İnsan, anne babası hiç yaşlanmayacak, hep kale gibi arkasında sağlam duracak zannediyor. Elbette ki öyle anne babalar da var. Kendilerini hiç bırakmayan, sağlam duran bilinçli yaşlananlar; onlara hayranım.
#okudumbitti #kitapyorumu
Herkese merhaba, bugün size güzel bir aşkın yorumu ile geldim.
Bir şirkette, araştırma ve planlama müdürü olan, 13 yaşından beri kendi ayakları üzerinde duran,geçmişinde yaşadığı acılar ve tramvalara rağmen,hiçbir zaman pes etmeyen güçlü bir kadın olan Hülya Doğan.Çalıştığı şirket İstanbul'daki Bayraktar şirketiyle
Herkese merhaba Arzu Denizyaran 'ın kaleminden okuduğum ilk kitapla karşınızdayım. Karşılaşmam serinin 2. kitabıyla oldu ama ilk kitabı da alıp mutlaka okumalıyım. 2. Kitapta olaylar genel olarak gelecekte geçiyor. İlk kitapta olan geçmişte yaşananları ise fazlasıyla merak ediyorum. Özellikle de Hülya ile olan kısımları. Sanırım yoğunluk 1. kitapta Hülya ile ilgili olmuştur diye de düşünüyorum. İşin ilginç yanı 2. kitabı okurken 1. kitapta neler oldu diye merak ederken bir de kitabın sonunda "devamı gelecek" kısmını görünce bir yandan da 3. kitaba da kadar merak başladı bakalım merakın sonu ne olacak.
Kitabın başında olaylar Serap'ın gözünden anlatılınca ana karakteri o sandım ve bir matematik öğretmeni olarak, ana karakter bir matematikçi olmasının heyecanını yaşadım sonra sayfalar ilerleyince kitabın bir kişinin gözünden değil bir çok kişinin gözünden anlatıldığını gördüm. Sonra kitabın bu yanını daha çok sevdim diğer kişilerin gözünden de aktarılınca herkesin iç dünyasıyla şekillendi zihnimde sahneler.
Kitap 3 yakın arkadaşın çevresinde yaşananları konu ediliyor. 3 yakın arkadaşın ilkokuldan beri birbirinden kopmaması, bağlarının daha da güçlenmesi ve zamanla aile haline gelmesi o kadar güzel ki.
İnsan özeniyor böyle dostluklara.
Kitabı okulda öğrenciler deneme çözerken bir solukta okudum. Anlayacağınız bir solukta okunacak kitaplar arasında.
Okuru bol olsun inşAllah...
Selamlar serinin ikinci kitabını da okuyup bitirdim
(İlk kitabın yorumunu önce ki paylaşımlarıma göz atarak bulabilirsiniz)
Kitabın başında Hülya’nın arkadaşları olan Serap ve Faruk’un tanışma hikayesini öğreniyoruz.Acaba bu kitap sadece onlarımı anlatıyor derken sayfalar ilerledikçe Hülya ve Ateş ikilisinin hayatlarına tekrar konuk oluyoruz.Biz bıraktığımızdan beri hayatlarında neler olmuş neler
Seri olduğu için çok fazla anlatıp spoi vermek istemem o yüzden yorumumu kısa yapıyorum.
Hülya ve Ateş ikilisini özlemişim yine bolca gülümsettiler beni.Bide bu defa 3 arkadaşın yani Hülya,Serap ve Gül’ün dostluğuna imrendim.Birbirlerini sürekli düşünmeleri,kötü bir şey olduğunda hissetmeleri,biri mutlu olduğunda diğer arkadaşlarının ondan daha mutlu olması ne kadar güzel değil mi?
Ayrıca kitabın sonu fena şekilde bitti yani serinin devamı gelecek.Bakalım ben nasıl sabredeceğim Klasik aşk hikayesi olmasına rağmen seriyi sıkılmadan okuyacağınıza eminim.Ben severek okudum bu tarzı sevenlere de duyurulur