel Çiçekleri'nde. Ne kitaptı ama!
Cinai Tuhaflıklar'ı ve Ecel Çiçekleri'ni öneririm.
Resim Cinayetleri, Armağan Tunaboylu'nun polisiye türünde yazdığı serinin ikinci kitabıdır. Yıldız Cinayetleri'yle başlayan Metin Çakır'ın macera dolu serüveni, ressam arkadaşı uğruna üstüne kalan üç cinayetten kendini temize çıkarma gayretiyle Resim Cinayetleri'nde de devam eder.
Metin Çakır, kadın satıcısı olan bir kişidir. Yazarın da tanımıyla "karaktersiz" bir karakterdir. Cesurdur, eğlencelidir fakat yaptığı iş gereği toplum tarafından ötekileştirilmiştir. Ne yaparsa yapsın, Metin Çakır yazar tarafından sevimlileştiriliyor ve hatta okuyucu kurtulabilmesi için onunla beraber savaş veriyor.
Gevşekliği ve aynı zamanda korkusuz tavırlarıyla düştüğü durumdan kurtulmaya çalışıyor, bunu yaparken de okuyucuyu eğlendirmeye devam ediyor. Polisiye kitap dendiğinde akla gerilim dolu bir kitap gelse de Resim Cinayetleri bunun aksi bir üslupla yazılmış, eğlenceli bir mizah anlayışıyla kurgulanmıştır.
Polisiye türünde kitap okumayı seven herkesin bu kitabı ve hatta bütün seriyi okumasını tavsiye ediyorum. Çünkü kitabı okurken hem katilin kim olduğunu son ana kadar merak edecek hem de kendinizi devamlı gülümserken bulacaksınız.
Resim CinayetleriArmağan Tunaboylu · Maceraperest Kitaplar · 201640 okunma
En son okuduğum bir kitapta şöyle bir alıntı geçiyordu ;
" Karakterlerin korkunç ve acımasız olduğu , karanlık ve ürkütücü yerlerde geçen , tehlikeli olaylarla dolu hikâyelere gülünür mü? "
-Evet gülünmez.
Şayet bir Metin Çakır okumuyorsanız.
Karekterler korkunç değil, biraz karanlık, çok az miktarda da ürkütücü. Geriye ne kaldı ?