Arthur Koestler

Gün Ortasında Karanlık author
Author
8.3/10
247 People
944
Reads
92
Likes
10.9k
Views

Arthur Koestler Posts

You can find Arthur Koestler books, Arthur Koestler quotes and quotes, Arthur Koestler authors, Arthur Koestler reviews and reviews on 1000Kitap.
Oğuzların Selçuklu kolu (bu ad hanedan sülalesinden gelir) çok büyük bir Bizans ordusunu 1071 tarihinde Malazgirt Savaşı’nda yenmiş ve imparator Romanus 4.Diogenes’i esir almışlardır. Bu olaydan sonra Bizanslılar türklerin Anadolu’nun denetimini ele geçirmelerine engel olamamışlardır. Bugün Türkiye Toprakları olan yöreler o sırada Bizans İmparatorluğu’nun ana vatanı sayılmaktaydı.
Sayfa 154Kitabı okudu
Hazarlar sık sık Doğu Roma İmparatorluğu’nun düşmanlarıyla , o imparatorluğun yararına savaşmak zorunda kalmışlardır. Doğu Roma imparatorluğu, Pers Sasani İmparatorluğu’nun saldırılarına ve Müslüman Araplara karşı durabilmiş olmasını da Hazarlara borçludur. Arapların bundan sonraki saldırıları da Kafkaslar’da Hazar’lar tarafından yenilgiye uğratıldığı için zararsız hale gelmiştir. Bizans ile Hazarların dostluğu, iki hanedan evliliğiyle de simgelenmiştir.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Rus prenslerinin Ortodoksluk yerine Yahudilik ya da Müslümanlıktan birini seçmesi halinde olayların nasıl gelişeceğini düşünmek çok ilginçtir. Herhalde öteki dinlerden birinin seçilmesi Rusya’nın gelecekteki kültürel ve Siyasal gelişimini çok büyük ölçüde etkilerdi. İslamiyetin kabulü Rusya’yı Arap kültürünün, yani Asya-Mısır kültürünün çemberi içine alırdı. Cermenlerin önerdiği Katolikliğin kabulü ise, Rusya’yı Latin-Avrupa kültürü içine katardı. Yahudi dini ile Ortodoksluk arasında bir din seçmekle Ruslar hem Avrupa’da, hem de Asya’da bir kültürel özgürlük kazanmış olacaklardı.
Sayfa 151Kitabı okudu
Macarlar, Hazarların müttefiği ve anlaşıldığına göre onların istekli vasallarıdır. Bu durum Hazar güneşinin patlamasından başlayarak böylece sürüp gitmektedir. Yedinci yüzyılın ortalarından dokuzuncu yüzyıla kadar Macarlar Hazar egemenliği altında, Hazar İmparatorluğu’nun halkı arasında yaşamışlardır. Bu süre içinde bütün kavimler birbirleriyle kanlı çarpışmalar yaptıkları halde, macarlarla Hazarlar arasında tek bir çatışmanın bile adı geçmemesi ilginçtir. Macarların don nehrinin batısına geçmek için Hazar Efendilerinden izin almış olduklarını düşünmemiz gerekir. Emirleri altındaki toplulukları bir yerden kaldırıp başka bir yere yerleştirmek göçebe imparatorlukların öteden beri uyguladığı bir yöntemdir. Bu yerleşme yerinde Macarlar, rusların güneydoğuya ve güneye ilerleyişlerini Hazarlar hesabına denetleyebilecek duruma gelmiş oluyorlardı. Özellikle iki olay , macar ulusu üzerinde bir daha silinmeyecek izler bıraktı. Bunlardan birincisi, hazarların Macarlara bir kral vermesi oldu. Bu kral ilk Macar hanedanlılığını kurdu. İkinci olay ise, Hazar kabilelerinin macarlar arasına karışıp onların etnik özelliğini büyük ölçüde değiştirmesidir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Hazar İmparatorluğu’nun en parlaklığına varması sekizinci yüzyılın ortalarına rastlamaktadır. Ama bu, hazarların iyi şanslarını Yahudiliklerine borçlu oldukları anlamına asla gelmez. Tersine, ekonomik ve askeri bakımdan çok güçlü oldukları için Yahudi olmayı göze alabilmişlerdir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Hazarya, gerek sözcük anlamıyla, gerekse mecazi anlamda, haritada kesinlikle var olan bir ülkedir ve bu doğu Yahudiliğinin önde gelenleri için de böyledir. Ama aynı zamanda Hazarlara biraz kuşkuyla bakıldığı, gerek ırk açısından, gerek Karaayitlere benzer bir inancı sürdürmelerlerinden kuşkunlanıldığı için, Yahudi toplumuna kabul edilmedikleri ortadadır.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.