Şerif Cırık veya tanınan adıyla Aşık Mahzuni Şerif 17 Kasım 1940 yılında Kahramanmaraş’ın Afşin İlçesi’nin Berçenek Köyü’nde (şu anda ismi Tarlacık köyü) dünyaya geldi.
1940’lı yıllarda, Berçenek’te ilkokul olmadığı için Mahzuni, Elbistan’ın Alembey Köyü’nde, Lütfü Efendi Medresesi’nde Kur’an eğitimi aldı. 1956 yılında köye gelen ilkokuldan mezun olduktan sonra Mersin Astsubay Okulu’na gitti. 1960 yılında Ankara Ordu Donatım Teknik Okulu’nu bitirdi. 1961 yılından itibaren yüzlerce plak, kaset yaptı. Hakkında yazılan ve kendi yazdığı kitaplar uluslararası edebi tartışmalara konu oldu. 1998 yılında dünyanın, yaşayan üç büyük ozanı arasında birinci sırayı aldı. Mahzuni Şerif, hızla ünlenince daha 1970’lerde başka türkücüler ve pop sanatçıları onun eserlerini okumaya başladılar. Ersen ve Dadaşlar, Edip Akbayram, Cem Karaca, Selda gibi pop sanatçıları, onun tutulan türkülerini okuyarak ünlerine ün kattı. 1980’li yıllarda bir yandan popüler şarkı ve türküler yaparken bir yandan da insanın özüne doğru yolculuk yapıyordu. O, toplumun içindeki bozuk/yabancılaşmış insan tiplerini ele alarak taşlamalar yazıyordu. Gündelik yaşamda gördüğü kötü insanları tiplemeler halinde hicvediyordu. Fırıldak Adam ve Zevzek bu tiplemelerdendir. Evli, sekiz çocuk, dört torun sahibi olan değerli ozanımız 17 Mayıs 2002 yılında 62 yaşında Almanya’nın Köln şehrinde hayata gözlerini yumdu.
Bizim memleketten haber sorarsan.
Kimi açtır kimi toktur efendim.
Koltuğu bulanlar bizi unuttu.
Arada sürünen çoktur efendim.
Avukat elinden hakim şaşırdı.
Adalet sabrını böyle taşırdı.
Soyguncu fakirde boza pişirdi.
Akıl fikir vicdan yoktur efendim.
Ararım izini Dolmabahçeden.
Bir daha dönmezmi bu yola giden.
Nerde nerde nerdesin dost.
İçimde sen, gözümde sen.
Sarı saçlım Mavi Gözlüm.
Nerde nerde nerdesin dost..
Nasıl Dizilerimi Dövmeyim Dostum
Biz de Adamlığın A'sı Kalmadı
Göçtü Gitti Gitti Devrin Pehlivanları
Yıkıldı Hamamın Tası Kalmadı
Yalan İle Coşar Zevkler Sefalar
Kaldı Yiğitlere Dertler Cefalar
Kitap Kitap Örümcekli Kafalar
Dünyada Bilenin Hası Kalmadı
Karşıdan Geliyor Cebi Esrarlı
Yüreğinde Saman Dili Israrlı
Bayramlar Böcekli Düğün Esrarlı
Efendim Barışı Küsü Kalmadı
Mahzuni Şerif'im Coştu Kaynadı
Hak Dedi de Hak Yolundan Caymadı
Dürzü Düğün Tuttu Dümbük Oynadı
Yetim Davulcunun Yası Kalmadı
Sen de göreceksin bir yudum şaraba
Nice dostlukların yıkıldığını
Ve dost sandığın zerzavatın
Teker teker çekip gittiğini
Yerine bir tutam çamur
Ve birkaç deste diken erkildiğini oğul
Doğduğun ülkeyi anan kadar sadık sanırsın
Uğruna ölürsün, kurban olursun
En diri en canlı halinde
Apansızın cayır cayır yanarsın oğul
Bir kış gecesi benim gibi
Sen de bakacaksın
Başkent’in uzaklarına pencereden
Sana da kapanacak en SON IŞIKTAKİ UMUT
Farkına varmadığın bir bulut
Yükselecek karanlıklarda oğul
Bu senin sabahına yağacak kar demektir
Adımla, buzlanmış kör balkonu
Yine el salla geleceklere
Ve korkmuyorsan eli kanlı felekten
Sende umut var demektir oğul