Armand Mattelart

İletişim Kuramları Tarihi yazarı
Yazar
9.0/10
7 Kişi
41
Okunma
4
Beğeni
1.307
Görüntülenme

Armand Mattelart Sözleri ve Alıntıları

Armand Mattelart sözleri ve alıntılarını, Armand Mattelart kitap alıntılarını, Armand Mattelart en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Disney'de, servete katkısı olmayan işçinin pay talep etmeye hakkı yoktur. Bu «asalağa» verilecek herhangi bir şey fazladan lütuftur, minnettar kalıp başka da bir şey istememelidir. Yalnız ilahi takdir hayatta kalma lüt-funu, onu hak etmemiş birine verebilir. Eğer her şey ilahi takdire bırakılıp çalışma koşullarını yöneten ölçütler yoksa, kişi nasıl grev yapabilir, ücretinin artırılmasını nasıl isteyebilir?
aile geçmişinin (babanın) olmadığı, Disney'in garip aile yapısına götürür. Doğrudan biyolojik üretimin ve doğrudan ekonomik üretimin yokluğu, bir rastlantı değildir. Nesnelerin gerçek üreticisi olan işçi sınıfını saf dışı bırakmayı amaçlayan kuvvetli ideolojik yapının pekiştirilmesi için bu iki üretimin eksikliği özel olarak rastlaştırılır. Böylelikle sınıf mücadelesi de saf dışı bırakılmış olur.
Reklam
Disney, geçmiş uygarlıkların topyekûn yok edilişlerini işine geldiği gibi sömürerek, bugünün suçsuz kişileriyle yerlilerin atası olmayan (!) eskiler arasında her türlü ilişkiyi yok edecek derin bir uçurum yaratmaktadır. Masumlar geçmişin varisleri değildir. Çünkü geçmiş, bugünün babası değildir. Olsa, olsa amcasıdır. Bir kopukluk vardır arada. Parlak bir fikir ve kazma kürekle gelen, ganimeti götürür. Soylu vahşilerin tarihleri de yoktur ve zaten kendilerinin olmayan geçmişi unutmuşlardır bile. Geçmişlerini ellerinden almakla Disney, onların tarihî belleklerini de yok etmektedir, tıpkı hikâyelerindeki çocukları ailelerinden ve soylarından yoksun bıraktığı gibi. Her iki durumda da sonuç aynıdır: kahramanları kendilerini tarihin bir ürünü olarak göremezler.
Burjuvazi, egemen ve ayrıcalıklı konumunu haklı çıkarmak için hükmedilenlerin dünyasını şöyle bölmüştür: birinci olarak, zararsız, doğal, doğru, saf, zeki, kendiliğinden, çocuksu ve durağan olan köylü kesimi; ikinci olarak tehlikeli, pis, şüpheci, içten pazarlıklı, fitneci, kötü ve hareketli kent kesimi.
Yürüyüşün, düzene karşı çıkışın bir sahtekârlık olarak sunulduğu bu stratejiye etkisizleştirme denir: toplumsal bünyenin olağandışı bir olgusunu, bir kanser belirtisini öyle sıradan bir şeymiş gibi göster ki toplumsal içeriğinden kopuk bir olay olarak gözüksün ve «kamuoyu» onu geçici bir sapıklık olarak reddetsin.
Hikâyede tezgâh önünde bir başka grup daha vardır, düzenli bir biçimde limonata içmektedirler - askeri lise öğrencileridir bunlar, disiplinli, itaatkâr, temiz, yakışıklı ve tam anlamıyla pasif. Pis, anarşist «isyancı» değildir onlar.
Reklam
Uygarlık ve teknolojileriyle gelen yetişkinlerle, onların kurdukları yabancı otoriteyi kabullenip zenginliklerini teslim eden çocuk-soylu vahşiler arasında gördüğümüz egemenlik ilişkisi, merkezle uydu, imparatorlukla sömürge, efendiyle köle arasındaki ilişkinin tam bir kopyasıdır. Böylece «merkezden» gelenler yalnızca hazine aramakla kalmazlar aynı zamanda kendi üstün basınlarının yerliye uygun gördüğü rolü onlara benimsetmek için çizgi-hikâye kitapları da satarlar.
Disney çizgi- hikâyelerinde yeniliklerin ve mekanik araçların sunuluş şekli, okurlara daha çocukluk deneylerinde ilerideki yıllarda kitle kültür sanayii tarafından gerçeğin bir ilkesi olarak güçlendirilecek olan bir modeli geliştirmektedir. Bugün yeni olan bir şey yarın eski sayılmaktadır. Bilimin ürünleri, Alim Mucid'in icatları ve piyasadaki en son şirin fikir ler anında tüketilecek nesnelerdir, yoksa çabuk bozulabilirler, modası geçebilir ve yerlerini başka şeyler alabilir.
Kötü adamlar ümitsizce, parlak bir fikir için kafa patlatırlar. Başarısızlıklarının nedeni beyinsizlikleridir. Bir çıkmaz içinde kalmışlardır: yalnızca bacaklarını kullansalar, gidecekleri yere varamazar; kafalarını da kullansalar, yine oraya varamazlar. Aydın olmadıkları için, düşünceleri hiç bir zaman başarıya ulaşamaz. «Düşünmek siz kötü adamların işine yaramaz, en iyisi, siz şu kollarınıza ve bacaklarınıza güvenin».
Geleneksel Uzakdoğu ahlâkı yabancı egemenliğinin otoritesini ve pederşahi rolünü kanıtlamaya yarar: Sopa ve sadaka. İyi yabancılar namusluluk maskesi altında yerlilerin güvenini kazanır ve ülkede gelirin adil dağılımını belirleme yetkisini elde ederler. Kaba, sıradan, sevimsiz, hırsızlıkları aşikâr olan kötüler yalnızca ördeklerin adaletin, hukukun ve açlara yiyecek sağlanmasının savunucusu olarak gösterilebilmesi ve ileride gelişecek olayların perdelenebilmesi için işin içine sokulmuşlardır.
116 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.